Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Ekim 2018
EKONOMİYE İÇERDEN VE DIŞARIDAN GÜVEN YOK

Tüketicilerin harcama eğilimleri de bir sonraki büyüme verilerinin öngörülmesinde oldukça önem taşıyor.

EKONOMİYE İÇERDEN VE DIŞARIDAN GÜVEN YOK

Türkiye’nin milli geliri içinde iç talep, tüketim harcamaları önemli bir paya sahip. Cari fiyatlarla bu pay, 2018 ikinci çeyrek verileri ile yüzde 59. Hal böyle olunca, Türkiye ekonomisinde yaratılan büyümenin ana motorlarından birinin tüketici harcamaları olduğunu söyleyebiliyoruz. Tüketicilerin harcama eğilimleri de bir sonraki büyüme verilerinin öngörülmesinde oldukça önem taşıyor. Tüketici Güven Endeksi de tüketicilerin ülke ekonomisi ile ilgili beklentilerinin ve eğilimlerinin, ülke ekonomisine olan güvenlerinin ölçülmesinde kullanılan ve TÜİK tarafından ankete dayalı olarak hesaplanan bir endeks. Endeksteki veriler, mevcut ekonomiye olan güvenin hızla azalmakta olduğuna işaret ediyor. 

Bu hava sürecek 
 
Son 15 yılın verileri incelendiğinde 2018 Ekim ayı Tüketici Güven Endeksi’nin, geçmiş Ekim ayları arasındaki en düşük seviyeyi işaret ediyor. Endeks, 2003 yılında 100,3 seviyesinden kademeli olarak düşerek 2018 yılının Ekim ayında 57,3 seviyesine çakılmış durumda. 
 
Harcamalar içinde en fazla paya sahip tüketici kredileri ve kredi kartı harcamalarındaki son veriler de bu eğilimi destekler nitelikte. BDDK verilerine göre, 2018’in üçüncü çeyreğinde (Temmuz, Ağustos, Eylül) tüketici kredileri ve kredi kartı harcamaları kur etkisinden arındırılmış olarak yüzde 12,52 oranında daralarak 2009 yılındaki daralmayı ardında bıraktı. Tüketici Güven Endeksi, bu olumsuz havanın süreceğine işaret ediyor. 
 
Ekonomiye olan güvenin azaldığını gösteren, büyümeye ilişkin tahminlerde sıkça kullanılan başka bir endeks de imalat sanayisine ilişkin Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI). İstanbul Sanayi Odası tarafından Eylül ayında 42,7 olarak açıklanan PMI verisinde de 2009 yılından bu yana en düşük seviyeye gelinmiş durumda. PMI endeksinde 50 ve üzeri, sektörde bir iyileşmeye işaret ederken, 50’nin altı değerler ise sektörde üretim, stok durumu, yeni siparişler ve istihdam gibi parametrelerde bozulmaya işaret ediyor. Türkiye’nin 42,7 seviyesi ise oldukça güçlü bir bozulmayı göstermekte. 
 
Beklenen oldu 
 
Ülke ekonomisinde 2002’den bu yana AKP tarafından inşa edilen ekonomik büyümenin belkemiklerinden biri iç talep ise, diğeri de dış tasarruflardır. Esasında böyle olması da beklenen bir durumdur; nitekim plansızca tüketimde gaza basarsanız, yüksek borçlandırma pahasına tüketimi kamçılarsanız, ülkede ne tasarruf kalır ne de yatırım. Hal böyle olunca da dış tasarruflara muhtaç kalırsınız. Ülkede de 16 yıldır ekonomik model olarak ortaya atılan da aslında böylesi bir döngüden ibaret. 
 
Nitekim son göstergeler ekonomiye olan güvenin içeride bitip tükendiğini gösterirken, aynı güvensizliğin dış tasarruf sahiplerinde hakim olduğunu ortaya koyuyor. Bunu da CDS (Kredi Temerrüt Takası) primlerinden izleyebiliyoruz. CDS’i kısaca şu şekilde tanımlamak mümkün: Bir ülkenin devlet iç borçlanma senetlerinden birinin satın alınması durumda, eğer bu kağıt riskli görülür ve sigortalanmak istenirse ödenen sigorta primine CDS diyoruz. Dolayısıyla CDS’ler ülkelerin algılanan riskiyle doğru orantılı olarak ülkedeki gidişata ilişkin beklentilere ve duyulan güvene ışık tutuyor. Türkiye’nin ise mevcut CDS primi hızla tırmanıyor. 2011 yılında 173’lü seviyelerde olan CDS’ler Eylül ayında 508’leri, Ekim ayı içinde de 400’lü seviyeleri gördü. 
 
Sonuç olarak içinden geçilen şu günlerde ülkenin yakın geleceğine ilişkin tahminler yapmaya kalktığımızda karşımıza kuşkusuz kapkara bir tablo çıkıyor. Verilerden gidişatı oldukça net görebilirken, bu kara gidişattan nasıl ve kimlerle ‘çıkamayız’ sorusuna farklı kesimlerin verdiği yanıtları da eğilim anketlerinden izleyebiliyoruz. Nitekim anketlerin verdiği yanıtlar oldukça net.
DİĞER HABERLER
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?

FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!
FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!

Bizler, yani kamuoyu, enflasyonda buzdağının su üstündeki kısmını görürüz. Merkez Bankası ise suyun altında kalan kısmı da görür, görmelidir, zaten gördüğünü de dile getiriyor.