Orman dairesinden emekli, Küçükçekmece Sefaköy’de küçük bir ayakkabı tamirhanesi olan Nimetullah Yenika "Engelli olduğum halde 13 yaşından bu yana kendi ayaklarımın üzerinde duran bir insanım" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "20 yaşında işe başladım ve Orman dairesinden emekli oldum. Engelli olduğum için erken emeklilik imkanından yararlandım. Ondan sonra ayakkabıcılık mesleğine başladım. Üç çocuğum var. Çocukları okutmak için bu işleri yapmamız lazım. Biz kadrolu işçiydik. Prim kesilince diğer emekli olanlardan daha az maaş alıyoruz. Şimdiki gençler iş bulamıyoruz diye şikayetçi ama ben onları anlamıyorum. Biz para ne kadar az olursa olsun çalışıyoruz. Bugüne kadar engelli durumumu hiç hissetmedim, çalışmak, emek harcamak ayıp değil. Emekli maaşları çok düşük ama maalesef bunu da biz belirleyemiyoruz devlet büyüklerimiz ne diyorsa onu alıyoruz." 

 

 

Özel bir temizlik şirketinden emekli olan Kaya Siliğ ise şunları söyledi: "Ben 50 yaşındayım, iki çocuğum var. 28 senedir evliyim, iki sene önce özel bir temizlik şirketinden emekli oldum. Çalışma şartlarım ağırdı. Asgari ücretten maaş alıyorduk. Tabii bu emekli maaşıma da yansıdı. 1550 lira emekli maaşı alıyorum. Ek iş olarak da müzisyenlik yapıyorum, düğün salonlarında çalışıyorum. Emekli maaşım yetmediği için ek iş yapmak zorundayım. Dört kişilik bir ailenin 1550 lira maaş ile geçinmesi mümkün değil. Benim birçok arkadaşım da aynı durumda ek işler yapıyorlar. Yetkililerden bu sorunun çözümü için harekete geçmesini bekliyoruz. 

 

 

Sivas Belediyesi’nden 2008 yılında emekli olan Yavuz Yıldız da şunları dile getirdi. "Motorhanede tamirciydim. Sivas belediyesinden emekli oldum. Maaşım yetmediği için sanayide çalışıyorum. İş makinesi motorları yapıyoruz. 2008’de emekli oldum. Bir sene boş gezdim şu anda da halen çalışıyorum. Bu durumda olan yanımda iki tane emekli var çalışıyorlar. Emekli maaşları yetmiyor. Milletvekili 25 bin alıyor emekçi 1.5- 2 bin alıyor. Onların aldığı maaşın üçte biri bize gelse herkes rahatlar. Emekliler bir kilo eti bir ayda zor alıyor. Et yediğimiz yok zaten, kurbandan kurbana…"