DÜNYANIN “EKMEK SAVAŞI”
Rusya-Ukrayna savaşının bir “kaynak savaşı” olarak başladığı ve sürdüğüne dair kuşkunuz kalmamıştır sanırım.

Rusya, Batı’nın doğalgaz ticareti ve finasal sistemine uyguladığı yaptırımların acısını, tahıldan çıkartıyor.
Tedarik zinciri bozuluyor, fiyatlar artıyor, gıda güvenliği sarsılıyor.
Avrupa’nın “ekmek sepeti” olarak adlandırılan Ukrayna, dünyanın en büyük 5’inci buğday ihracatçısı…
Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, şu anda altyapı zorlukları ve Rus ablukası nedeniyle yaklaşık 25 milyon ton tahıl Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki Ukrayna limanlarında mahsur kaldı.
Batı; 40 katır mı, 40 satır mı ikileminde…
Ya tahılın nereden geldiğine bakmadan karnını doyurup Rusya’nın savaş bütçesini finanse edecek ya da aç kalacak!
Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) Başkanı David Beasley, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle limanları kapatan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Kalbin varsa limanları aç” diye sesleniyor.
Savaşla birlikte “kusursuz fırtınaya” dönüşen gıda krizine karşı “küresel gıda ittifakı” öneren Beasley, bu yakarışı, geçtiğimiz hafta İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’nda dile getirmişti.
Beasley, Twitter hesabından da kaygılarını paylaşmayı sürdürüyor:
“2022 şimdiden benzeri görülmemiş bir açlık yılı olacaktı ve şimdi milyonlarca ton tahıl Ukrayna içinde sıkıştı. Temmuz hasadı gelirken Odesa limanları kapalı kalırsa, bu küresel gıda güvenliğine savaş ilanı olacak.”
Silolar boşaltılamazsa, bu sonbaharda Ukrayna’da hububat ekimi olamayacak.
Ukrayna Tahıl Birliği (UGA); traktör, yakıt ve tarım ilacı eksikliği nedeniyle bu yılki hasadın 33 milyon tondan 18.2 milyon tona düşeceğini tahmin ediyor.
Her iki ihtimal de Batı’nın uykularını kaçırmaya yetiyor.
Aynı konuşmasında, bu durumun milyonlarca kişinin ölmesine neden olacağını vurgulayan Beasley, “Ukrayna’dan gıda, hububat çıkarmanın tek bir çözümü var; Odessa bölgesindeki limanlar” diyerek, Karadeniz’i işaret ediyor.
Halen 22 Türk gemisinin, Ukrayna’nın güney batısındaki Odessa Limanı’nda alıkonulduğunu belirten Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Rusya izin veriyor, Ukrayna ile uzlaşma sağlanamadı” yorumunu yapıyor.
Azak Denizi ve Kerç Boğazı’nda bekleyen ayçiçeği yüklü Türk gemileri önceki ay serbest kalmıştı.
Ukrayna’nın Mariupol, Cherson ve Berdyansk gibi bazı limanlarının Rus kontrolü altında olması ve bazı limanların ağır hasar görmesi nedeniyle ihracat damarları kesiliyor.
The New York Times gazetesindeki bir makaleyi alıntılayan haftalık gazete Oksijen’de; Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Rusya’yı, Ukrayna’ya ait tahıl stokları ve tarım makinalarına el koymakla suçladığı yazıyordu.
Dünyanın tükettiği tahılın dörtte birini karşılayan Ukrayna ve Rusya tahıl ihracatının yüzde 95’ini deniz yoluyla gerçekleştiriyor.
Avrupa ile Ukrayna demiryollarında “ölçer” olarak isimlendirilen genişlik farklılığı nedeniyle, iki bölge arasında kesintsiz lojistik ve taşıma imkanı bulunmuyor.
Bir süredir diplomatik kaynaklar Ukrayna tahılının Batı pazarlarına açılması için Türkiye ile görüşmeler yapıldığını dile getiriyorlardı.
CNNTürk önceki gün, BM’nin de katılımı ile İstanbul’da yapılacak bir toplantıda Ukrayna buğdayının tahliyesinin görüşüleceği iddiasına yer verdi.
Rusya’nın kontrolünde, Karadeniz’e komşu ülke gemilerinin Ukrayna tahılını taşıması gündeme alınmış.
Küresel ekonomik rekabetin çatışma alanı olan Ukrayna-Rusya savaşı, Karadeniz ve Akdeniz’in “orta koridor” olarak önemini de, risklerini de artırdı.
Merkezi Washington’da bulunan Middle East Institute’de (MEI) Rusya uzmanı olarak çalışan konuk araştırmacılardan Yörük Işık, 18 Mayıs’ta yayımlanan “Rusya savaşta sivil gemileri kullanarak Montrö ruhunu ihlal ediyor” başlıklı makalesinde, Türk gemilerinin bu amaçla kullanıldığı şüphesine yer veriyor.
Kimi gözlemcilerin iddia ettiği gibi Rus gemileri “çalıntı” Ukrayna buğdayını; Kırım Sivastopol Limanı’ndan hareketle Boğazlardan geçerek Suriye’de Tartus ve Lazkiye Limanı’na taşıyorsa, acaba küresel gıda fiyatlarının artışında Rusya’nın rolü abartılıyor mu diye de sormalı.