Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
30 Nisan 2023
EŞİT VE ÖZGÜR YARINLARDA NİCE 1 MAYISLARA

Değerli işçi kardeşlerimiz, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl ne yazık ki ekonomik krizin ve depremin gölgesinde bir seçim arifesindeyken karşılıyoruz.

EŞİT VE ÖZGÜR YARINLARDA NİCE 1 MAYISLARA

Tarlada, fabrikada, sokakta, ofiste, evde yaşamın her alanında alınteri döken, emekleriyle bu ülkeyi var eden emekçiler, hükümetin yanlış siyasi ve ekonomik politikaları nedeniyle son yıllarda nefes almakta zorlanmakta, hatta bu sorumsuzluğun bedelini canıyla ödemektedir. Yakın zamanda yaşadığımız büyük felaket, 1999’dan bu yana herhangi bir hazırlık ve planlama yapılmadığını, depreme dirençli yerleşim alanlarının inşa edilmediğini göstermekle kalmamış, insanımıza verilmeyen değeri de gözler önüne sermiştir. Depremde yitirdiğimiz 50 binden fazla insanımız için canımız derinden yanarken diğer yandan da siyasal ve ekonomik deprem devam etmekte, biz emekçileri ciddi şekilde sarsmaktadır.

Toplumsal barışın dinamitlendiği, huzursuzluğun, istikrarsızlığın egemen olduğu, ücretlerin hızla eridiği, alım gücünün düştüğü bir süreçte, ekmek kavgası peşinde, yoksulluğun pençesinde, borç batağındayız.

İlmek ilmek ördüğümüz, şehit düştüğümüz vatan topraklarının bir kalemde satıldığı, ülke kaynaklarının emperyalist tekellere peşkeş çekildiği, krizin faturasının biz emekçilere kesildiği bir dönemdeyiz.

Sendikal nedenlerle işten çıkarmaların, baskı ve tehditlerin havada uçuştuğu, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığı, vergide adaletsizliğin tırmandığı, iş kazalarında yaşamların yitirildiği, kadın cinayetlerinin son bulmadığı bir ülkedeyiz.

Siyasi ikbali için kamu kaynaklarını ve olanaklarını hesapsızca kullanan bir siyasi iktidarın var olduğu, kamu ihalelerinde ve işe alımlarda kayırmacılığın ilke edinildiği, nitelikli işgücünün ülkeyi terk ettiği, gençlerin gelecek kaygısı yaşadığı, adalete olan güvenin ciddi oranda sarsıldığı, toplumun birbirine düşman edildiği bir Türkiye fotoğrafıyla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.

Bu tablonun sorumlusu biz emekçiler olamayız! Bu faturayı ödemek de boynumuzun borcu olamaz! Yoksulluk, işsizlik, geleceksizlik, ölüm bizim kaderimiz olamaz!

Sermayedar sınıfın böylesi bir dönemde kâr üstüne kâr katarken biz emekçilerin yoksullaşıyor olması kader olamaz. Burada emek sömürüsünden bahsetmek en doğrusu olacaktır.  Aslında bize kader diye dayatılan şeyin, zihnimize vurulan prangadan ibaret olduğu gerçeğiyle artık yüzleşmek zorundayız.

Yaşadığımız tüm olumsuzlukların, eşitsizliklerin, haksızlıkların, ayrımcılıkların sorumlusu, 21 yıldır bizi yönetenlerdir. Tahmin ediyoruz ki milyonlarca emekçi, tüm bu olumsuzluklardan kurtulabilmenin umudunu, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde görmektedir. Ancak şu gerçeğe de işaret etmek isteriz ki, emekçilerin siyasal gücünün elinin tersiyle itildiği, milletvekili listelerinde işçi sınıfını temsil edecek adayların olmamasıyla görülmektedir. Sorunların çığ gibi büyüdüğü, bırakılan 21 yıllık enkazdan kurtulmanın uzun süreceği bir sürecin içinde asıl mücadelenin 14 Mayıs’tan sonra başlayacağı ortadadır.

Sosyal devletin, sosyal adaletin, sosyal barışın hüküm süreceği bir toplumsal düzenin ancak biz emekçilerin siyasal iradesiyle var olabileceğine inanıyoruz.

Umutsuz değiliz, çünkü umudun kendisi biziz. Umut biz emekçileriz, elleriyle bu ülkeyi var edenleriz. Biliyoruz ki gecenin en karanlık olduğu an, sabahın en yakın olduğu andır.

Aydınlık yarınlarda kutlayacağımız, barış, kardeşlik ve özgürlük türkülerini birlikte söyleyeceğimiz nice 1 Mayıslarımız olsun!

Bu umutla, tüm işçi sınıfının 1 Mayıs’ını kutluyoruz!

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.