18 Nisan 2017
DÜŞMANDAN PARA ALMAK YASAKLANMALIDIR
Türkiye’de günümüzde bazı sendikalar ve üst örgütleri, düşmandan para alıyor. Düşmanın kim olduğunu artık çok açık biçimde herkes görüyor.
Türkiye’de günümüzde bazı sendikalar ve üst örgütleri, düşmandan para alıyor. Düşmanın kim olduğunu artık çok açık biçimde herkes görüyor.
ABD emperyalizmi ve Avrupa Birliği emperyalizmi, bölücü terör örgütü ve Fetullahçı casusluk ve terör örgütü aracılığıyla ülkemizi parçalamaya, halkımızı birbirine kırdırmaya çalışıyor.
ABD de, Avrupa Birliği (ve başta Almanya ve Fransa olmak üzere birçok AB ülkesi) de bugün canımıza kastetmiş durumda. Yani bugünkü saflaşmada düşmanımız.
Düşmandan para alınır mı?
Düşman size para veriyorsa, bunu babasının hayrına vermiyor. Karşılığında ne alıyor?
DÜŞMAN PARAYI NASIL VERİR?
Önce vurgulanması gereken bir nokta var. Düşman da olsa, dost da gözükse, yabancı bir devletten doğrudan veya dolaylı yollardan para alınmaz.
Mossad’ın bir sözü varmış. “Para verin; parayı alan bir gün nasıl olsa onun karşılığını ödeyeceğini bilerek parayı almıştır” derlermiş.
Yıllar önce bir Azeri sendikacıyla AB’den alınan paraları konuşuyorduk. Azerbaycan’da kullanılan bir atasözünü söyledi (onlar galiba “babasözü” diyorlar): Hristiyanın çöreği diz üstünde. Diğer bir deyişle, hristiyan sana çörek (ekmek) verir, ama seni de önünde diz çöktürür. Anadolu’da bizim “para alan buyruk alır” sözüne benzer bir deyiş. Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını sallar da denir.
Avrupa Birliği projeleri aracılığıyla para almak en yaygın uygulama. Avrupa Birliği bir uluslararası örgüt değil; emperyalist bir ulusüstü devlet projesi, Avrupa Birleşik Devletleri’ni kurma çabası. AB’den para almak, yabancı bir devletten, emperyalist bir güçten para almaktır. Avrupa Birliği emperyalizminin dağıttığı civcivler karşılığında aldığı kaz, istihbarattır, kamuoyunu yanıltıcı açıklamalardır, demokratik kitle örgütlerinin temsil ettikleri kitleye ve ülkelerine olan sorumluluklarını yerine getirmemeleridir.
AB’nin ve AB’ye katılmış ülkelerin devletlerinin dışında ABD de doğrudan para yardımında bulunuyor.
DEVLETLERİN DOLAYLI PARA VERMESİ
Devletlerin doğrudan para vermesi kör kör parmağım gözüne. İş böyle olunca, vakıflar devreye giriyor.
Almanya’nın sendikalara ilişkin istihbarat toplama konusunda en önemli araçları, Rosa Lüksemburg Vakfı ve Friedrich Ebert Vakfı. Bu iki vakfın gelirlerinin tümünü Alman devleti karşılıyor.
Almanya’daki Türklerin anlattığı bir olay vardır. Bizimkiler Almanya’ya ilk gittiklerinde, işyerinde birlikte çalıştıkları Alman işçilere, doğal bir davranış olarak sigara ikram ettiklerinde, Almanlar kendi aralarında “Aman almayın, mutlaka karşılığında bir şey isteyecek” derlermiş. Zamanla bizimkilerin öyle ufak hesapları olmadığını anlayınca, ikinci aşama olarak, “alın, için enayilerin sigaralarını” demeye başlamışlar. Üçüncü aşamada insanca ilişkiler ağır basmaya ve onlar da sigara paketini ortaya atmaya başlamışlar.
Soros’un Açık Toplum Vakfı’nın faaliyetleri de aynı grupta değerlendirilebilir.
Sendikalarımızın üyesi bulunduğu uluslararası sendikal örgütler de devlet parasını kullanmada emperyalist güçlere aracılık etmektedir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 28. maddesinde şu ifade yer almaktadır: “Kuruluşlar, yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan Bakanlığa önceden bildirimde bulunmak suretiyle yardım ve bağış alabilir.” İşçi sendikaları, bu izne dayanarak, yabancı devletlerden ve onların kontrolündeki vakıflardan para alabilmektedir. Bu düzenleme, düşmanlarımızdan para almaya izin vermektedir.
Yabancı devletlerden doğrudan veya dolaylı biçimde para almak yasaklanmalıdır.
