EMEĞİN HAKLARI FORUMU’NDA ORTAK GÖRÜŞ
Güvencesiz çalıştırmaya son! İstanbul´da 2 gün süren Emeğin Hakları Forumu sona erdi. Forumdaki ortak görüş, güvencesiz ve esnek çalışmaya karşı etkin mücadelenin gerekliliği oldu
Direnen işçiler mücadeleyi anlattı BURAK OZ Dev Sağlık-İş, Basın-İş ve EnerjiSen’in çağrısıyla düzenlenen Emeğin Hakları Forumu’nda işçiler direnişlerini, sendika yöneticileri mücadele hatlarını anlattı. Foruma, Nakliyatİş üyesi Yurt İçi Kargo İşçileri, Hava-İş üyesi THY işçileri, Dev Sağlık-İş üyesi Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Hastanesi işçileri, Tekgıda-İş üyesi Pakmaya işçileri, Birleşik Metal İş üyesi Bosch işçileri, Deriİş üyesi, İsmaoco ve Zegna işçileri, Koç Üniversitesi işçileri katıldı. Türkiye’den sendika yöneticilerinin yanı sıra Tunus, Mısır ve Kıbrıs’tan gelen sendikacılar da konuşmalarda bulundu.
Petrol-İş Genel Merkezi’nde bulunan Kongre salonunda haftasonu yapılan ve 2 gün süren forumun açılış konuşmasını, çağrıcı sendikalar adına DİSK Genel SEKRETERİ ve Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Atabek Çerkezoğlu yaptı. Konuşmasında kapitalizmin işçi sınıfına vereceği hiçbir şey kalmadığına dikkat çeken Çerkezoğlu, "Burada iki gün boyunca tartışılacak olanlar işçi sınıfının iktidar mücadelesinin yapıtaşlarından biri olsun" dedi.
ORTAK PAYDAMIZ ‘GÜVENCELİ İŞ’
Çerkezoğlu’nun ardından Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkm yaptığı konuşmada, 1987 yılında taşeron çahştirmaya karşı ilk mücadeleyi başlatan sendika olduklarını hatırlatarak, 10 bin dava sonucunda taşeron işçilerin kadrolu işçi statüsüne kavuşturulduğunu anlattı. AKP’nin taşeron sistemi ile ilgili bir düEmeüin Haklan Forumu’nda söz alan Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi Abdülhadi Bin Cumai, Tunus’da sömürü düzenine karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. zenleme hazırladığını söyleyen Öztaşkın, diğer sendikalarla ve konfederasyonlarla ortak paydanın "güvenceli iş" mücadelesi olduğunu dile getirdi. SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, kapitalizm kriz yaşarken bir sendikal kriz yaşandığını söyledi. Erdolu, eski sendikal anlayışın günümüzde, sonuç alamadığını, yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Ekonomi profesörü Korkut Boratav ise, "Bugün kapitalizmin cilası döküldü. Takke düştü, kel göründü" dediği konuşmasında, dalga toplumsal muhalefet belirtileri olduğunu, emekçilerin "el yordamıyla" direnmenin yolunu bulduğunu hatırlattı. Çalışma Ekonomisi uzmanı Doç. Dr. Aziz Çelik ise "Yeni Sendikal Rejim: 6356 ve Sendikal Harekete Etkileri" başlıklı bir sunuş yaptı. Esneklik ve kuralsızlığın kurumsallaşması sürecine dikkat çeken Çelik, "Eski çalıştırma biçiminin güvencelerinin gevşetilmesi dönemi kapandı. Tümüyle güvencesiz ve esnek çalışma rejiminin tüm unsurları yerleştiriliyor" şeklinde konuştu.
TUNUS’TA İŞÇİLERE SALDIRIYORLAR
Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi Abdülhadi Bin Cumai ve Mısır Bağımsız Sendikalar Federasyonu üyesi Naci Rashad, forumun ikinci gününde söz aldı. Abdülhadi Bin Cumai, "Sömürü ve zulme karşı sosyal Tunus devletinden size selam.Ülkemizde gerçekleşen halk ayaklanması yoksul işçilerin yoğun olduğu bölgelerden gerçekleşti. Eylemlerin kitleselleştirilmesi konusunda büyük emek verdik. Tunus’da ilk genel grev gerçekleştiğinde ilk kırılma yaşandı. Devlet ülkeyi kontrol edemedi. Bu grev rejiminin yıkılmasına neden oldu. Tabii ki biz bu devrimin gerçekleşmesiyle beraber bu düzende var olan güçler kendini yenileyerek bizlere karşı linç karşılığını vermeye başladı. Daha fazla işçi sömürüsünün olduğu bir durum yaratıyorlar. İşçilerin haklarını ellerinden alıyorlar. Biz bu düzene karşı savaşmaya devam edeciğimiz konusunda söz veriyoruz" dedi.
DÜNYA İŞÇİLERİ BİRLEŞİN!
Mısır Bağımsız Sendikalar Fedarasyonu üyesi Naci Rashad, "Dünyanın her yerindeki işçilerin yeni sömürü düzenine karşı mücadele etmesi için eski bir sloganı yeniden tekrarlıyoruz. Tunus’da işçilerin haklarını savunabilecek örgütlenmiş bir işçi federasyonu var. Mısır’da yok. 1957’den itibaren sendikal örgütlenme hakkımızı elimizden aldılar. O yıldan itibaren eylemler kendiliğinden oluşmuş hareketler "dedi ve yeni başlattıkları sendikal hareketten söz etti. Kıbrıs Baraka Kültür Merkezi’nden Ali Şahin ise, Biz sadece Kıbrıs’ın kuzeyinden geliyoruz. Bölünmüş bir ülkeyiz. Ben başka bir ülkeden geliyorum. Ama AKP uygulamalarına karşı geliyorum.
Biz tamamen Türkiye’nin tahakkümü altında yaşıyoruz. Kendimiz güvencesiz çalışıyoruz. Buna karşı mücadele etmeliyiz. Emek hareketinin yüksekltilmesi iki halkın barış hareketini de yanında getirir zaten… "diye konuştu. Uluslararası katılımcılar sonrasında söz sırası Türkiye’de direnişleri süren veya kısa önce noktalanan işçilere geldi. 322 gündür direnen Hava-İş üyesi THY işçilerinin temsilcisi, "Direnişimiz tüm dünay duydu. THY yetkilileri hiç olumlu yanıt vermiyor.13 Nisan’da grev kararını astık. Bizler sizlerinde desteğiyle sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Süremiz doluyor"dedi. 22 gündür direnen Tek Gıda-iş üyesi Pakmaya işçilerinin temsilcisi, "Biz sendikaya üye olduğumuz için işten atıldık. Şu anda 23 fabrika önünde eyelemlerimize devam ediyor ve devam edecek. Arkadaşlar daha insanca bir yaşam için sendikaya üye olun"diye konuştu.
Direnişleri kısa süre önce biten Koç Üniversitesi işçileri, 808 gündür direnen Devrimci Sağlık-İş üyesi Samsun Gazi Hastanesi sağlık işçileri, 164 günlük bir direniş sergileyen Devrimci Sağlık-İş üyesi Koşuyolu Hastanesi sağlık işçisi Ziya İncedere, Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri de mücadeleleri hakkında bilgi verdi. Ismaco’da 114 gündür, Kuzu Deri’de ise 116 gündür direnen Deri-İş üyesi işçiler ise foruma katılamadıklarından görüntülü mesajlarla deneyimlerini aktardı.