Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Ekim 2021
ETRAFLA KAVGA ETMEYİNCE TL DEĞER KAZANIYORMUŞ

Büyükelçi krizi en azından şimdilik tatlıya bağlandı ve 9.84’ü gören dolar kuru 9.41’e kadar geriledi.

ETRAFLA KAVGA ETMEYİNCE TL DEĞER KAZANIYORMUŞ

Demek ki başka bir dizi olumsuzluk olmasına rağmen etrafla didişmeyince, kavga etmeyince Türk parası değer kazanabiliyormuş…

Cervantes’in dünyaca ünlü eserini ve o eserinin kahramanı olan Don Kişot’u bilmeyenimiz neredeyse yoktur. Don Kişot’un en bilindik macerası da, canavar olarak gördüğü yel değirmenleriyle savaşa tutuşması ve değirmenlerin pervaneleri yüzünden adeta perişan olmasıdır. Cervantes bu romanında haksızlıklara karşı çıkan bir kahraman yaratmak mı, yoksa hayalinde canlandırdığı düşmanlarla savaşmaya kalkışan birini tasvir etmek mi istemiştir? Doğrusu romanı hangi gözle ve özellikle hangi yaşta okuduğunuza bağlı olarak iki sonuca da varabilirsiniz. Ama günümüzde, Don Kişot’un hayali düşmanlarla savaştığı yönündeki kanı çok daha hakimdir.

Şu dönemde hayali düşman yaratmak biraz daha zor.

Ama toplumları böylesine yaygın iletişim araçları sayesinde hayali düşmanların varlığına inandırmak artık çok daha kolay. Zaten siyaset de büyük ölçüde bu hayali düşmanlar üstünden dönüyor.

Don Kişot’tan büyükelçilere…

Birkaç güne sığan bir büyükelçi krizi atlattık. “Atlattık” sözcüğü lafın gelişi değil, gerçekten büyük bir sorundu geride bıraktığımız. Ama sorunun gerçekte tümüyle geride kaldığı da sanılmasın.

Her yönden bir teste tabi tutulduk. Ama bu testin yapılmasını da adeta biz istedik, böylesine bir teste biz zemin hazırladık.

On ülke büyükelçisinin yaptığı açıklamayı iç işlerimize karışılması olarak okuduk.

Sanki bizim iç işlerimize karışılması, bize karşı kurulan bir dizi komplodan, bizi çatışmalara sürükleyen, güvenlik güçlerimizin şehit edilmesine yol açan bir dizi destekten önemliymiş gibi…

Ayrıca sanki biz başka ülkelerin iç işlerine hiç karışmıyormuşuz gibi…

Birden celallendik; “Asarız, keseriz, kovarız” moduna girdik! Son söyleneceği en başta söyleyiverdik.

Ekonomik gidişatı nasıl oluyorsa tüm dünyadan farklı okuyup faiz indiriyoruz. Gri listeye alınıyoruz. Bütün bunlar yüzünden paramız değer yitirecek, belli; sanki bu olan biten yetmiyormuş gibi bir de on büyükelçiyi istenmeyen kişi ilan etmeye kalkışıyoruz.

Dolar önceki gün 9.84’ü buldu, 10 liraya ramak kaldı!

Neyse ki “kalkışma” noktasında durduk. Her ne kadar “Bu ülkeler geri adım attı” diyorsak da aslında bir geri adımın söz konusu olmadığını hemen herkes biliyor.

Yurtiçine oynamaya devam!

Ama önemli olan yaratılan algı. Yurtiçinde estirilen hava, geniş kitlelere ulaşan mesaj başka:

“Türkiye sert çıktı, dünyanın en gelişmiş on ülkesi geri adım atmak zorunda kaldı.” X

Söz konusu on ülke ortak bir açıklama yaptı. Biliniyor ki bu açıklama için de Türk Dışişleri yoğun bir temas trafiği yürüttü. Ve yine biliniyor ki yapılan açıklamada “Aman biz ettik, siz etmeyin” gibi bir ifade tabii ki yok, “Biz aynı noktada duruyoruz” demeye getiriyor bu ülkeler.

Zaten yapılan açıklamanın yurtiçindeki okunuşuyla dışarıdaki okunuşu taban tabana niye zıt sanıyorsunuz…

İşte TL değer kazandı

Geçen de yazdık; bu on ülkenin büyükelçisi sanki kendi başlarına böyle bir metin kaleme almış gibi onları hedef tahtasına oturtmaya kalkıştık. Bu metnin, o ülkelerin görüşü olduğu gerçeğini göremedik ya da görmek istemedik.

Konu, on kişinin gidip yerlerine başka on kişinin gelmesi olabilir mi?

Piyasa “istenmeyen kişi” lafı ağızdan çıktığı an neler olacağını gördü ve dolar önceki gün açılışta 9.84’e tırmandı. Gerginliğin artmayacağı anlaşıldıkça ve biz yeni açıklamayı kendimize göre yorumlayıp bir anlamda “Geri adım attılar, artık istenmeyen kişi uygulamasına gerek kalmadı” deyince dolar dün 9.41’e kadar geriledi. Dolar bu satırların yazıldığı saatte 9.45 dolayında seyrediyordu.

Yani TL iki günde kayda değer oranda değer kazandı. O zaman şunu soralım değil mi:

“Türk parasını bir anda 9.84’e çıkaran ve daha sonra 9.41’e kadar gerileten kim; büyükelçiler mi, yoksa bizim söylemlerimiz mi?”

Ve şunu da herhalde bir kez daha test etmiş olduk:

“Demek ki etrafla kavga etmeyince, didişmeyince Türk parası değer kazanıyormuş…”

Yabancı TL’nin değer kaybetmesini niye istesin!

Geçenlerde bir televizyon röportajında bir esnaf komşu esnafın gelirinin de çok düştüğünü söylüyor ve “Onlar para kazanabilsin ki benden alışveriş yapsın, hepimizin durumu çok kötü” diyordu.

Uluslararası ticarette de aynı durum geçerli değil mi…

Yurtdışında 1 dolara satılan bir ürünü, dolar kuru 10 lirayken Türk tüketici 10 liraya alabiliyor, kur arttığı ölçüde Türk tüketicinin cebinden çıkacak para da artıyor. Ve öyle bir aşamaya geliniyor ki, kur çok arttığı için artık Türk vatandaşının gücü o ürünü almaya yetmiyor. Örneğin kur yüzde 20 artmış, gelir yüzde 10.

Siz Türkiye’ye satış yapan yabancı bir ihracatçı olsanız Türk parasının değer yitirmesini mi istersiniz, yoksa değer kazanmasını ve bir yerine iki ürün satabilir hale gelmeyi mi?

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.