‘DOĞUMA TEŞVİK’ DEĞİL İŞÇİYİ KÖLELEŞTİRME!
Ailenin ve dinamik nüfus yapısının korunması yönündeki kanun tasarısında kadınları doğurmaya teşvik eden maddeler yer aldı.
‘Doğuma teşvik’ değil işçiyi köleleştirme!
AKP’nin "Daha çok doğurun" tasarısından, köle ticaretini yasalaştırma niyeti çıktı. Tasarının adı "Ailenin Ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı."
26 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulunun imzası ile Meclis’e gönderildi. Sağlık, Aile, Çalışma, Sosyal İşler, İçişleri, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği, Avrupa Birliği, İçişleri ve Plan-Bütçe komisyonlarında görüşülüyor. Ve tasarının komisyonlarda görüşülmesi tamamlanmak üzere…
ÇOK DOĞUR ESNEK ÇALIŞ!
Tasarının başlığa da çıkarılan bölümü, kadının daha çok doğurmasını teşvik eden maddeler içeriyor. Üç çocuğa kadar çocuk başına maddi teşviklerden evlat edinmek isteyenlere kolaylık sağlamaya, doğum öncesi ve sonrası izinlerin artırümasından babalık iznine kadar pek çok teşvik… Ya çalışan kadınlar? Bam teli… Çalışan kadın doğum sonrası işe dönmek istemesi halinde esnek çalışmaya yönlendirilecek. Esnek çalışma iş yasasında, uzaktan çalışma, çağrı üzerine çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi çalışma biçimlerini anlatıyor. Esnek çalışmada, sendikalaşma ve işyeri dayanışması ortadan kalkar, emeklüik olanağı neredeyse imkansız hale gelir. Esneklik, işçiyi köleleştirme biçimlerindendir. AKP, kadını doğurmaya teşvik ederken, kölece çalışma biçimini yaymayı da amaçlıyor. Tasarıdaki itiraf şöyle: "Onuncu Kalkınma Planının birçok bölümünde ise kısmî çalışmayı da kapsayan esnek çalışmaya atıfta bulunulmakta olup; esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştınlması, kamu personel sisteminde uygun iş ve kuruluşlardan başlanarak esnek çalışma modelinin geliştirileceği hedefine de yer verilmektedir." Esnek çalışma modelinin çalışan sayısını artıracağını iddia eden tasan sahipleri, ABD ve AB’de yaygın olan kölece çalışma biçimlerini örnek alıyor: EUROSTATın 2013 yılı verilerine göre AB-28 ülkelerindeki 15-64 yaş grubunda kadın istihdamı oranı yüzde 58.8’dir. Bu oranın yüksek olmasında yarı zamanlı çalışmanın yaygın olması yanında ‘Ebeveyn izni’ kapsamında uygulanan izin politikalarının da etkili olduğu görülmektedir."
TASARIDA NELER VAR?
– Tasarının "Gerekçe" bölümü Özel İstihdam Bürolarına, köle ticareti yasağını kaldırmayı amacını şu şekilde açıklıyor: "Türkiye’de ise 4857 sayılı İş Kanunu ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu ile daha önce yasaklanmış olan özel sektörün iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetine imkân sağlanmış ancak, geçici iş ilişkisi faaliyetinde bulunmasına izin verilmemiştir. Özel istihdam bürosunun tanımı değiştirilmekte ve faaliyetleri arasına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi eklenmektedir." Tasarı, 4857 sayılı İş Yasası’ndaki değişiklikle köle ticaretine yol veriyor. 7. maddedeki Geçici İş İlişkisi bölümünün sonuna eklenecek 7/A maddesi ile, "Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, Türkiye İş Kurumunca izin verilen özel istihdam bürosunun, işçisini geçici olarak bir başka işverene yazılı devri ile kurulur" denerek yasalaşma başlatılıyor. Ardından, 4857 sayılı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 4907 saydı İŞKUR yasasının ilgili bütün maddeleri de değiştirilerek yasalardaki engel tümüyle kaldırılıyor. İŞKUR yasasının 2. maddesinde, Özel İstihdam Büroların tarifi değiştiriliyor, "işçi kiralama yetkilerinin de olacağı" yazılıyor. Tasarının 17,18,19,20 ve 21. maddeleri, İŞKUR’un yapısını köle ticaretine uyarlamakla alakalı.
– Tasarıya göre İŞKUR tarafından kurulmasına izin verilen Özel İstihdam Büroları, brüt asgari ücretin 200 katı kadar parayı teminat verdiklerinde, köle ticareti yapabilecekler.
Çifte Sömürü Düzeni
Köle şirketinin yılda iki defa, sözleşme yaptığı işçiye ücretinin altında para verme ya da ücretini zamanında ödememe özgürlüğü olacak.
• İŞKUR tarafından yetkilendirilmemiş ya da yetki için yeterli olmadığı ortaya çıkmış olmasına rağmen bir köle şirketinin, İŞKUR tarafından en son fiilin öğrenildiği tarihten önceki iki yıl içinde 5 defa, yetkisiz olmasına rağmen işçi kiralaması yapması özgürlüğü olacak. İşçinin iradesini şirkete vermesi halinde, çalışacağı yerde ücret ve sosyal haklarını geliştirmek için pazarlık olanağı olmayacak.
•İşçinin, gönderildiği işi beğenmeme şansına olamayacak.
•İşçinin sırtından hem kölelik şirketi, hem çalıştığı yer zenginleşecek. İşçi çifte sömürü yaşayacak.
•İşçinin sendikalaşma ya da sendikal haklardan yararlanma şansı olmayacak.
•İşçinin arkadaşlarıyla dayanışma şansı olmayacak.
•İşçinin grev, direniş gibi yasalardaki hakları kullanma şansı olmayacak.
Özetle, işçiyi Kunta Kinte haline getirme tasarısıdır bu. Sendikalar, "kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz" diyordu. Sadece kıdem tazminatı tehlikesini görüp belirli süreli sözleşme tehlikesini ve köle ticaretinin serbest bırakılmasını görmemek çok büyük gaflet olacaktır.
Sendikalar ve kadın örgütleri başta olmak üzere, bütün demokratik örgütlerin, tasarıyı gündemlerine almaları gerekir.
Ticaretin kölesi!
•Özel istihdam Bürolan, Türk işçilerini yurt dışına, yabancı işçileri de Türkiye’nin iç piyasasına pazatlayabilecekler. Emperyalist merkezlerin köle tüccan şirketleri de Türkiye’de faaliyet yapabilecek. Böylece işçi, uluslararası köle ticaretinin kölesi olacak.
•Bürolar, yurt içinde ve yurt dışında istedikleri kadar şube açabilecekler.
•Özel istihdam bürosu, pazarladığı işçi başına, işverenden hizmet bedeli adı altında pazarlama payı alacak. Bazı meslek ve pozisyonlar için ise, sadece işverenden değil, pazarladığı işçiden de hizmet bedeli adı altında haraç alabilecek.
• Tasarı, işçinin sigortasını yatırma yükümlülüğünü çalıştığı işverenden almakta, köleci şirkete vermektedir.
•Tasarıya göre, halen kurulu bulunan 451 şirket ve sonradan kurulacak olanlar, internet, radyo, televizyon, yazılı medya gibi araçlarla reklam yapabilecek, birbirleriyle rekabet edebilecekler. Böylece işçiyi köleleştirme, artık televizyon ve gazete reklamlarına da taşınmış olacak.
• Köle şirketinin, sözleşme yaptığı işçinin yüzde 10’u kadarının ücretini ödememe ya da geciktirme özgürlüğü olacak.