Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
23 Mayıs 2017
EKONOMİDE VİZYONSUZLUK

Yazılarım ve katıldığım ekonomi programlarında, ilk soru ‘’dolar ne olur? ‘’ sorusu oluyor. Basında ekonomi denilince yalnızca borsa, döviz ve altın analizleri yer alıyor. Bazen de ayda bir yayınlandığı zaman, enflasyon ve işsizlik ve üç ayda birde Büyüme haber ve analizleri yer alıyor.

EKONOMİDE VİZYONSUZLUK

Yazılarım ve katıldığım ekonomi programlarında, ilk soru ‘’dolar ne olur? ‘’ sorusu oluyor. Basında ekonomi denilince yalnızca borsa, döviz ve altın analizleri yer alıyor. Bazen de ayda bir yayınlandığı zaman, enflasyon ve işsizlik ve üç ayda birde Büyüme haber ve analizleri yer alıyor.

Sermaye piyasası, reel sektörü temsil eden bir piyasadır. Ancak hisse senetlerinde artış ve düşüşler,  firmaların başarı ve başarısızlığı ile değil, ulusla arası ekonomik ve siyasi gelişmeler ile ekonomi yönetiminin doğruları ve yanlışları ile şekil buluyor. Bunun içindir ki, borsanın geleceği ile ilgili tahmin yapmak adeta imkânsızdır. Ancak tüm medyada bu tahminler yer alıyor.
 
Aslında Rasyonel politikalar yerine, popülist politikaların ve cin fikirlerin karşılık bulduğu hiç bir ülkede ve hiçbir ekonomide, ekonomiyi yönetenlerin psikolojisini ve davranış biçimlerini kimse tahmin edemez. Bu durum aynı Borsayı tahmin etmenin de zor olduğunu gösteriyor.  
 
Türkiye de Medya, kendi hisse senetlerinin değerlenmesi için, spekülatif piyasaya çalışmayı iş edinmiştir. Bu konuda hem fetva veren, hem de tasdik eden iktisatçılar bulmuştur.
 
Öte yandan 2008-2009 krizinden beri, Küreselleşme istikrarsızlık yaratan bir süreç yaşamaktadır. Maalesef Türkiye de küreselleşmeye, Bir… Ekonomi yönetiminde vizyonsuzluk… İki…  Popülizm katılınca, ekonomi de dünyanın en kırılgan ekonomisi durumuna gelmiştir.
 
Ekonomide sloganda bir popülizmdir. Ekonomide vizyonla, sloganı karıştırmamak gerekir. Söz gelimi siyasi iktidarın 2023, yüzüncü yıl için 500 milyar dolar ihracat sözü ve yine geçen gün Sayın Erdoğan’ın söylediği Türkiye ekonomik büyüklük olarak Dünyanın ilk onuna girecek şeklindeki sözleri yalnızca birer slogandır.
 
Ekonomide Vizyon mevcut verileri değerlendirerek, ulaşılmak istenen seviyeyi tespit etmek, geleceğin resmini çekmektir. Slogan şeklinde olursa bu yalnızca hayal olur.  
 
Ekonomide vizyon, planlama ile, mevcut verilerin ve tahminlerin değerlendirilmesi ile olur. Bunun içinde farklı ekollerden olan, ideolojik takıntısı olmayan, Planlama uzmanları ve akademisyenler gerekir. 
 
Bizde geçmiş iktidarlar vizyon yaratmak için planlamayı kullandı. ABD’ de genellikle farklı düşünenlerden oluşan bir ‘’Ekonomik Danışmanlar Konseyi ‘’ var.
 
Bu günkü siyasi iktidar ekonomide danışmana ihtiyaç duymuyor… Tersine kendi dediklerini onaylayan danışmanlarla çalışıyor. Söz gelimi faiz tartışması aynen böyle oldu. Sayın Erdoğan’ın faizler düşsün diye Merkez Bankasına baskı yapmasına, danışmanları da koro halinde katıldılar. Faizler eksi olduğu zamanlarda bile Danışmanlarda faizler düşmeli diyordu. Gerçek ise farklıdır:  
 
•      Genel olarak Piyasada durgunluk varken faizleri indirmek, yatırımların artmasına ve ekonominin canlanmasına katkı sağlar. Ancak bu durum ülkeye, siyasi ve ekonomik konjonktüre göre değişir.
 
•      Eğer uzun dönemli bir durgunluk bekleniyorsa ve satışlar düşüyorsa kimse yeni yatırım yapmaz veya kapasite artırmak için yeni makinalar almaz.
 
•      Türkiye de bankaların finansman maliyetleri ile kredi faizleri arasında her zaman yüksek fark olmuştur. Mamafih, bankalar mevduat yoluyla veya Merkez bankasına borçlanırken, yıllık faiz üstünden borçlanıyorlar, kredi verirken aylık faiz üstünden hesap yapıyorlar. Yani merkez bankasının faizleri düşürmesi tam olarak yatırım finansman maliyetlerine yansımıyor.
 
•      İşsizlik ve ekonomik riskler yüksek olduğu bu günkü gibi bir ekonomik konjonktürde, bütçeden para dağıtılması, KOBİ kredilerine kefalet verilmesi, harcamaların artmasını ve canlanmayı sağlamakta yeterli olmaz…  Tersine gelecek endişesi ile iktisadi ajanlar tasarrufa yönelir veya gayrimenkul gibi kısa süreli bir canlanma sağlayacak ölü yatırımlara yönelir.
 
•      Türkiye açısından daha önemlisi, ekonomide güven ortamının azalmasıdır. Siyasi kutuplaşmanın artması, mülkiyet hakları ile ilgili tartışmalar ve hukuki güvencenin zedelenmesi, yatırımları da, tüketimi de yavaşlatmıştır. Ekonomide uzun durgunluk devam etmektedir.   
 
TÜSİAD yüksek istişare kurulunda da, iş adamlarının bu günkü siyasi ve hukuki zeminde yatırım yapılmayacağını da dolaylı olarak açıklamışlardır. Bu şartlarda eğer bir ekonomik kurul oluşturulmuş olsaydı, bu sorunları tartışır ve Sayın Erdoğan’a yol gösterirdi.
DİĞER HABERLER
ÇOCUK İŞÇİ UTANCI
ÇOCUK İŞÇİ UTANCI

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 26’sını oluşturan çocukların, aynı dönemde işgücüne katılım oranının yüzde 21,1’e yükseldiğini duyurdu. Geçen yıla göre çocuk işçiliği 3,5 puan arttı.

CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ
CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ

Sendikamızın kısa bir süre önce toplu iş sözleşmesi görüşmelerini anlaşma ile tamamladığı Cargill’de işveren heyetinin ve yönetim kurulumuzun katılımı ile imza töreni düzenlendi.

İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR
İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR

Koşulların ağır olması ve kaynakların amacı dışında kullanılması nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlananların sayısı azılıyor.

EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ
EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ

AYM, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını engelleyen düzenlemeyi iptal etti.