ENFLASYON EKİM AYINDA DA ARTTI
TÜlK tarafından dün açıklanan verilere göre, TÜFE´de yüzde 7,8 oranında artış gerçekleşti. Uzmanlar ise açıklananın emekçilerin enflasyonu olmadığını ve farklı gelir grupları için farklı sepetler oluşturulmasının gerektiğini vurguluyor.

TÜlK tarafmdan dün açıklanan verilere göre, TÜFE’de yüzde 7,8 oranında artış gerçekleşti. Uzmanlar ise açıklananın emekçilerin enflasyonu olmadığını ve farklı gelir grupları için farklı sepetler oluşturulmasının gerektiğini vurguluyor.
Veriler kamu işçisini nasıl etkiliyor? Türkiye istatistik Kurumu (TÜlK) tarafından dün açıklanan verilere göre, 2012 yılı Ekim ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE), bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 oranında artış gerçekleşti. TÜFE, bir önceki aya göre yüzde 1,96; bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 5,36 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 9,53 arttı.
GİYİMDE YÜKSEK ARTIŞ
TÜFE’de ana harcama grupları itibariyle geçtiğimiz aya göre en fazla artış, yüzde 6,81 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşirken, konutta yüzde 3,31; ulaştırmada yüzde 2,06; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,66 oranında artış yaşandı.
KAZAK EL YAKTI
Bir önceki aya göre 1,96 olarak gerçekleşen TÜFE’de, kadın kazağı yüzde 22,96’lık bir artışla, aylık bazda fiyatı en çok artan ürün oldu. Aylık bazda en çok artış gösteren kalemler arasında, sürekli yapılan zamlarla gündemden düşmeyen elektrik ve doğalgaz da yüzde 9,78 ve yüzde 9,84’lük artışla yer aldı. Öte yandan gıda enflasyonu da yüksek seyrini koruyor. Süt, yoğurt, beyaz peynir gibi gıda grupları, geçtiğimiz aydan bu yana en çok artış gören ürünler arasında bulunuyor. Alkollü içeceklerde, aylık enflasyon yüzde 0,48 olarak gerçekleşirken, biradaki artış yüzde 8,03 oldu.
KONUTTAKİ ARTIŞ SÜRÜYOR
Bir önceki yılın aynı ayına göre ise en yüksek artış yüzde 11,75 ile konut grubunda gerçekleşti. Artışın yüksek olo duğu diğer harcama grupları ise yüzde 10,70 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 9,39 ile lokanta ve oteller ve yüzde 7,87 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artışın yaşandığı grup sağlık olarak gerçekleşti. 12 aylık ortalamalara bakıldığında alkollü içecekler ve tütün grubunun yüzde 17,3 oranında arttığı görülürken, bunu yüzde 14,56’lık artışla çeşitli mal ve hikmetler, yüzde 10 civarındaki artışla konut ve ev eşyası grupları izledi.
ENDEKS 211,62’YE ÇIKTI
444 ürün kategorisinde yep alan 1169 adet ürünü kapsayan endekste, ürün kategorilerinden 75’inin ortalama fiyatında değişim olmazken, 290 maddenin ortalama fiyatında artış, 79 maddenin Yürürlük başlangıcı 2011 yılında olan kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri için hükümetle işçi sendikaları konfederasyonları arasında yapılan çerçeve anlaşma protokolünde, ikinci yıl ikinci altı ay zammı yüzde 3 olarak belirlenmişti. Tüketici fiyatlarındaki artışın bu oranı aşması durumunda, aradaki farkın toplu sözleşmenin yürürlüğünün son günündeki ücrete eklenmesi öngörülmüştü.
Şu anda gerek 1 Ocak, gerekse 1 Mart 2011 yürürlüklü toplu sözleşmeler, ikinci yıl ikinci altı ay içinde. 1 Ocak yürürlüklü olanlar dört ayı, 1 Mart yürürlüklü olanlar iki ayı geride bıraktı. Haziran-Ekim 2012 enflasyonu yüzde 3,35, Ağustos-Ekim 2012 enflasyonu yüzde 3,01 olarak gerçekleşti. Şimdiden çok küçük bir fark doğmuş olmasına karşın, geçmiş yıllarda özellikle Aralık ayında enflasyon oranının eksi olarak açıklandığı ve böylece ücretlere yapılacak zam farkının düşürüldüğü unutulmamalıdır.o ortalama fiyatında ise düşüş gerçekleşti. Eylül ayında 207,55 olan tüketici fiyatları endeksi, Ekim ayında gerçekleşen rakamlarla birlikte 211,62’ye çıktı.
AVRUPA’NIN ÇOK ÜZERİNDE
Enflasyonun ortalama yüzde 8 ila 10 bandında seyrettiği ritiye, dünyada en yüksek enflasyon oranına sahip ülkelerden biri olmayı sürdürüyor. Eurostat tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan verilere göre, 17 ülkeden oluşan Avro bölgesinde yıllık enflasyon tahmini Ekim ayında yüzde 2,5 olarak gerçekleşti.
