‘DOĞRU ÖZELLEŞTİRME’ NASIL OLUYOR?
En iyi öğretmen hayaf´tır; ancak öğrencide iş yoksa, hayat öğretmen ne kadar uğraşırsa uğraşsın, öğrenciyi eğitemez. Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikasının Kütahya şubeleri 29 Ağustos 2012 günü bir ortak açıklama yaptı.

En iyi öğretmen "hayaf’tır; ancak öğrencide iş yoksa, "hayat öğretmen" ne kadar uğraşırsa uğraşsın, öğrenciyi eğitemez.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikasının Kütahya şubeleri 29 Ağustos 2012 günü bir ortak açıklama yaptı. Açıklamayı 30 Ağustos günlü Aydınlık’ta okudum. Açıklamadaki çok temel bir hatayı görünce, emin olmak için Türkiye Maden-İş Sendikasının internet sitesine başvurdum. Hata orada da var.
Seyitömer Linyitleri İşletmesi ve Termik Santralının özelleştirilmesi gündemde. İki sendikanın şube yöneticilerinin ve bu arada bazı genel merkez yöneticilerinin biraraya gelerek bu özelleştirmeye karşı tavır koymalan son derece olumlu. Dilerim bu tavır yalnızca bir basın açıklamasıyla sınırlı kalmaz.
Açıklamada şöyle deniyor: "Seyitömer Linyitleri ve Termik Santralı 4046 sayılı özelleştirme yasası kapsamında özelleştirilme sürecine sokulmuştur. İki sendika olarak biz bu özelleştirmenin, madencilik, enerji sektörü, Kütahya bölgesi ekonomisi ve işletmelerin çalışanlan açısından olumsuz sonuca yol açacağı düşüncesindeyiz. Bizce bu özelleştirme peşkeştir. Çünkü bu özelleştirmenin hiçbir makul, geçerli açıklaması yoktur."
Bu ifade, "makul ve geçerli açıklaması olan" özelleştirmelerin onaylandığı anlamına gelir.
Nitekim açıklama şöyle bitiyor: "Bölgedeki bütün siyasi parti teşkilatlannın, kitle örgütlerinin, demokratik örgütlerin, yerel yönetimlerin bu yanlış özelleştirme girişiminden vazgeçilmesi için gerekli girişimlerde bulunmalannı, mücadelemize destek vermelerini, kısacası Kütahya’ya sahip çıkmalarını istiyor ve bekliyoruz."
Maden-İş ve Tes-İş "bu yanlış özelleştirme girişiminden vazgeçilmesi "ni istiyor. Bu anlayışa göre, özelleştirmeler yanlış değil; "yanlış özelleştirmeler" var, "doğru özelleştirmeler" var. Sendikacı kafasıyla düşünüldüğünde, sana dokunan özelleştirmeler "yanlış," sana dokunmayan özelleştirmeler "doğru."
Yapılan açıklamada, Seyitömer Linyitleri ve Termik Santralı özelleştirilmesine karşı çıkılıyor.
Peki, bu özelleştirmeleri dayatan ve uygulayanlara karşı çıkılıyor mu?
Emperyalizmden söz ediliyor mu? Özelleştirmeyi dayatan Avrupa Birliğine, ABD’ye ve bu emperyalist güçlerin kullandığı araçlar olan IMF ve Dünya Bankasına karşı çıkış var mı?
Açıklamada bunlar yok.
Özelleştirmeyi yıllardır kararlı bir biçimde uygulayan AKP’ye karsı çıkış var mı?
Yok.
Özelleştirmeyi savunan CHP ve MHP’ye karşı çıkış var mı? Bu siyasal partilerin politikalan eleştiriliyor mu?
Yok. Tam tersine, AKP’nin, CHP’nin, MHP’nin ve diğer özelleştirmeci partilerin Kütahya il örgütlerinden bu mücadelede destek isteniyor.
Siz hayal dünyasında mı yaşıyorsunuz?
Bir soru daha.
Türkiye tarihinin en büyük ve kapsamlı özelleştirmeleri, 2004 yılından itibaren, AKP iktidarları döneminde yapıldı.
Bu süreçte hiçbir eylem veya açıklama yaptınız mı?
Özelleştirmelere karşı mücadele edenlere ciddi bir destek verdiniz mi?
AKP’ye karşı çıktınız mı? Seçimlerde özelleştirmecilere karşı tavır aldınız mı?
Özelleştirmelere karşı çıkanlara yardımcı oldunuz mu?
Hayır.
Peki, bu durumda, bir zamanlar yalnız bıraktığınız insanlardan destek istemek biraz ayıp olmuyor mu?
Şimdi sıra size geldi. Bakalım geçmişte yalnız bıraktıklannız yardımınıza koşacak mı?
Türkçemizde yerleşmiş güzel bir deyiş vardır: "Bu kafayla gidersen askere, zor alırsın teskere."
Böyle açıklamalara "laf ola, torba dola" denir.
En iyi öğretmen hayattır; ancak anlaşıldığı kadanyla bazı sendikacılanmızın eğitiminde "hayat öğretmen" bile yetersiz kalıyor.