Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Aralık 2022
EYT, YOKSUL EMEKLİ VE UCUZ İŞGÜCÜ YARATMASIN!

EYT’lilere 1999 öncesi sisteme göre aylık bağlanırsa emekli aylıkları oldukça düşük olacak. İşverenler de bunun ardından emekli olan EYT’lileri nasılsa emekli aylığı alıyor diye daha düşük ücretle çalıştırmaya devam edecekler.

EYT, YOKSUL EMEKLİ VE UCUZ İŞGÜCÜ YARATMASIN!

Düşük aylık alan emekliler de buna razı olacak. Böylece EYT’lilere ödenen düşük emekli aylığı işverenlere dolaylı bir ücret desteğine dönüşecek. İşverenlere en büyük destek ise EYT’lileri düşük aylıkla emekli etmektir.

Aralık ayında çalışma hayatının iki önemli gündemi olacak. Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) ilişkin düzenleme ve 2023 yılı asgari ücretinin tespiti. Bu iki konu milyonlarca emekçiyi yakından ilgilendiriyor ve çalışanlar ve emekliler için yaşamsal öneme sahip. Hal böyleyken konu kamuoyu önünde açık ve şeffaf olarak tartışılmıyor ve ayrıntılar bilinmiyor. Özellikle EYT düzenlemesi yapılırken adil, dayanışmacı ve eşitlikçi bir yaklaşımla hareket edilmezse yeni sorunlar ortaya çıkabilir. EYT düzenlemesi yeni yoksul emekli ve ucuz emekli işgücü ortaya çıkabilir. O nedenle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Vedat Bilgin’e tekrar çağrı yapıyorum. Konuyu muhatapları ile ve kurumsal mekanizmalar üzerinden görüşün taslağını kamuoyuna sunun ve tartışılmasını sağlayın. Aksi halde taşeron düzenlemesinde olduğu gibi, 2008’deki sosyal güvenlik düzenlemeleri gibi büyük sorunlar ve adaletsizlikler ortaya çıkacaktır.

EYT gündeme gelir gelmez işverenler hemen kıdem tazminatı yükünden dem vurmaya başladı. Oysa kıdem tazminatı bir yük değil. İşçinin ücret gibi temel bir alacağı işverenin de borcu. İşverenin ücret borcu için devletten (kamu kaynaklarından) destek istemesi çok tuhaf. Maliye Bakanlığı müjdeyi vermekte gecikmedi. İşverenlere EYT’lilerin kıdem tazminatlarını ödeyebilmeleri için Kredi Garanti Fonundan için uygun kredi sağlayacakmış. Siz bunu kamu kaynaklarından uygun kredi diye okuyun! Peki neden ve ne hakla?

DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI TEHLİKESİ

Bilindiği gibi EYT sorunu 8 Eylül 1999’dan önce çalışmaya başlamış olanların ve kadınsa 20, erkekse 25 yılda emekli olma hakkı olanların 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı yasa ile oldukça ağır yaş koşullarına tabi kılınması ve emekliliklerinde 17 yıla varan gecikmelerin yaşanmasıdır. EYT’lilerin uzun mücadeleleri sonucu ve seçimin de etkisiyle konu gündeme geldi, hükümet geri adım attı. EYT’lilerin eski çalışma koşulları ile (20-25 yıl) emekli olmalarına yönelik düzenleme yapılacak gibi.

Ancak burada EYT’lileri bekleyen büyük sorunlar var. Eski çalışma süresi koşulları ile emekli olacak EYT’lilerin aylıkları nasıl bağlanacak? İşte zurnanın zırt dediği yer burasıdır. Eğer EYT’lilere 1999 öncesi aylık bağlama sistemi ve aylık bağlama oranları (ABO) yerine bugünkü sistemle aylık bağlanırsa yeni yoksul emekliler ve ucuz emekli işgücü ortaya çıkacak. Hükümet böyle yaparsa işverenlere çok büyük bir “destek” zaten vermiş olacak! İki aylık bağlama sistemi arasındaki devasa fark ne anlatayım? Emekli aylıkları nasıl budandı, nasıl asgari ücretin yarısına geriledi?

