Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
31 Mart 2018
EMPERYALİZMLE MÜCADELE SENDİKAL ALANDA DA SÜRDÜRÜLMELİDİR

Dünyanın yeniden kurulduğu bir dönemi yaşıyoruz. 1991 yılı sonunda Sovyetler Birliği dağıldığında, ABD hakimiyetinde tek kutuplu bir dünyanın kurulduğunu umanlar ve sananlar vardı.

EMPERYALİZMLE MÜCADELE SENDİKAL ALANDA DA SÜRDÜRÜLMELİDİR

Dünyanın yeniden kurulduğu bir dönemi yaşıyoruz. 1991 yılı sonunda Sovyetler Birliği dağıldığında, ABD hakimiyetinde tek kutuplu bir dünyanın kurulduğunu umanlar ve sananlar vardı. Günümüzde ise emperyalizmin her geçen gün darbeler yediği bir süreçteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de emperyalizmin Türkiye’ye yönelik düşmanca saldırgan tavrının iyice açığa çıkmasıyla birlikte, emperyalizme karşı açık tavır alıyor.

Bu koşullarda Soğuk Savaş ve arkasından ABD hegemonyası yanılgısının yaşandığı dönemde sendikacılık hareketinde ortaya çıkan bazı alışkanlıkları sorgulamak, yeni koşullara uygun yeni düzenlemelere yönelmek gerekli.
 
13 yıl önce yayımlanan Batılı İşçi Sömürüye Ortak (Bilgi Yay., 2005) kitabımda özellikle ABD emperyalizminin Türkiye’deki sendikaları etkileme ve yönlendirme çabalarını anlatmıştım. Türk Sendikal Hareketi ve Çağdaş Misyonerler (2007, Toplumsal Çözüm Yay., 2010, Bildik Basın Yayın) kitabımda ve 2009 yılında yayımlanan Emperyalizm ve Türkiye Sendikacılığına Etkileri (Kaynak Yay.) kitaplarımda da emperyalist ülkelerin Türkiye’de sendikal alandaki girişimlerini ele almıştım.
 
SOĞUK SAVAŞTA EMPERYALİSTLERİN MÜDAHALESİ
 
Soğuk Savaş döneminde ABD emperyalistleri 1950’li yıllarda önce İş ve İşçi Bulma Kurumu ile ortak eğitim seminerler düzenleyerek, Türkiye’de işçi hareketi konusunda istihbarat topladılar ve sendikacıları yönlendirmeye çalıştılar. 1960’lı yıllarda ise bu çalışmalarını yoğunlaştırdılar. 600’den fazla sendikacı, 1-3 aylık sürelerle ABD’ye götürülüp gezdirildi. Bu sendikacılardan istihbarat temin edildi. Bu sendikacıların zaafları tespit edildi. Sendikacılar uyanık insanlardır. Öyle birkaç aylık ABD gezileriyle ajan olmazlar ancak ABD ile yandaş olmanın ve sosyalistlere karşı tavır almanın onlara (onlar açısından önemli) bazı yararlar sağladığını da gördüler ve ona uygun hareket ettiler.
 
1970’li yıllarda CIA’nın kontrolündeki Asya Amerika Hür Çalışma Enstitüsü (AAFLI) devreye sokuldu. Türkiye’de hangi sendikaların, hangi öğretim üyelerinin, hangi gazetecilerin AAFLI ile işbirliği yaptığını, kimlerin emperyalistlerin savunuculuğuna soyunduğunu en azından bazılarımız biliyoruz.
 
Avrupa emperyalistleri de boş durmadı. 1950’li ve 1960’lı yıllarda Avrupa Üretkenlik Kurumu (EPA) aracılığıyla, sınırlı da olsa, Türk sendikacılığı hakkında istihbarat toplama ve sendikacılığı etkileme çabası gösterdiler.
 
SOĞUK SAVAŞ SONRASI
 
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından özellikle Avrupa’nın emperyalist ülkeleri ülkemizdeki sendikacılık hareketini yönlendirme çabalarına hız verdi. Bu arada bazı komisyoncular da Avrupa emperyalistlerinin Türkiye’deki pazarlamacılığını yaparak, geçim sağladılar. Bunlar arasında geçmişte sosyalist harekette yer alan bazı kişilerin başı çekmesi ve aracılık yapması acıdır.
 
Bugün bazı sendikalar, doğrudan veya dolaylı yollardan ABD ve Avrupa Birliği emperyalistlerinden para alıyor.
 
Günlük yaşamlarında üç kuruşun hesabını yapan, aile içinde bile bencilliğini kanıtlamış insanlardan oluşan bir ülkenin devleti, bu paraları babalarının hayrına mı veriyor? Para alan emir de alır.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti geçmişte Soğuk Savaş koşullarında bu yanlış uygulamalara hoşgörüyle bakıyordu. ABD ve AB emperyalizminin Türkiye’yi parçalama planlarının iyice açığa çıkmadığı dönemlerde de bu tavır sürdü.
 
Artık başka bir dönemdeyiz.
 
Türkiye’nin düşmanı olduğu artık geniş kitlelerce de kabul edilen ABD ve AB emperyalistlerinden doğrudan veya dolaylı yollardan para alanlar bu ilişkilerini derhal sona erdirmelidir.
DİĞER HABERLER
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETE DAYANDI

Martta açlık sınırı 16 bin 646 TL, yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL Günlük maliyet 555 TL

GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK
GIDA ENFLASYONUNDA OECD’Yİ 13’E KATLADIK

Türkiye, şubat ayında yüzde 71.1 ‘e ulaşan gıda enflasyonuyla dünya ülkelerine fark attı.

WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER
WASHİNGTON’DAN GELEN İKİ HABER

IMF başkanlığına Georgieva yeniden seçildi. Şimşek, Dünya Bankası ile finansman anlaşması imzalandığını açıkladı. Washington İkizleri IMF-DB derinleşen gelir ve servet dağılımı bozukluklarının başlıca sorumluları.

TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)
TİSK VE İŞ GÜVENCESİ TARTIŞMALARI (1992)

1992 yılında çalışma hayatında önemli değişikliklerin yaşandığı günlerde iş güvencesi talebi öne çıktı.