EMEKÇİNİN ENFLASYONU FARKLI
Uzmanlar, çeşitli ürün gruplarının TÜFE’deki ağırlığı ile, emekçilerin yaşamındaki ağırlığı arasında fark olduğunu ve açıklanan rakamların emekçilerin enflasyonunu açıklamadığını ifade ediyor. Bu görüşe göre, farklı gelir grupları için farklı sepetler oluşturulması gerekiyor. Bunun yanı sıra, endekste ele alınan sepetteki ürünler ve ürünlerin ağırlığı her sene revize ediliyor. Buralardaki çok az miktardaki oynamanın dahi, süreç içinde TÜFE’de büyük değişikliklere yol açtığı ve bu yolla TÜFE’nin düşük gösterildiği de ifade ediliyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), buna çözüm olarak hem farklı gelir grupları için farklı sepetler oluşturulmasının, hem de emek örgütlerinin TÜlK’in kurumsal yapısı içinde yer almasının önemini vurguluyor. Ekonomi Servisi Sönmez: İşçinin, memurun geliri yüzde 8 artıyor mu? TÜİK’in Ekim ayı verilerine ilişkin görüş aldığımız iktisatçı Mustafa Sönmez, Merkez Bankası’nın hedeflerinin yine tutmadığını belirterek, "Aylık bazda yüzde 2’ye yakın bir fiyat artışı yaşanırken, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre de 7,8 oranında bir artış gerçekleşti.
Bu durumda yıllık enflasyon büyük olasılıkla yüzde 8’i geçmeyecek. Fakat bu da çok önemli bir oran. Merkez Bankası önce yüzde 5 diyordu, ardından yüzde 6’ya çıkarttı, son olarak yüzde 7’lere yükseltti. Buna rağmen yıl sonundayüzde 8 civarı gerçekleşecek. Merkez Bankası hedefleri yine tutturamadı." dedi.
"YÜZDE 8 ÇEREZ OLARAK GÖRÜLÜYOR"
Yüzde 8’lik bir oranın genelde düşük bir enflasyon gibi algılandığını belirten Sönmez, "Yüzde 30’ları, yüzde 50’leri görmüş bir ülke olduğumuz için, bize yüzde 8 enflasyon çerez gibi geliyor, oysa öyle değil. Avrupa’ya göre hâlâ çok yüksek bir enflasyon söz konusu. Bu durum dış yatırımcı için bakıldığında dahi güvenilir olmayan bir ülke tablosu çiziyor. Daha önemlisi, son bir yılda gelirler yüzde 8 oranında arttı mı diye sormak gerekiyor.
Bütçede memurların maaşları belirlenirken, toplu sözleşmeli ya da sendikasız işçilerin ücretleri belirlenirken, çiftçilerin, emeklilerin geliri belirlenirken yüzde 8 oranında artış yapılıyor mu? Dolayısıyla reel gelirler bu sene de törpülenmiş oluyor." şeklinde konuştu. Açıklanan verilerin farklı gelir gruplarına, farklı yansıdığına da dikkat çeken Mustafa Sönmez, "Tüm ailelerin gelirinin yaklaşık yüzde 30’unu gıdaya ayırdığı varsayılıyor mesela. Oysa yüksek gelir gruplarında gelirin çok daha az bölümü gıdaya ayrılırken, düşük gelir gruplarında gelirin yaklaşık yarısı gıda harcamalarında kullanılıyor.
Dolayısıyla her gelir grubuna göre ayrı ayrı enflasyon hesaplaması yapılması gerekiyor. Bunu yapan ülkeler var. Kaldı ki, örneğin alt gelir gruplarının gelirini nasıl harcadığı gibi veriler TÜİK’in elinde de mevcut. Bu araştırmayı yapabilirler." dedi. Erdem Başçı, enflasyon sunumunda ne demişti? 24 Ekim’de yapılan toplantıda yıl sonu enflasyonunun 6,2 olarak gerçekleşeceği öngörüsü revize edildi. Toplantıda Merkez Bankası adına sunumu gerçekleştiren Erdem Başçı, özellikle gıda ve enerji fiyatlarının enflasyonu yukarı çektiğini vurgulayarak, enerji ve gıda enflasyonunun artmayı sürdürmesi durumunda, enflasyondaki 5,3 hedefine ulaşılabilmesi için çekirdek enflasyonun yüzde 5’in altında olması gerektiğini belirtti. Toplantıda 2012 yılı sonu hedefi 7,4 olarak revize edilirken, 2013 yılı hedefi de 5,3 olarak açıklanmış ve orta vadede enflasyonun yüzde 5 bandına yerleşmesinin hedeflendiği ifade edilmişti.