Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
23 Mayıs 2011
EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME VE AKIL DIŞILIK…

Bir dokun, bin ah işit diye tanımladığımız sorunların başında gelir, eğitim. Neresinden tutsanız, elinizde kalır. Okul öncesi ihmaldir, ilköğretim kaostur, ortaöğretimle yükseköğretim tam bir mengenedir. Hoş, eğitim maratonunu tamamlayıp bir baltaya sap olma ayrı bir serüvendir ya, onu dışarıda tutalım.

EĞİTİMDE ÖZELLEŞTİRME VE AKIL DIŞILIK…

       Bir dokun, bin ah işit diye tanımladığımız sorunların başında gelir, eğitim. Neresinden tutsanız, elinizde kalır. Okul öncesi ihmaldir, ilköğretim kaostur, ortaöğretimle yükseköğretim tam bir mengenedir. Hoş, eğitim maratonunu tamamlayıp bir baltaya sap olma ayrı bir serüvendir ya, onu dışarıda tutalım.

       EĞİTİMe erişim ayrı bir sorundur, eğitimin kalitesi ayrı… Erişim sorunu kapsamında okullaşma oranları ve bölgeler, cinsiyetler arası eşitsizliklere ne kadar isyan edilse azdır. Kalite sorunu kapsamında ise altyapı yetersizlikleri, müfredatın demodeliği, öğretmen yetersizliği, niteliksizliği, eğitim materyallerinin müfredatla uyumsuzluğu az mı can sıkıcıdır?..

       Oysa eğitime hem devletin, hem ailelerin harcadığı para az buz değildir. Mayısın ikinci günü Mümtaz Soysal Hoca, eğitim harcamalarının araştırılmadığından, hele ki ailelerin cebinden çıkanın bilinmezliğinden yakınıyordu. Var aslında, eğitim harcaması araştırması. 2002 için yapıldı, 2006’da açıklandı. TÜİK ile DPT işbirliğinde yapıldı(*). İzleyen yıllarda tekrarlanmadı. Belki de yapılıyordur.

       2002 için eğitim harcamalarımızın özeti şöyle: Milli gelirimizin yüzde 6sı kadar eğitim harcaması yapılıyor. OECD ortalamasının 1-2 puan altında da olsa, az değil. Ama bunda bile bu bütçenin yerli yerinde kullanılıp kullanılmadığıdır esas sorun

       EĞİTİMin bir yurttaşlık hakkı ve bir kamu hizmeti olarak bedelsiz verilmesi, erişiminin engelsiz olması gerekir. Oysa, birçok şey gibi hızla metalaşıp ticarileşiyor. Kamunun eğitim kalitesinin düşüklüğü, birçok aileyi özel okullara, kaliteli az sayıdaki okula giriş için özel dershanelere yönlendiriyor. Sadece varlıklı aileler değil, orta sınıftan aileler de dişinden tırnağından biriktirdiğini çocukları için eğitim yatırımı yapıyor, özel okullara, dershanelere harcıyor. Öyle ki vardığımız özelleşmiş eğitimde, devlet 2 harcarken buna 1 de özel harcamalar, yani aile harcamaları ekleniyor. 2002nin eğitim harcamalarını bugüne projekte edince, 2010da 22 milyarı ailelerden olmak üzere 64 milyar TLye yakın eğitim harcaması yapıldığını tahmin ediyoruz.

       2010’da milli gelirin yüzde 6sı kadar eğitim harcaması yapıldıysa, bu yaklaşık 44 milyar dolarlık eğitim harcaması demek ve bunun yaklaşık üçte biri, 15 milyar doları ailelerin cebinden çıktı. Aileler, aynı yıl, temel bir hak olan sağlık için ceplerinden 10 milyar dolar, yine temel bir hak olan eğitim için 15 milyar dolar harcadılar.

        Bunca harcamada akıldışılık ön plana çıkıyor. Akıldışılık eğitim aşamalarına kaynak tahsisinde. EĞİTİMe hem kamunun, hem ailelerin yaptığı harcamayı analiz ettiğimizde, öğrenci sayısına göre, en çok harcamanın üniversite için yapıldığını görüyoruz. Türkiyede yükseköğretim kademesindeki öğrenciye yapılan kamu harcaması, ilköğretim kademesindeki öğrenciye yapılan kamu harcamasının 5, ortaöğretimdekinin 4 katıdır. Ortaöğretimde, yani genel lise ve meslek liselerinde öğrenci sayısı, yükseköğretimdekinden 1 milyon daha fazla. Gelin görün ki, ortaöğretimin bütçesi, yükseköğretim bütçesinin ancak yüzde 60ı.

       Tüm eğitim kademelerine yapılan kamu eğitim harcamaları, OECD ve AB ülkeleri ortalamalarının çok altında. EĞİTİMin temel kademeleri ile yükseköğretim kademesi arasındaki dengesizlik ise akıldışı. Sayılar, Mümtaz Hocanın şu saptamasına hak veriyor:

Aile özverileriyle ve yönetim hatalarıyla yanlış kanallara akıtılan paraları doğru havuzlarda biriktirmek ve ortaöğretimi daha doğru, etkin ve yararlı biçimde düzeltme işi için kullanmak sağlanabilse fena mı olur?

(*) TÜİK,Türkiye EĞİTİM Harcamaları Araştırması, 2002. Yayın tarihi 2006. Yayına elektronik ortamda ulaşılabiliyor.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.