Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
26 Ocak 2011
ESNEK ÇALIŞMAYI NEDEN TARTIŞMIYORUZ?

Çalışabilir kadın nüfusunun sadece yüzde 22.7 olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Çalışan her 100 kadının 58’inin sosyal güvencesinin olmadığı, yetişkin her 10 kadından 2’sinin hâlâ okuma yazmasının bulunmadığı bir ülkeden.

ESNEK ÇALIŞMAYI NEDEN TARTIŞMIYORUZ?

 

Çalışabilir kadın nüfusunun sadece yüzde 22.7 olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Çalışan her 100 kadının 58inin sosyal güvencesinin olmadığı, yetişkin her 10 kadından 2sinin hâlâ okuma yazmasının bulunmadığı bir ülkeden. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde 134 ülke arasında sondan 9. olan ve bunu 10 yıldan beri ısrarlı bir şekilde koruyan bir ülkeden… Bunlara bir de küresel bir veriyi ekleyelim isterseniz: Kadın istihdamındaki her 5 puanlık artış, yoksulluğu yüzde 15 azaltıyor…

Hepsini alt alta dizdiğimizde, kadın istihdamını arttırma yolunda atılan her öneriyi tartışabiliyor olmamız gerekmiyor mu? Buna esnek çalışma modeli niye dahil olmasın ki?

Aslında uzun süreden beri uykuya yatırılmış olan esnek çalışma konusu 2 hafta önce TÜSİADın Çalışma Hayatında Kadıntemalı konferansında yeniden gündeme geldi. Hatta konferansın düzenlendiği Çırağan Sarayının önünde toplanan Sosyalist Feminist Kolektifi (SFK) üyesi bir grup kadın, ellerindeEsnek çalışmaya hayıryazılı pankartlarla sessiz protesto gösterisi yaptı. Aslında TÜSİADın da SFKnin de ortak buluştuğu nokta, kadın istihdamının arttırılması

Peki neden kimileri esnek istihdama karşı çıkarken kimileri bunun işsizliğin azaltılmasında ve özellikle de kadınlar açısından önemli bir kazanım olacağını savunuyor?

Esnek çalışma saatleri ve yarı zamanlı çalışma sisteminin yaygınlaşması halinde kadınların işgücüne katılımının arttığı bilinen bir gerçek. 1967’de Almanyanın başlattığı esnek çalışma saatleri sisteminin 1970li yıllarda Belçika, İrlanda, Avustralya, İngiltere, İtalya, Fransa ve ABDde yaygın halde uygulanmaya başlandığı görülüyor. Sistemin çalışan açısından en önemli avantajı, özel hayatındaki düzeni aksatmadan iş hayatına adapte olabilmesi. Esnek çalışma saatleri sistemiyle özellikle yoğun üretim dönemlerinde fazla mesai maliyetlerinden tasarruf edilebildiğinden, işveren açısından da uygulanabilir kabul ediliyor. Sistem özellikle kadın istihdamı oranının düşük olduğu ülkelerde, kadınları evden çıkarıp işgücüne katabilmek için önemli bir model olarak gözleniyor. Hollanda, 1980li yıllarda yüzde 35 ile OECD ülkeleri içinde kadın istihdamından en düşük payı alırken esnek çalışma sisteminin getirilmesi ve yeni vergi reformuyla 2000li yıllarda bu oranı yüzde 70lere çıkarmayı başarmış.

En önemli sorun, esnek çalışmada sosyal güvencenin korunacağı garantisinin verilmesi. O halde esnek çalışma modelini baştan reddetmeden güvenceli esnektartışması neden başlatılmıyor? Neden bununla ilgili yasal düzenlemeler üzerinde öneriler geliştirilmiyor?

Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezinin (OKFRAM) yaptığı bir çalışmaya göre 2011de esnek çalışma saatleri ile kadın işgücü oranının 5 yıl içinde yüzde 40 düzeyine çıkması mümkün. OKFRAM Müdürü Doç. Dr. Dilek Teker işsizlik oranlarının belirgin bir şekilde düşmesi için radikal çözümler gerektiğini belirterek, Bunların birçoğu mevcut çalışma sisteminin devam yükünün düzenlenmesiyle ilgili. Bu da sosyal güvenlik ve vergi sisteminin tümünü kapsayan bir konu. Burada değinilmesi gereken kritik nokta ise kadın istihdamı…” diyor.

Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO), Küresel İstihdam Eğilimleri 2011raporuna baktığımızda, işsizliğin giderek kronikleştiğini görüyoruz. Rapora göre dünya genelinde birçok ülkedeki hızlı ekonomik toparlanmaya karşın küresel işsizlik oranları, 2010 yılında önceki yıla göre değişmedi. Resmi küresel işsizlik oranı, 2009 yılına göre neredeyse hiç değişmeden, 2010 yılında 205 milyonda kalmayı sürdürdü. ILOnun tahminlerine göre 2011 yılında da küresel işsizlik oranı, geçen yıla göre yüzde 1den daha az azalarak, 203.3 milyon kişi olacak. Raporda, küresel büyümenin, özel tüketimin, yatırımın, uluslararası ticaretin 2010 yılında toparlanma yaşadığı hatta kriz öncesi seviyeyi geçtiği, buna karşılık istihdam piyasasında benzer bir toparlanmanın olmadığına dikkat çekildi.

Belli ki işsizlik daha uzun süre sadece Türkiyenin değil, tüm dünyanın en temel sorunlarından biri olmayı sürdürecek. Olağanüstü durumlar ise hepimizin bildiği gibi olağandışı çözümler gerektiriyor. Uzlaştırıcı politikaların devre girmesi işte bu noktalarda önem kazanıyor. Emeğin sömürülmesine izin vermeden bunu tartışmaya açmakta ne sakınca olabilir ki?

ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr

DİĞER HABERLER
ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’
ANKARA’YA ‘ANAYASAL HAK YÜRÜYÜŞÜ’ YAPMAK İSTEYEN POLONEZ İŞÇİLERİNE POLİS ENGELİ: ‘GÜCÜNÜZ İŞÇİYE YETİYOR DEĞİL Mİ?’

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılınca 140 gün önce direnişe başlayan Polonez işçilerinin, Çatalca’dan Ankara’ya “Anayasal Hak Yürüyüşü” çevik kuvvet tarafından engelleniyor.

YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR
YENİ SAYFA İÇİN YOLCULUK BAŞLIYOR

Polonez işçisi aylardır devam ettiği direnişi Ankara’ya taşımaya karar verdi. Bugün saat 11’de Çatalca Adliyesi önünden Ankara’ya yürüyüş başlayacak.

POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR
POLONEZ EMEKÇİSİNİN ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BAŞLIYOR

Sendikaya üye olduğu için hukuksuzca işten çıkarılan 146 işçi, ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’nde ilk adımı saat 11.00’de Çatalca’daki Polonez fabrikasından atacak.

POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR
POLONEZ İŞÇİSİ HAKLARI İÇİN ANKARA’YA YÜRÜYOR

Ürdünlü işveren anayasayı çiğnedi; sendikaya üye işçileri işten attı. Yetkililer çözüm üretmedi. Çoğunluğu kadın 146 işçi, Ankara yürüyüşü için ilk adımı yarın atacak.