EMEKLİ aylıklarının alım gücü hızla artan altın fiyatları karşısında eridi. En düşük işçi emeklisi aylığıyla aralık 2000´de 20.34 gr, 2004´te 20.03 gr ve 2005´te 20.39 gr altın alınabiliyorken, ekim 2011´de aynı emekli aylığıyla 8.29 gr altın alınabiliyor.

EMEKLİ aylıklarının alım gücü hızla artan altın fiyatları karşısında eridi. En düşük işçi emeklisi aylığıyla aralık 2000’de 20.34 gr, 2004’te 20.03 gr ve 2005’te 20.39 gr altın alınabiliyorken, ekim 2011’de aynı emekli aylığıyla 8.29 gr altın alınabiliyor. Bu durumda en düşük işçi emeklisi aylığı geçen 11 yılda altın fiyatlarıyla kıyaslandığında; 12.05 gr’lık bir kayba, yani yaklaşık bin 183.31 TL alım gücü kaybına uğradı.
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Ankara Şube Başkanlığı tarafından yapılan bir araştırmayla; 2000 yılı aralık ayındaki işçi emeklisi taban aylıkları ile 2011 yılı ekim ayı arasındaki yaklaşık 11 yıllık dönemde taban aylıklarının alım güçleri karşılaştırıldı. Merkez Bankası verileri dikkate alınarak belirlenen, külçe altın gram fiyatlarının baz alındığı araştırmadan çarpıcı ve bir o kadar da üzücü sonuçlar çıktı.
Araştırmaya göre, en düşük işçi emeklisi aylığıyla aralık 2000’de 20.34 gr, 2004’te 20.03 gr ve 2005’te 20.39 gr altın alınabiliyorken, ekim 2011’de aynı emekli aylığıyla 8.29 gr altın alınabiliyor. Bu durumda en düşük işçi emeklisi aylığı geçen 11 yılda altın fiyatlarıyla kıyaslandığında; 12.05 gr’lık bir kayba, yani yaklaşık bin 183.31 TL alım gücü kaybına uğradı.

DÜĞÜNDEN ÖDÜMÜZ KOPUYOR
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan TÜED Genel SEKRETERİ ve Ankara Şube Başkanı Recep Orhan, emeklinin alım gücünün her geçen gün biraz daha eridiğini belirterek, "Yakında alım gücümüz diye bir şey kalmayacak" dedi. Orhan, "Korkunç bir travma yaşıyoruz. Bundan 10-11 yıl önce aylıklarımızın alım gücünü eleştirirken, bugün kendimizi çok daha kötü bir durumda bulduk. Bir yakınımızın çocuğu evlenmesin, ya da sünnet düğünü olmasın diye neredeyse dua eder hale geldik. Küçük altının fiyatı 170 TL civarında tutuyor. Düğünlere, sünnetlere katılamaz olduk. Eş, dost, konu komşu, hısım akraba düğün yapacak diye ödümüz patlıyor" diye konuştu.

HAKKIMIZI HELAL ETMEYİZ
Emeklinin intibak sorunu çözülmeden bu kayıpların önüne geçilemeyeceğine dikkat çeken Orhan, "Devletin rakamları bu gerçeği açıkça ortaya koyarken, yetkililerin de bu acı gerçeği göreceklerini ve gerekli tedbirleri alacağını umuyoruz. Bilhassa emeklinin intibak sorunu çözülmeden bu kayıpların önüne geçilemeyeceği de açıktır. Üstelik yıllar itibariyle bakıldığında, altın fiyatlarıyla yapılan kıyaslamanın artık altın fiyatlarının spekülatif dalgalanmaları nedeniyle olumsuz bir tablo ortaya çıkardığını söylemek, bizleri kandırmak olacaktır. Belli ki kayıptayız ve bunu biz değil, devletin rakamları söylüyor. Öyleyse tedbir almanın zamanı geldi de geçiyor bile" dedi.
Orhan şöyle devam etti: "Emekli artık çözüm bekliyor ve çözümü derhal bekliyor. Çünkü artık dayanacak takatimiz de kalmadı, ömrümüz de. Bizler ölmeden intibak sorununun çözülmesini bekliyoruz. Yine devletin verilerine göre yılda ortalama 70-80 bin emeklimiz vefat etmektedir. Bu demektir ki, her yıl intibak sorununun çözüldüğünü göremeden aramızdan 70-80 bin hak sahibi ayrılıyor. Çözüm üretecek olanlar, çözümü yıllara yayıp emeklilerin sayısının azalmasını beklemiyorlarsa, bir an önce tedbirleri yürürlüğe koymalıdır. Yoksa onlara hakkımızı helal etmeyeceğiz. Bu dünyadan ayrılırken kul hakkımızı da onların omuzlarında bırakacağız."
(Barış Simsek, EVRENSEL, 09/11/2011)