2008’de AKP tarafından çıkarılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu ile emekli aylıklarının sistemli bir biçimde düşürülmesi süreci başlamıştır. SSGSS’nin aylık bağlama oranı, güncelleme katsayısı, aylıkların alt sınırı ve aylıkların artırılmasına ilişkin hükümleri emekliler için ciddi mağduriyetler yaratmaktadır.

Bilindiği gibi emekli aylıkları konusunda dört unsur büyük önem taşımaktadır: (1) Güncelleme katsayısı, (2) Aylık bağlama oranı, (3) Aylıkların alt sınırı ve (4) Aylıkların artırılma yöntemi. Bilindiği gibi emekli aylıkları şu formülle saptanmaktadır: Emekli aylığı=Güncellenmiş ortalama aylık kazanç x aylık bağlama oranı (ABO).

Emekli aylığı güncelleme katsayısı kullanılarak hesaplanan aylık ortalama kazanç ile aylık bağlama oranının (ABO) çarpımı sonucu bulunur. Alt sınır ve aylıkların artırılma biçimi ise aylıklar açısından önem taşıyan diğer iki unsurdur.

Emekli aylığı bağlama ve hesaplama koşullarının sık sık değiştirilmesi sonucunda benzer koşullarda ancak farklı dönemlerde emekli olan sigortalıların aylıkları arasında ciddi eşitsizlikler ortaya çıkmıştır. Çalışma süresi, prim gün sayısı aynı olan milyonlarca emekli, emekli oldukları dönemde uygulanan sistemden dolayı daha düşük emekli aylığı almaktadır. Bu durum eşitlik ilkesinin ihlaline yol açmaktadır.

EMEKLİ AYLIKLARI DÜŞÜRÜLDÜ

ABO sigortalının belirli bir prim ödeme gün sayısı karşılığında ne oranda aylığı hak edeceğini belirlemektedir. Diğer bir ifadeyle güncellenmiş aylık ortalama kazancın ne kadarının emekli aylığı olarak ödeneceği aylık bağlama oranına bağlıdır. Aylık bağlama oranının yüksek olması daha yüksek emekli aylığı anlamına gelmektedir.

1999 öncesinde işçiler için aylık bağlama oranı (ABO) oranı yüzde 77’ye kadar yükseliyordu. Bazı durumlarda yüzde 100’ün üstüne çıkabiliyordu. 5510 sayılı Yasa ile aylık bağlama oranları ciddi bir biçimde, yüzde 40’a kadar düşürüldü. Ayrıca Yasa ile tavan sınırlaması getirildi ve aylık bağlama oranlarının yüzde 90’ı geçemeyeceği hükme bağlandı.

Güncelleme katsayısı sigortalının geçmişteki prime esas kazancının veya ödediği primlerin bugünkü değerini bulmak için yaşamsal önemdedir. Geçmişteki prime esas kazançların bugünkü değerine ulaşması için geçmiş prime esas kazançların enflasyon oranında artırılarak bugüne taşınması gerekir. Ancak bu yetmez ve yanıltıcı sonuçlar verir. Güncelleme yapılırken hem enflasyonun hem de büyümenin dikkate alınması gerekir.

2000-2008 arasında güncelleme yapılırken Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) meydana gelen artış ile büyüme oranının (sabit fiyatlarla gayri safi yurt içi hasıla) yüzde 100’ü birlikte hesaba katılıyordu. 5510 sayılı Yasa’ya ile önemli birlikte büyümenin sadece yüzde 30’u hesaba katılmaya başlandı. Büyümenin yüzde 70’i güncelleme dışında bırakıldı. AKP hükümeti emekli aylığını belirleyen her iki değişkeni birden küçültünce emekli aylıklarındaki küçülme de kaçınılmaz oldu ve bugünkü sefalet aylıkları ortaya çıktı.

