Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Haziran 2013
EN AZINDAN DEMOKRASİ ALDATMACASI SONA ERDİ

En azından artık demokrasi aldatmacası sona erdi. Yani takke düştü kel göründü.

EN AZINDAN DEMOKRASİ ALDATMACASI SONA ERDİ

En azından artık demokrasi aldatmacası sona erdi. Yani takke düştü kel göründü. 11 Haziran her açıdan tarihe not düşülecek… Önceki gece Rıdvan Akar’ın Gezi Parkı Belgeseli’ni müthiş duygularla izlerken “Yarın sabah işe gelmeden önce Gezi’ye uğrayayım, oranın havasını yeniden soluyayım” diye düşünmüştüm. Besbelli ki Başbakan da “farklı duygularla” izlemiş belgeseli. 

Sabahın 7.30’unda yola çıkmak için hazırlanırken geldi ilk haber. Daha birkaç gün önce “Sevgili çocuklar Gezi’de ıhlamur kokuları içinde uyandınız” diye tweet’ler atan İstanbul’un romantik valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “Sadece meydandaki pankartları kaldırıyoruz. Gezi Parkı ve Taksim’e kesinlikle dokunulmayacak, sizlere asla dokunulmayacak. Bu sabah ve bundan sonra polis kardeşlerinize emanetsiniz” aldatmacası ile başladı “tiyatro”. Sabahın o saatinde tesadüfen oradan geçmekte olan TV’lerin canlı yayınları eşliğinde. Binlerce polis ve onlarca TOMA’nın bir avuç provokatörün attığı molotofları 3.5 saat boyunca engelleyemediklerinin görüntülerini biraz dikkatli izleyen herkes kurmacayı anlardı.

Gezi Parkı’nın gençleri ise sessizce bekliyorlardı. Evet 3.5 saat sürdü polisin Taksim Meydanı’ndaki şovu. Tam o sırada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısındaki konuşması başladı. Yalanlar, çarpıtmalar ve her kesimden her meslekten insana açık tehditler ile sürdürdüğü… Vali, Gezi’deki gençlere meydandaki protestolara katılmadığı için teşekkür ederken, diğer yanda Başbakan’ın televizyon ekranlarında “Meydandakileri ve Gezi’dekileri birbirinden ayırmaya çalışıyorlar. Gezi’dekiler de masum değil. İşgallerine göz yummayacağız” sözlerini sarf ediyordu. Başbakan konuşurken polis komutu aldı ve Gezi’ye gaz bombaları yağdırmaya başladı. Tüm gün sürdü bombalar, gaz atılmadığı zaman ses bombaları ile yüreklere korku saldı. Onlar yaralıları revire taşıyarak ilk yardımı yaparken tam revirin ortasına atılıyordu bombalar.

Evet dün o gencecik yüreklere artık asla yok olmayacak öfke ve nefret tohumlarını ekti Başbakan. Oysa inanılmaz bir mizah gücü ile gerçekleştiriyorlardı onlar eylemlerini… Müthiş dayanışma, birlik ruhu, barış ve yardımseverlik Gezi’nin her köşesine sinmişti. Onca kalabalığa karşın tacizin asla olmadığı, eylemin şenliğe dönüştüğü bir park haline gelmişti. Başbakan’ın kini o güzelim parkta mizahı bile susturdu…

Evet 11 Haziran günü en azından demokrasi aldatmacası sona erdi. Aynı saatlerde Çağlayan Adliyesi’nde 73 avukat cüppeleri ile polis tarafından tartaklanıyor ve sonra da gözaltına alınıyorlardı. Bugüne kadar askere Ergenekoncu, öğrenciye tinerci, gençlere ayyaş, halka çapulcu diyen Başbakan, Bezmiâlem Valide Sultan Camisi’nin doğruları söyleyen imamına yalancı demeyi, avukatlara terörist muamelesi yapmayı durdurmuyordu. Başbakan aynı öfkeyle işadamlarına, gazetecilere de saldırıyordu. Ve AKP meclisinde ayakta alkışlanıyordu. Ve televizyon kanalları diktatörün konuşmasını ekonomi söylemiyle meşrulaştırıyorlardı…

Bunca olay çıkarken ülkenin Cumhurbaşkanı tek bir ses bile çıkarmıyordu. Bu tek adam yönetimi, sivil dikta değil mi şimdi? Bir tek insan durdurulamaz kini ile milleti parçalamaya, bölmeye, birbirine düşürmeye çalışıyor. 

Bu işin sonu nereye varacak, diye soruyor herkes birbirine. Kimse bilmiyor. Bildiğim tek şey korku ve nefret tohumlarının giderek etrafa yayıldığı… Ve ufukta Erdoğan’ı dizginlecek kimsenin görünmemesi…

 

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.