2016 yılı sonunda , Dünya gazetesinin bir haberine göre ; Dünyanın en büyük altı merkez bankasının (ABD- Çin -Avrupa – Japonya – İsviçre – İngiltere ) toplam döviz rezervi 16.9 trilyon dolara çıktı. Yalnızca Çinin Döviz rezervi 3 trilyon doları geçiyor.
Çin ABD ile olan dış ticaretinde fazla veriyor. Bu fazlaları rezerv olarak tutuyor. Sonrada götürüp düşük faizle ABD hazine kağıtlarına yatırıyor. ABD doları yine ABD için çalışıyor.
Kısaca , Dünya , ekonomik anlamda Dolar işgalindedir. ABD merkez Bankası FED kararları ve yine ABD ‘nin başta Ortadoğu ve diğer yerlerde dış politika yanlışları Dolar kurunu etkiliyor. Bundan bütün dünya ekonomisi etkileniyor. En fazla da biz ve etkileniyoruz ve etkileneceğiz . Çünkü cari açığımız devam ediyor ve sıcak paraya muhtacız. Sıcak para da FED kararlarına bağlı olarak hareket ediyor.
İkinci Dünya savaşından sonra Dolar adım adım Dünya parası oldu.
1944 yılına kadar dünya para sistemi altına bağlıydı. Altın rezervlerinin dünya ticaretini gelişmesini sağlamakta yetersiz olması üzerine 1944 yılında ABD ‘ de Bretton Woods ta toplanan ülkeler , dünya para sisteminin dolara bağlı bir sistem olmasına (1 Ons altın = 35 Dolar ) karar verdiler.
ABD 1970 petrol krizinde tek başına , 1944 Bretton Wood’s , bir ons altın 35 dolar kararını rafa kaldırdı.
Öte yandan IMF ve Dünya Bankası da aynı sistemin birer parçası olarak kuruldular.
IMF’nin temel misyonu, dış ödemeler dengesinde sıkıntı çeken ülkelerin bu sıkıntılar nedeniyle ithalat kısıtlamalarına gitmesini önlemek olarak tasarlandı.
Bu sıkıntıları yaşayan ülkelere IMF borç vererek, ithalatın kısıtlanmasını önleyecek ve bu yolla dünya ticaretinde daralmanın önüne geçilecekti.
İkinci Dünya savaşının ekonomik sonuçları faşizmin ağır faturaları arasındadır. IMF ve Dünya Bankası ekonomik istikrar hedefi için işbirliği yapacağı ülkelerde, demokrasi temelini de araması gerekirdi. Böyle olmadı , Bu iki kurum dikta rejimleri ile de işbirliği yaptı.
IMF ve Dünya bankasını , Demokrasiyi de gözetecek şekilde yeniden organize etmek ve Dünya para sistemini tek başına dolara bağımlı olmaktan çıkarmak gerekir. Dünya para sistemini dolar yerine, dolar, Euro ve Yen’den oluşan üçlü veya daha fazla para olan bir sepete bağlamak gerekir. Bu sepette yer alacak her para da, ülkelerin GSYH ile orantılı olmalıdır.