Emekli aylıklarının alt sınırı yaşamsal bir konudur. Eğer emekli aylıkları bir alt sınırla korunmazsa düşük gelirli çalışanların emekli aylıklarında çok ciddi düşüşler olabilir. Emekli aylıkları asgari ücretin yarısına, dahası üçte birine kadar gerileyebilir. Aylıkların alt sınırı 5510 sayılı yasanın 55. maddesi ile yüzde 35-40 olarak belirlendi. Bu yüzden 1999 ve 2008 reformu sonrasında işe girenlerin emekli aylıkları ciddi bir biçimde geriledi. Örneğin 2008’de işe giren bir çalışan alt sınırdan prim ödediğinde 7200 gün prim ödeyerek emekli olursa emekli aylığı prime esas kazancın alt sınırının yüzde 40’ına kadar (asgari ücretin yüzde 40’ı) gerileyebilecektir.

BÜYÜMEDEN EMEKLİYE SIFIR PAY

Emekli aylıklarının bir kez saptandıktan sonra nasıl artırılacağı da son derece önemlidir. Enflasyon ve büyüme oranları emekli aylıkları açısından yaşamsal öneme sahiptir. 5510 sayılı Yasa’nın 55. maddesi emekli aylıklarının her yıl ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından açıklanacak Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) oranında artırılmasını öngörmektedir. Ekonomik büyümedeki artış emekli aylıkları artışında dikkate alınmamaktadır.

Emekli aylıklarının artışının sadece enflasyonla sınırlanması emekli aylıklarının göreli olarak düşmesine ve emeklilerin yoksullaşmasına yol açacaktır. Emeklilerin milli gelir içindeki payı düşecek ve refahları azalacaktır. Bu nedenledir ki bağlandığında ortalama düzeyde olan bir emekli aylığı zamanla en düşük aylık seviyesine doğru gerilemektedir. Emekli aylıklarının gerçek değerini koruyabilmesi için, hesabında da artırılmasında da büyüme oranının tümünün dikkate alınması gerekir.

EYT’LİLER UCUZ İŞGÜCÜ MÜ OLACAK?

Şimdi soru şudur: EYT’lilere 1999 öncesi sisteme göre mi aylık bağlanacak şimdiki sisteme göre m? Eğer mevcut sisteme göre aylık bağlanırsa emekli aylıkları oldukça düşük olacak.

İşverenler emekli olan EYT’lileri nasılsa emekli aylığı alıyor diye daha düşük ücretle çalıştıracak. Düşük aylık alan emekliler de buna arzı olacak. Böylece EYT’lilere ödenen düşük emekli aylığı işverenlere dolaylı bir ücret desteğine dönüşecek.

İşverenlere en büyük destek EYT’lileri düşük aylıkla emekli etmek ve böylece tekrar çalışmaya mahkûm etmektir. EYT’lilerin aylıkları mevcut aylık bağlama oranına göre bağlanırsa bunun anlamı emekli yoksulluğu ve ucuz emekli işgücü olacak.

EYT’lilerin emekli aylıkları eski aylık bağlama oranına (ABO) göre (1999 öncesi sistem) bağlanmalıdır. Maliye Bakanlığı işverenlere kaynak sağlamak yerine SGK’ye bunun için destek vermelidir!

1999 SONRASI İÇİN ADİL KADEMELİ BİR GEÇİŞ

Bilindiği gibi EYT söz konusu olduğunda 8.9.1999 milat olarak ele alınmakta ve bu tarihten sonra çalışmaya başlayanların durumu dikkatten kaçmaktadır. Oysa bir gün, bir hafta veya bir yıl farkla işe girenler arasında 20 yıla yakın emeklilik farkı oluşmaktadır. 8.9.1999’a işe giren bir işçi 20 ve 25 yıl çalışarak emekli olabilirken birkaç gün sonra işe giren işçi yaklaşık 40 yıl çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu adil, eşitlikçi ve dayanışmacı bir durum değildir ve Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlalidir. Sosyal güvenlik sistemi adil ve dayanışmacı olmalıdır. O nedenle 8.9.1999 sonrası işe girenler için de yeni bir kademeli emeklilik yaş takvimi oluşturulmalıdır.

KAYNAK Birgün / Aziz ÇELİK
DİĞER HABERLER
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Barry Callebaut Türkiye arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?