Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
11 Mart 2020
EKONOMİDE ÖNCELİKLER

Halkın “ekonomisi” kağıt üzerinde yazılan değil, çarşı pazarda yaşanılandır.

EKONOMİDE ÖNCELİKLER

Halkın “ekonomisi” kağıt üzerinde yazılan değil, çarşı pazarda yaşanılandır.

Hayat pahalılığı, kredi kartları borçları, işsizlik, geniş kesimleri mağdur etmektedir.

Sıcak paraya dayanmak, borca bel bağlamak, israf için ithalat; bizi buralara getirmiştir.
 
Orta direği eriten o arada moral değerleri de çürüten bu denklem ve bu düzen değişmelidir.
 
Ekonomiyi, artısıyla eksisiyle tartıya vurmadan, ilk ve son söz olarak şunu ifade ediyorum:
 
Üretim yatırımları, tasarruf, gelir ve vergi adaleti sağlanmadan, bu girdaptan çıkış yoktur.
 
Sözümüzü paylaştık, şimdi sayılara, göstergelere, verilere bakalım…
 
Ekonomi bürokrasisi, geçen yılın son çeyreğini, bu yılın Ocak ayı verileriyle akladı:
“Risk göstergesi düştü, borsa 120 binlerde, TÜFE 12,2 ve ÜFE 8,8 oldu” dediler ve eklediler;”Turizmde 34,5 milyar dolar bekliyoruz; Ocak ayında aylık 14,8 milyar ihracat hesaplıyoruz.”
 
Bu “artılara” 97,5’lik güven endeksini ve 62,5 milyon avroluk proje teşvikini de yazalım;
 
Buraya kadar yazdıklarımızın dolaylı vergi yükünü azaltmayacağını da unutmadan; ve – Bu denklem yenilenmeden, bu düzen değişmeden, kalıcı refah sağlanamaz gerçeğiyle- Ekonomi tablosunun vatandaşın mutfağında asılı olan arka yüzünü çevirelim; öyle bakalım…
 
Örneğin, enflasyon hesabında, gıda ve zorunlu tüketimin sepet içindeki payının artması gerekirken azaltılmaktadır, ancak,
 
Hayatın makası “rakamlarla süslenen ekonominin” ipliklerini kesip atmaktadır.
Halkın ekonomisi, eninde-sonunda tek gerçek olarak belirmektedir…
 
2019’da yüzde 1’i bulamayan bir büyüme tablosu, gelir, geçim ve tasarrufta sorun demektir.
 
Türkiye Kamu-Sen’in 2020 Ocak ayı araştırmasına göre, çalışan tek kişinin açlık sınırı 2,649 TL, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 3,435 TL’dir.
 
Ortalama dört milyon TL alan bir memur, maaşının yüzde 62,35’ini gıda ve kiraya vermektedir.
 
Dikkat ediniz, çocukların eğitimi yok, bayramda “memlekete seyahat” yok, kitap, gazete yok!
 
Emeğiyle geçinenler, ‘geçinme gereğinin yarısı kadar alıyor’, geçindikleri paranın yarısı kadar da borçlanıyor!
 
Çarşı-pazar kasvetlidir; milyonlarca insanımızı “hayata bağlayan” asgari ücret 2,324 TL’dir.
 
Emeklinin asgari ücretin altında bir maaş aldığı, asgari ücretlinin açlık sınırının altında ücret aldığı bir piyasada,
 
Dolar milyonerlerinin sayısı artsa da; kentlerde renklilik, köylerde şenlik pek yoktur;
Ya ne vardır? Deyim yerindeyse “PTT vaziyeti!”: Yani, pijama, terlik, televizyon…
Buna karşılık, kenti ve köyü yaşam dolu, çarşısı-pazarı bereketli, fabrikalarının bacası tüten, ocağında aşı kaynayan, özellikle gençleri geleceğe umutla bakan bir Türkiye istiyoruz.
 
Böyle bir Türkiye, üretken yatırımlarla kurulabilir, gelir dağılımı adaletiyle korunabilir, sosyal devlet anlayışıyla sürdürülebilir.
 
Bu amaçla, ekonomide öncelik üretime ve insana verilmelidir…
 
Örneğin, 2020 yılı kamu yatırımlarına 77,1 milyar TL olarak ayrılan pay, daha çok, üretken yatırımlara yöneltilmelidir.
 
51 milyar 524 milyon 421 bin TL olan “Merkezi Yönetim yatırımlar bütçesi” içinde, ulaştırmaya eğitime yakın; karayollarına ise sağlıktan fazla pay ayrılmaktadır.
Oysa, genç nüfusumuzun eşitlikçi ve rekabetçi eğitim anlayışıyla yetiştirilmesi ve devletin, vatandaşına en kaliteli temel sağlık hizmetlerini ücretsiz vermesi hedefi öncelenmelidir.
 
Bütçeler, ana ve ara kalemleriyle, dağıtım/ harcama/gerçekleşme oranlarıyla, halkın yaşamını kolaylaştıracak, ekonomide büyümeyi istikrara kavuşturacak nitelikte ve nicelikte belirlenmelidir.
 
Geliri, gideri, bütçesi, maaşı, ücreti, sosyal haklarıyla insancıl bir düzen kurulursa, sosyal ve ekonomik yaşamımız canlanır, moral değerlerimiz yükselir, Türkiye’miz her açıdan gelişir…
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.