EŞİTLİK İÇİN YOL UZUN
Türkiye, cinsiyet ayrımı konusunda aynı gelir düzeyindeki ülkelerin gerisinde.
_3933.jpg)
2012 Yılı Dünya Kalkınma Raporu “Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma” raporunun yazarı Ana Revenga, Türkiye’nin cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir yol kat ettiğini ancak aynı gelir düzeyindeki ülkelerle karşılaştırıldığında, ortaöğrenim düzeyinde eğitim ve istihdam konusunda hâlâ atılması gereken adımların bulunduğunu söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de kadınların işgücüne daha fazla katılımının önemine vurgu yaparak “İstihdamla ilgili kısmı düzeltemediğimiz, yüzde 70 erkeklerin, yüzde 30 kadınların çalıştığı bir sistem devam ettiği sürece bizim bu uluslararası kriterlerde istediğimiz kalkınma hızına paralel kalkınmayı sağlamamız çok zor gözüküyor” dedi.
2012 Yılı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma başlıklı Dünya Kalkınma Raporu dün İstanbul’da Hilton Oteli’nde tanıtıldı. Kadının çalışma hayatının kolaylaştırılması gerektiğine işaret eden Şahin, çocuk, yaşlı bakımı konularında sosyal devlet olarak destek mekanizmalarının işlemesinin önemini dile getirdi. Ayrıca işsizlik, annelik sigortasının gerekliliğine dikkat çekti ve çözüm mekanizmasında organize sanayi yönetiminin, sendikaların, güçlü odaların yer alması gerektiğini, devletin de bu iradeyi takip etmek, denetlemek sorumluluğu olduğunu kaydetti.
Türkiye’de kadının siyasete katılımının arttırılması gerekliliğine işaret eden Şahin, şiddet konusuna da değinerek bunun bir sonuç olarak değerlendirilmesi gerektiğini, eğitimden hukuka, toplumun bakış açısına kadar tüm mekanizmaların içinde olacağı koruyucu ve önleyici tedbirlerin önemine dikkat çekti. Şahin, N.Ç. davasında karar alma mekanizmasında yer alanların baktıkları pencerede toplumsal cinsiyet zafiyeti yaşadıklarını ifade etti.
Dünya Bankası’nın “Cinsiyet Eşitliği” raporunda, dünya genelinde gelişmelerle eşitsizliğin bir arada bulunduğu bir paradoks dikkat çekiyor:
• 20 yılda üniversiteye kaydolan kadın sayısı 7 kat arttı… Ama 35 milyon kız çocuğu okula gitmiyor. (Türkiye için de aynı eğilim söz konusu.)
• 30 yılda 552 milyon kadın işgücüne katıldı. 10 işçiden 4’ü kadın… Ama bir erkeğin kazandığı 1 dolara karşılık kadın 80 sent kazanıyor.
• Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesine yönelik anlaşmayı 6 ülke dışında bütün ülkeler imzaladı… Ama dünya genelinde parlamentoların sadece yüzde 19’unda kadın olduğu belirtildi.
ZACHAU:? ÖNCE?EĞİTİM
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’de son 5-10 yılda cinsiyet eşitliği konusunda büyük adımlar atıldığını, Dünya Bankası olarak bu konuda bir hareket gördüklerini ifade etti. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Zachau, işgücünde kadın istihdamının düşüklüğü konusunda hükümetin, akademisyenlerin de katılımıyla ortak bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Zachau, raporun ortaya çıkardığı ilginç sonucu şöyle anlattı:
“Kadın istihdamının düşük olmasının temel nedeni çocuk bakımı, eğitim ve pek çok ekonomik nedenin bir kombinasyonu çıktı. Kültür de rol oynuyor. Doğrusu, verilere, sayılara baktığınızda şunu görüyorsunuz. Ekonomik nedenler de rol oynuyor, kültürel nedenler de. Biz ekonomik nedenler konusunda bir şey yapabiliriz. Çocuk bakımı konusunda adım atabiliriz. Kültürel dönüşüm ise zaman alıyor. Sizi, beni, hepimizi kapsıyor. Bu iş benim ülkem Almanya’da yıllar sürdü. 1960’larda 70’lerde, ben büyürken, iş günlerini 6’dan 5’e indirme kampanyası vardı, kampanya posterlerinde ‘Hafta sonları babam evde kalsın’ yazıyordu, anneler yoktu. Ama dünyanın da Türkiye’nin de başka örneklere ihtiyaç var. Evet kültür de değişebiliyor. Bugün yapabileceğimiz şey eğitim, eğitim, eğitim….”
REVENGA: DAHA?ÇOK?ADIM?ATILMALI
Raporunun yazarı Revenga, toplantı sonrasında Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Türkiye’de cinsiyet eşitliği çerçevesinde çok büyük adımlar atıldı ama hâlâ atılması gereken adımlar var. Raporda, eğitim konusunda kız çocuklar ve erkek çocuklar arasındaki farkın altını çizdik. Türkiye’de de ortaöğrenim düzeyinde kız çocukları ve erkek çocuklarının okula gitme oranı, Türkiye ile aynı gelir düzeyine sahip ülkelerden farklı. Bu ülkelerin büyük bölümü orta düzeyde aradaki farkı kapatmayı başardı. Türkiye’de ise hâlâ fark var, o yüzden bu konuda yapılması gereken işler var” dedi.
“Türkiye’nin kendisiyle aynı gelir grubundaki ülkelerden bir farkı da, kadınların işgücüne katılım oranı” diyen Revenga, yüzde 28’lik oranın düşük olduğunu, ancak bu açıkların kapatılması konusunda bir siyasi irade gördüklerini kaydetti. Revenga şöyle konuştu: “Tunus’a bakarsanız, orada da çok benzer bir durum var. EĞİTİMli çok kadın var, işgücüne katılım yüksek değil. Belki bazı engeller söz konusu. Sözgelimi kurumsal engeller. Bazen piyasalar bunu zorlaştırıyor. Kadınların yoğun olduğu sektörlerin sayısı az olabilir. Bu yüzden, Bakan Şahin’in de söylediği gibi işgücünde kadın varlığını güçlendirecek politikalara ihtiyaç var. Hükümette, karar alma düzeyinde kadınlar olabilir. Bu özel sektöre, kadınların güçlü konumlarda bulunabileceği sinyali gönderir.”
Dönüşümün, özellikle de kültürel dönüşümün zorluğuna dikkat çeken Revenga, “Benim ülkem İspanya’da bakış açısı ve koşulların değişmesi 20 yılı aldı. Ben büyürken kadınlar mühendis olmazdı, eşlerinden izinsiz çalışmazdı. Bugün hükümetin yarısı kadın. Tabii ki kültür de rol oynuyor ama değişmez değildir” dedi.
PROTESTO EYLEMİ
Bakan Şahin’in konuşması sırasında bir grup protestocu “Sermayeye Dost Kadına Düşman AKP” yazılı pankart açtı. “Halkevci kadınlar” olarak protesto eylemi yapan yaklaşık 3 kişilik öğrenci grubu Dünya Bankası’nı da protesto eden sloganlar attı. Bakan Şahin’in, protestocuları salondan çıkarmaya çalışan güvenlik personeline, müdahale edilmemesi yönündeki ısrarlı çıkışları ise sonuç vermedi. Bir grup sivil görevli, eylemcilerin ağızlarını kapatmaya çalışarak salonun dışına çıkardı.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ PARADOKSU