Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
28 Ocak 2012
EMPERYALİST ÜLKELERDE DEVRİM OLDU MU?

Emperyalist ülkelerin ´işçi sınıflarının artık kapitalizmin mezar kazıcıları değil de payandaları olduğunu bir türlü anlamıyorsunuz. Adamayınca da emperyalist ülkelerde ara sıra ortaya çıkan ve arkası gelmeyecek olan istisnai olayları abartıyorsunuz; sonra da sessizliğe bürünüyorsunuz.

EMPERYALİST ÜLKELERDE DEVRİM OLDU MU?

Eğer bir olay veya sürecin bütünlüğünü kavrayışınızda büyük eksiklikler varsa, sürekli hata yaparsınız. Dünyayı olduğu gibi değil de, görmek istediğiniz gibi görürsünüz. Bakmakla görmek farklıdır. Bakarsınız, ancak gerçekleri değil, görmek istediklerinizi görürsünüz. Bir örnek bu yanlışı daha iyi anlatabilir. Karlar arasından bir çiçek çıkmış. Bu çiçek baharın habercisi mi, zamanını şaşırmış bir istisna mı? Bir eylemle karşılaştınız. Bu eylem, yükselen bir devrimci dalganın ilk örneği mi, yoksa çeşitli başka nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan istisnai bir durum mu?
Bu soru sık sık sorulur. Bu konuda ısrarla hata yapılır. Aralık 2009-Mart 2010 dönemindeki 78 günlük TEKEL direnişi sırasında ODTÜ’de ve Akdeniz Üniversitesi’nde iki açık oturuma konuşmacı olarak katıldım.
Her iki toplantıda yaptığım konuşmada da, TEKEL eyleminin önemli olduğunu, ancak istisnai bir eylemi gerektiğinden fazla büyütmemek gerektiğini söyledim. Nedenlerini anlatarak, tekrarlanmasının mümkün olmadığını ve yükselen bir işçi eylemliliği dalgasının habercisi olmadığını açıklamaya çalıştım. Doğal olarak tepki çektim. İnsanlar umut istiyordu. TEKEL işçilerinin eylemi insanların iman tazeledikleri bir olaya dönüşmüştü. Böyle konuşunca hayallerini dağıtıyordum. Sanki ben TEKELİ eyleminin istisnai bir olay olarak kalmasını, yükselen bir işçi eylemleri dalgasının habercisi olmasını istemiyordum.
Olacakları söylediğimde, işçi sınıfı hareketinin bütününün yapısına ve dinamiklerine ilişkin deneyimi ve bilgi birikimi olmayan gençler çok bozulmuşlardı.
Peki, ne oldu?
TEKEL eylemi tekrarlandı mı? Hayır.
TEKEL eylemi, yükselen bir işçi eylemliliği dalgasının işareti miydi? Hayır.
TEKEL eylemi, kışın açan ve yalnızlığa mahkum tek bir çiçekti.
Bazıları onun baharın habercisi olmasını istiyordu; ancak tabiat bilimciler bunun böyle olmadığını söylediklerinde de ona bozuluyorlardı.
Yaşanan aynen böyleydi.
Şimdi 2011 yılına dönelim.
Fransa, İtalya ve hatta bir ara İngiltere gibi emperyalist ülkelerde işçi eylemleri oldu. Arkasından ABD’de bir eylemlilik yaşandı.
Birçok kişi ve kuruluş aşka geldi. Estiler, gürlediler; emperyalist ülkelerde işçi sınıfı hareketine övgüler düzdüler.
Sorması ayıp belki, ama sorayım. Ne oldu bu eylemler? Arkası geldi mi? Emperyalist üllkelerde devrim mi oldu? Emperyalist ülkelerin işçi sınıflan iktidar mücadelesini mi yükseltti? Emperyalizme karşı büyük bir dalga mı yüksemtti?
Yine yanıldınız; çünkü dünyaya bilimin yardımıyla bakmıyorsunuz.
Emperyalist ülkelerin ‘işçi sınıflarının artık kapitalizmin mezar kazıcıları değil de payandaları olduğunu bir türlü anlamıyorsunuz. Adamayınca da emperyalist ülkelerde ara sıra ortaya çıkan ve arkası gelmeyecek olan istisnai olayları abartıyorsunuz; sonra da sessizliğe bürünüyorsunuz.
Biraz daha bilimsel olun.
Emperyalist ülkelerdeki bu eylemlerde emperyalizme ve kapitalizme karşı bir ses yükseliyor mu?
Hayır.
Bu ülkelerin işçi sınıfları, kapitalizmin üçüncü küresel krizinin yaşandığı koşullarda bile, emperyalist sömürü sayesinde gerçek ücretlerini artırabiliyor mu, çalışma ve yaşama koşullarını büyük ölçüde koruyabiliyor mu?
Evet.
Bırakın hayal dünyasını; gerçeğe gelin.
Emperyalist ülkelerin işçi sınıflarını kapitalizmin payandalığı ayıbından kurtaracak ve yeniden kapitalizmin mezar kazıcısı yapacak ve kapitalizmi yıkacak olan güç, bizim gibi ülkelerde işçi sınıfının önderliğindeki anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadeledir.

DİĞER HABERLER
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI

Yıllar sonra toplanan Çalışma Meclisi’nin taslak gündemi belli oldu.

İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?
İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?

İhracattan dönen gıdaları bize mi yediriyorlar?

BUGÜN 23 NİSAN
BUGÜN 23 NİSAN

“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyen M. Kemal Atatürk’ün yolunda, biz 23 Nisanlarla büyüyenler; koşullar ne kadar çetin, imkanlar ne kadar yetersiz olursa olsun, cumhuriyeti bütün değerleri ile koruma kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kararlılığımız her 23 Nisan’da daha da güçlenecektir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımız kutlu olsun.

İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA
İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA

ILO’ya göre aşırı sıcaklığa bağlı yaralanmadan kaynaklı 1 yılda 18 bin 970 işçi yaşamını yitirdi.