Bisküvi, kurabiye, kek, turta, çikolata, gofret, bebek maması ve hazır gıda ürünleri alanlarında üretim yapan Eti Gıda Sanayi AŞ İşletmeleri ile Tekgıdaİş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri ocak ayı başında başladı. Eti Gıda’ya ait Eskişehir ve Bilecik’te faaliyet gösteren toplam 6 fabrikada yaklaşık 4 bin 600 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde bugüne kadar 9 oturum yapıldı. Ancak taraflar arasında ücret ve toplusözleşmenin yürürlülük tarihi konusunda uzlaşma sağlanamadı. Arabuluculuk sürecinde de sonuç alınamadı.

 

 

Sendikanın taleplerini, işverenin teklifini ve toplusözleşme görüşmelerinin geldiği aşamayı, Tekgıda-İş Sendikası Genel SEKRETERİ Mustafa Akyürek ve Genel TEŞKİLATlanma SEKRETERİ İbrahim Ören ile konuştuk. Toplusözleşmenin iki yıllık ve yürürlülük tarihinin 1 Ocak 2019 olmasını istediklerini belirten Akyürek işçi ücretlerine ortalama yüzde 33 oranında artış ve kıdem yılı zammı talep ettiklerini söyledi. İşverenin ise işçi ücretleri için ortalama yüzde 16 zam teklifinde bulunduğunu ancak toplusözleşme yürürlülük tarihinin 31 Aralık 2018 olmasını da istediğine dikkat çeken Akyürek, "Asgari ücret 1 Ocak itibarıyla brüt 2 bin 558 TL’ye çıktı. Ancak işveren ‘31 Aralık’taki eski asgari ücreti yani brüt 2 bin 29 TL’yi dikkate alırım, 1 Ocak’ta asgari ücrete yapılan zammı da kendi toplusözleşme zammımdan düşerim’ diyor. Bunun adı asgari ücret. Asgari ücretin altında kalacak bir ücret artışını hiç kimse kabul etmez. Asgari ücrete yapılan zammın üzerine toplusözleşmelerdeki zam oranında artış sağlanmalı. Toplu iş sözleşmelerinin kültürü budur" ifadelerini kullandı.

 

 

İşverenin katı tutumu nedeniyle 5 aydır uzlaşma sağlanamadığını ifade eden Akyürek, şu çağrıda bulundu: "15 Nisan’da başlayan ikinci 60 günlük süreç 13 Haziran’da bitecek. Bu tarihe kadar anlaşma sağlanamazsa greve çıkacağız. 5 Mayıs’ta Eskişehir’de geniş katılımla bilgilendirme toplantısı yaptık. İşçilerin tamamına yakını bu toplantılara katıldı. Orada birlik ve beraberlik vardı. İşçi arkadaşlarımız öğle yemeği yemeyerek, fazla mesaiye kalmayarak seslerini işverene duyurmaya çalıştı. Ücretlerden memnun değiller. Bizim amacımız Eti’ye zarar vermek değil. Çokuluslu veya aile şirketlerine hangi tür toplusözleşme taslaklarıyla gittiysek emin olun Eti’ye de aynı taslaklarla gittik. Eksiği var fazlası yok. Dolayısıyla çalışanların sesine kulak versinler. Biz toplusözleşmeyi masada bitirmekten yanayız. Ancak işverenin katı tutumu devam ederse greve gideceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın. Onlar çalışanlara ‘Bir şey vermeyeceğiz’ diyorlarsa biz çalışanların hakkını ve hukukunu sonuna kadar savunacağız. Onların talepleri doğrultusunda hareket edeceğiz." ‘İşverenin kazandığı paydan hakkımızı istiyoruz’ TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel TEŞKİLATlanma SEKRETERİ İbrahim Ören, Türkiye koşullarının çalışanları ciddi şekilde yıprattığını ancak gıda sektörünün bundan en az etkilenen sektör olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Eti şirketi şu an iyi bir noktada. Bunu kendi araştırmalarımızda görüyoruz. Tabii ki ülke koşulları tüm şirketleri etkiliyor ama çalışanları daha çok etkiliyor. Sadece Eti’nin kazandığı paydan hakkımızı istiyoruz. Bu zamana kadar genelde müzakerelerle çözüm yolu bulduk. Bu dönem maalesef anlaşma sağlayamadık. Çok büyük zamlar istemiyoruz. İstediğimiz oranlar Türkiye koşullarına göre çok yüksek değil. Biz şirketi de düşünüyoruz. Eti, işçisiyle büyüktür. Bunu göstermesini diliyoruz. Umuyoruz ki grev olmaz, işveren masaya gelir ve anlaşma olur. Bu şekilde devam edilirse Eti işçisi kenetlenmiş durumda ve kesinlikle grevi göze alacak."