Türk-İş´in eylem planı kapsamında Tes-İş ve Maden-İş üyelerinin tam gün iş bırakma kararı bugün uygulanıyor. Yatağan işçileri, özelleştirmeye karşı ´Ölmek var, dönmek yok´ diyorlar

YATAĞAN ÇANAKKALE’DİR ÇANAKKALE GEÇİLMEZ

YATAĞAN Maden ve enerji işçileri bugün iş bırakıyor. Özelleştirmeye karşı yaklaşık 1 yıldır sürdürdükleri eyleme Türk-İş’e de katan işçiler, ihaleleri yapılan termik santrallerin ve bağlı kömür ocaklarının satışının onaylanmaması talebiyle bugün tam gün, tüm Türkiye genelinde iş bırakacak.
Enerji ve maden işçileri verdikleri mücadeleyi ve eylem kararlarını Aydınlık’a değerlendirdi. Maden-İş Sendikası Yatağan Şubesi yönetim kurulu üyesi Volkan Ergenç, öfkelerinin artık keskin bir kılıç gibi olduğunu belirterek şunları söyledi:
"27 Ağustos’da özelleştirmeye karşı mücadeleyi sürdürürken haklı ve meşru çizgimizden hiç sapmadık. Bu mücadelemiz sırasında her zaman şunu söyledik; kömür karası bahtımızın karası ama ülkemizin yüz karası olmasın. Soma’da yaşanan katliamda gördük ki; siyasi iktidarın yanlış politikaları ve işverenin kâr hırsı sonucu, kömürün karasını Türkiye’nin yüz karası yapmışlardır. Tüm eylemlerimize rağmen bize kulak vermeyen siyasi iktidar Yeniköy, Kemerköy ve en sonda Yatağan’ın ihalelerini yapmıştır. Artık kılıçlarımız daha keskin, öfkemiz daha da büyümüştür. Bundan sonra yaşanacaklardan siyasi iktidar sorumludur. Yatağan, Soma olmayacak."
TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube üyesi Suat Manisa da, "Pazartesi’den itibaren yapılacak olan eylemlerimiz bundan öncekilerden kat be kat daha agrasif, daha kararlı ve sonuç almaya kadar devam edecek eylemler olacak. İhalenin yapılmış olması herşeyin bittiği anlamına gelmiyor. Asıl şimdi başlıyoruz. Sonuç alıncaya kadar ölmek var, dönmek yok."

‘ÖLMEK VAR, DÖNMEK YOK!’
Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) işçisi T. Maden-İş üyesi Selim Yasar, bugün gerçekleşecek olan bir günlük iş birakma eylemini işçi sınıfının yeniden dirilme ve ayağa kalkması olarak değerlendiriyor. Yaşar, "Eğer hükümet bu ihaleleri iptal etmezse bunlardan ders çıkarmazsa hala kendi kafasının dikine giderse bu kararlı işçilerin çocuklarının geleceklerinin, 76 milyonun hakkı hukuku olan bu altın yumurtlayan işyerlerini nasil savunacaklarını görecekler." dedi.
"Geleceğimiz için, çocuklarımız için, işimiz için bu mücadeleye göğüs germiş, emek vermiş insanlar için ölmek var dönmek yok diyoruz" ifadelerini kullanan Yaşar Aydınlık’a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:
"Yatağan ve Milas Çanakkale’dir nasıl Çanakkale geçilmez ise Yatağan’da geçilmez! Bu da böyle biline, bir cinnet herseyi halleder. Soma’da Zonguldak’ta, Şırnak’ta ve Türkiye’nin bütün her yerindeki maden şehitlerimiz için, özelleştirme cinayet olduğu için Türk-lş’in in almış olduğu kararlara harfiyen uyup kararlı adımlarla ilerleyeceğiz. 22 Haziran günü yapılacak olan büyük Soma mitingine işçisinden köylüsüne, memurundan çocuğuna, kadınından, erkeğine, taşeronundan kadrolu çalışanına kadar herkesin katılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu iş artık sadece işçi sınıfının değü tüm Türkiye’nin, 76 milyonun meselesi haline gelmiştir. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz."

‘BİZ KAYBEDERSEK TÜRKİYE KAYBEDER’
YEAŞ işçisi Uğur kılıç, Türk-lş’in almış olduğu kararlara harfiyen uyacaklarını ancak AKP hükümetinin özelleştirmeleri iptal etmemesi üzerine Türk-İş’in daha radikal kararlar almasını beklediklerini ifade ederek şunları söyledi: "Eğer Türk-İş’ten işçi sınıfının hoşuna giden kararlar çıkmaz ise kendi sendikalarımızın almış olacağı radikal kararlar var onları uygulamaya başlayacağız. Örneğin yol kapatma, iş yerlerini terke tmeme, buna benzer çok örnek var. Bi çözüme ulaşılmazsa en son üretimden gelen gücümüzü kullanacağız ve bunda da kesin kararlıyız. 2000 yılında özelleştirmeyi durdurdu bu işçi sınıfı, bunu yine başaracak güçteyiz. Son sözü enerji ve maden işçileri söyleyecek. Biz kaybedersek Türkiye kaybeder, bütün işçi sınıfı kaybeder."