DÜRÜST SENDİKACILARA AÇIK MEKTUP
Sendikacılık hareketi zor bir döneme giriyor. Küresel kriz etkisini artıracak. Türkiye´nin kendi iç krizinin etkileri daha fazla hissedilecek.

Sendikacılık hareketi zor bir döneme giriyor.
Küresel kriz etkisini artıracak. Türkiye’nin kendi iç krizinin etkileri daha fazla hissedilecek.
Hükümet ise havacılık işkolunda grevi yasaklama peşinde.
Kamu çalışanlanna verilen zam ortada.
2012 sonunda kamu kesiminde yeni dönem toplu sözleşme görüşmeleri geliyor. Sözleşme yürürlükleri 1 Ocak 2013 olanlann yetki işlemleri Eylül başında başlayacak.
Hak-İş yeni yeni işkollannda sendikalar kuruyor. Belediyelerde Belediye-İş ve Genel-İş’in yaşadığı sorunlar, hızla diğer işkollanna da yayılacak.
Ya teslim olacaksınız, ya mücadele edeceksiniz.
Ekonomik büyüme ve refah dönemlerinde hükümete teslim olanlar üyelerinin bazı soaınlannı çözebilir.
Ekonomik kriz dönemlerinde hükümete teslim olanlar hiçbir sorununu çözemez. Tam tersine, "nasıl olsa onlar çantada keklik" diye düşünülür. Eğer böyle olmasaydı, Memur-Sen’e bağlı EĞİTİM Bir-Sen bile 23 Mayıs günü genel greve katılmak zorunda kalır mıydı?
Sizin gücünüz üyenizdir ve kamuoyu desteğidir.
Üyenizi yaklaşan tehlike konusunda duyarlı kılar, bilgilendirir, eğitir ve harekete geçirirseniz, saldınlan geri püskürtmek mümkündür. Aynca kamuoyu desteği de son derece önemlidir.
Peki, üyeniz kime güvenir? Kamuoyu kime destek verir?
Üyenin kendisine emanet ettiği aidatlara hiyanet edenlere güvenilir mi, destek verilir mi?
Sendikanın parasını pavyonda konsomatrisle yiyip, sendikaya fatura edene güvenilir mi?
Faturalar üzerinde tahrifat yaparak ve naylon fatura alarak sendikayı soyan sendikacıya güvenilir mi?
Yılın 387 günü harcırah alana destek verilir mi?
Sendika araçlannı düşük fiyatla yakınlanna satanlara güvenilir mi?
Sendikalan kendi yakınlanyla dolduranlar kimi inandırabilir?
Sendikanın parasını avans adı altında yıllarca faizsiz kredi olarak kullananlara siz güvenebilir misiniz ki, kamuoyunun ve üyenin güveninden Söz edilebilsin?
Çok lüks bir lokantada kansı ve kızıyla mavi İstakoz yiyip, faturanın arkasına "toplu sözleşme görüşmelerinden sonra işverenlerle yenen yemek" yazma ahlaksızlığını gösteren bir genel başkan, üyenin ve kamuoyunun saygısını kazanabilir mi?
Bu yazdıklanmın hepsi gerçek olaylardır. Siz daha neler dinlemişsinizdir!
Ben yıllardır bunlan dile getiriyorum.
Bir bölümünüz bana kızıyorsunuz; bu pislikleri niçin ortaya döktüğümü soruyorsunuz.
Peki, bu pislikleri yapmak mı hata, bu pisliklerin temizlenmesi için bunlann ortaya dökülmesi mi?
Bu pislikleri yapanlar, bu ahlaksızlıktan tespit eden istihbarat örgütlerinin ve hükümetlerin elinde birer oyuncaktır.
Boğazına kadar ahlaksızlığa ve yolsuzluğa batmış olanlardan işçi hareketine bir hayır gelmez.
Bunlann mal varlıklanna bakın! Bu mal varlığı sendikadan alınan maaşla yapılabilir mi? Ne zamana kadar "kol kırılır yen içinde kalır" diyeceksiniz?
Ne zamana kadar "kan kustum, kızılcık şerbeti içtim dedim" diyeceksiniz?
Kol kırılır ve yen içinde kalırsa, sendikacılık hareketi kangren olur; giderek zayıflar.
Kan kusar, ama "kızılcık şerbeti içtim" derseniz, sendikacılık hareketi can verir.
Hırsızlan savunmayın, korumayın!
Dürüst ve namuslu sendikacılar çoğunluktadır; hırsızlık ve yolsuzluğa bulaşmış olanlar azınlıktadır.
Sinek küçüktür; ama mide bulandınr.
Üyenin ve kamuoyunun midesinin bulanmasına izin vermeyin!
Susarak hırsızlan cesaretlendirmeyin!
Sendikalan temizleyelim; temizleyelim ki, yaklaşan büyük tehlikeler karşısında işçilerin ve kamu çalışanlannın mücadele birliğini sağlam temeller üzerinde inşa edebilelim; kamuoyunun desteğini alabilelim.