Daha Özgür, daha eşit, önder kadınlar.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, bir yönüyle sınıfsız toplumu yaratma mücadelesidir. Günümüz koşullarında erkeğin gerisinde varsayılan kadın aslında hayatın öncüsü ve varlık sebebidir.

Sadece doğurarak değil, elleri ve aklıyla üretime, hayata değer katmaktadır. Bunca değere, emeğe rağmen hâlâ emeğinin karşılığını alamamaktadır. Ekonomik koşulların zorlaması sonucu çalışma hayatına katılımı her geçen gün artsa da halen erkeklerin çok gerisinde kalmaktadır. Oysa hurafelerin dışında bilimsel olarak yapılan araştırmalar, kadının olduğu yerlerde verimliliğin arttığını göstermektedir. Çalışma hayatında verimliliğin artışını ve çalışma düzenini sağlayan kadınlar, cinsiyetçi politikaların kurbanı olmakta, eş değer işte maalesef ki, eşit ücret alamamakta ve terfi hakları yok sayılmaktadır. Bir taraftan toplumsal baskının altında ezilen, töre ve pek çok cinayete kurban giden, şiddete, tacize uğrayan kadınlar, diğer taraftan çalışma hayatında da yok sayılıyor.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 1900’lü yılların başlarında kabul edilse de bugün hâlâ mücadele en yakıcı şekliyle sürüyor. Daha güzel, daha eşit, daha adil bir dünya ancak kadınlarla mümkündür. Fabrikalarda, atölyelerde, evde, sokakta, insanın olduğu her yerde kadınlar kurtulmadan, öne geçmeden güzel günlere kavuşulamayacaktır. Yasalarda eşit kabul edilse de, kadınların toplumsal yükselişi ancak pozitif ayrımcılık maddelerinin yasalaşması ve yaptırımların sağlanmasıyla tesis edilecektir. Tekgıda-İş Sendikası olarak tüm çalışan kadınları örgütlü mücadeleye yani sendikalı olmaya çağırıyoruz. Ancak birlikte olursak, biz olursak güçlü oluruz. Gıda işçisi kadın arkadaşlar, gelin birlikte, en ön saflarda mücadele edelim.

Hayatın temel taşı olan tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz.