EKONOMİK KRİZDE ASGARİ ÜCRET
Ekonomik krizin ardından 2010 yılında dünyada gelişen asgari ücret politikaları her ne kadar ücretlerde belli bir artış getirdiyse de genelde bu yükseliş fiyat hareketlerinin gerisinde kalmıştır.
Ekonomik krizin ardından 2010 yılında dünyada gelişen asgari ücret politikaları her ne kadar ücretlerde belli bir artış getirdiyse de genelde bu yükseliş fiyat hareketlerinin gerisinde kalmıştır. Bir dizi ülkede ise asgari ücret artışı yapılmamıştır. Bu durum, kriz döneminde işverenlerin ve hükümetlerin, asgari ücret artışını en düşük seviyede tutmak isteyen baskısının veya mecburiyetinin göstergesi olarak düşünülebilir.
Almanya’da Ekonomik ve Toplumsal Bilim Enstitüsü (Wirtschaft und Sozialu/issenschaftliche Institut, VVSI) tarafından açıklanan 28 ülkeye ait bilgilerin içinde 20 Avrupa Birliği ülkesinin yanında, aday ülke olarak Türkiye ve Avrupa dışından yedi ülke daha var.
AB ülkeleri içerisinde üç grup göze çarpmakta. Birinci grup en yüksek nominal asgari ücrete sahip ülkeleri kapsamakta. Burada Lüksemburg 10,16 Â tutarındaki saat ücreti ile dikkati çekmekte. İrlanda geçerli ücrette 1 Â indirim yapmasına rağmen 7,65 Â ile, Fransa, Holanda, Belçika ve İngiltere’nin yanında bu grupta yer almakta.
İkinci grup ülkeler 2-6 Â arasında seyreden asgari ücrete sahip. İflas sınırında olan Yunanistan 4,28 Â ile Slovenya’dan sonra (4,32 A) grupta ikinci durumda. İspanya, Malta, Portekiz çoğunlukla Güney Doğu ülkelerinden oluşan bu grupta yer almakta.
İki  altında asgari ücrete sahip ülkelerin oluşturduğu üçüncü grupta Polonya 1,85  ile başı çekmekte, Romanya 0,93  ve Bulgaristan 0,71  ile en alt sırada bulunmakta. Avrupa dışı ülkelerden bu araştırma içerisinde yer alan Avustralya 10,40 A ile en üsttedir. Yeni Zelanda (6,94 Â), Japonya (6,28 Â), Kanada (5,99 Â) ve ABD (5,47 Â) yüksek ücret sahibi diğer ülkelerdir.
Düşük işçilik ücretine sahip ülkeler içerisinde Güney Kore 2,44 Â ile başta gelmektedir. Türkiye 1,89 Â ve Brezilya 1,03 Â ile Güney Kore’yi izlemektedir. Türkiye bu şekilde pek çok AB üyesi Orta ve Güney Avrupa ülkesiyle aynı seviyede bulunmaktadır.
Asgari ücreti kur ve satmalına gücüne göre değerlendirerek gerçek değeri bulmak için yapılan çalışmada ise oldukça değişik bir tablo çıkmakta. Bu durumda Lüksemburg 8,39 Â ile gene liste başı olurken, Avustralya 7,76 Â ile 28 ülkelik sıralamada dördüncü duruma düşmekte. Satmalına gücüne göre yapılan hesaplamada Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri yanında Türkiye 2,94 Â ile kayda değer bir yukarı sıçrama yapmakta.
Asgari ücret kıyaslamasında diğer önemli bir ölçü de "Kaitz" Endeksidir. Bu endekste ülkenin asgari ücreti ortalama veya medyan ücretin yüzdesiyle belirtilir. Bilgi sahibi olunan 23 ülkenin 13 tanesinde asgari ücret medyan ücretin % 4050’si arasındadır. Bu sınırın altında bulunan ABD, Japonya ve Çek Cumhuriyeti’nde oran % 36-37’dir. Listenin başında ise ilginç bir şekilde % 71,3 ile Türkiye bulunmakta. Ülkemiz istihdamında, çalışanların büyük çoğunluğunun asgari ücretle çalışması veya çalışır görünmesi bu sonucu doğurmakta.
Kaitz Endeksi medyan ücret değil de ortalama ücrete göre hesaplandığında Türkiye % 37,8 ile listenin orta sıralarında yer almaktadır. Ortalama ücrete göre hesaplandığında, Yeni Zelanda % 51,6 ile birinci ve ABD % 27 ile listenin son sırasındadır. AB ülkeleri arasında ise Fransa %48 ile başı çekmekte.
Kaitz Endeksi sonuçlan incelendiğinde, çoğunlukla ülkelerin, OECD ve EUROSTAT tarafından tespit edilen standart olan "medyan ücretin üçte ikisi" minimum seviyesinin altında asgari ücrete sahip olduğu görülmektedir. Pek çok ülkede asgari ücret "yoksulluk ücreti"ni göstermekte, bazılarında ise bu seviyenin de altında bulunmaktadır. Avrupa Konseyi’nin ilk olarak 1970’li yıllarda yaptığı tespite göre, hakkaniyete uygun asgari ücret, ülkenin ortalama ücretinin % 68’i seviyesinde olmalıdır. 19901ı yıllarda yapılan değişiklikle bu oran % 60’a indirilmiş ve AB ülkelerinden yalnızca Fransa ve Malta bu kuralla uyumlu.
Almanların değerlendirmeleri böyle. Tabii her kişi veya ülke de kendi durumuna göre yorumunu yapmalı!