DİRENİŞÇİLER MECLİSTE
Savranoğlu ve Kampana Deri işçileri, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel´le birlikte Mecliste basın toplantısı düzenledi.
MECLİSE ÇAĞRI YAPTILAR SAVRANOĞLU ve Kampana Deri işçileri, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’le birlikte Mecliste basın toplantısı düzenledi. Savranoğlu ve Kampana Deri işçileri kazanana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtirken, Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi de Meclisi sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmaya çağırdı. ÇOCUĞUN RESMİNİ GÖSTERDİ İSTANBUL Milletvekili Levent Tüzel konuşmasına, sürgüne gönderilen işçilerden birinin çocuğunun "Sanırım benim babam öldü. Çünkü artık eve gelmiyor" yazan resmini göstererek başladı. Tüzel, "Bir anaokulu öğrencisi bu duyguyu nasıl yaşar? Sendikaya üye olan bir işçiyi, yıldırmak için İzmir’den İstanbul’a gönderen patron, günlerce babasını göremeyen bu çocuğun yaşadığı acıyı, ailesinin üzüntüsünü hissedebilir mi?" dedi. s.5B
SAVRANOGLU VE KAMPANA DERİ İŞÇİLERİ TBMM’DE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
İşçiler Meclisi göreve çağırdı
Emek Demokrasi Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, sendikalaşmak istedikleri için işten atılan Savranoğlu ve Kampana Deri işçileriyle dün Mecliste basın toplantısı düzenledi. İşçilerin 247 gündür karşı karşıya kaldıkları zulme dikkat çeken Tüzel, yetkilileri göreve davet etti. İşçiler kazanana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtirken, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi de Meclisi sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmaya çağırdı.
Aynı işverene ait İzmir’de Savranoğlu, İstanbul’da Kampana Deri fabrikasında Deri-Iş Sendikasına üye olmalarının ardından işten atılan ve 247 gündür direnişte olan işçiler dün Meclisteydiler. Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz, İstanbul Şube Başkanı Binali Tay ile Savranoğlu İşçileri Aydın Gençarslan, Turan Demirci, Kampana Deri işçileri Dilek Göl, Gaye Erarslan ve 3 yaşındaki oğlu Gani Erarslan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’le birlikte basın toplantısına katıldılar.
Levent Tüzel konuşmasına, sürgüne gönderilen işçilerden birinin çocuğunun "Sanırım benim babam öldü. Çünkü artık eve gelmiyor" yazan resmini göstererek başladı. Tüzel, "Bir anaokulu öğrencisi bu duyguyu nasıl yaşar? Sendikaya üye olan bir işçiyi, yıldırmak için İzmir’den İstanbul’a gönderen patron, günlerce babasını göremeyen bu çocuğun yaşadığı acıyı, ailesinin üzüntüsünü hissedebilir mi?" dedi. Tüzel, işçiler ve ailelerinin direnişte geçirdikleri 247 gündür büyük bir mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekti.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın anayasa referandumu öncesi "İşçiler artık iki sendikaya birden üye olabilecek" sözlerini hatırlatan Tüzel, "Bırakalım 2 sendikayı, Kampana ve Savranoğlu fabrikası işçileri Deri-İş Sendikasına üye oldukları için başlarına gelmedik kalmadı" dedi. Tüzel, işverenin arıtma tesisini çalıştırma yükümlülüğünden kaçarak, çevreye de büyük zarar verdiğini söyledi.
‘YETKİLİLER NASIL GÖRMEZDEN GELİYOR?’
İşverenin yasal yükümlülüklerinden kurtulmak için aynı adreste neredeyse her ay bir fabrika açıp kapattığını ifade eden Tüzel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SGK ve MALİye Bakanlığının bu durumu nasıl görmezden geldiğini sordu. Tüzel, "Neden denetim birimleri ve İş Müfettişleri göreve çağrılmıyor? işçilerin örgütlenme hakkı neden işverenin insafına bırakılıyor? 247 gündür süren bu zulme neden Çalışma Bakanlığı el atmıyor?" diye sordu. Yaşananların, sendikal örgütlenmenin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Tüzel, sendikaların kayıt dışı çalışmanın önlenmesi, işçi sağlığı ve güvenliği koşullarının sağlanması ve çevrenin korunmasının da teminatı olduğunu vurguladı. Tüzel, "Hükümet, kayıt dışı ekonomiden gerçekten kurtulmak istiyorsa, bunca yasayı ihlal eden, vergi ve sigorta primi kaçıran, çevreyi kirleten, sendikal örgütlenmeyi ‘alicengiz oyunlan’yla dağıtmaya çalışan patronlara neden yaptırım uygulamıyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını MALİye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göreve davet ediyoruz" dedi. Tüzel, sendikalaşmanın önündeki tüm engellerin kalkması için Mecliste çaba içerisinde olacağını duyurdu.
MECLİSE SENDİKAL YASAKLARI KALDIR ÇAĞRISI
Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi de, günde 12-13 saate yakın çalıştmlan işçilerin koşullannın düzeltilmesi için sendikalı olmak istediklerini, ancak bu hakkı kullananların işinden edildiğini ifade etti. Kampana fabrikasında asıl işin taşeron işçisine yaptırıldığını müfettişler tarafından tespit edildiğini, ancak işverenin çeşitli oyunlarla sendikalaşmayı engellemekte ısrar ettiğini anlatan Servi, "İşverenler kesinlikle kuralsız ve kayıt dışı çalıştırmak istiyor.
İşçiler sendikalı olduğunda kayıt dışı çalıştıramaz. Buradan Meclisi göreve çağınyoruz. Tek çözüm, örgütlenmenin önündeki yasal engellerin kaldmlmasıdır. Sendikalaşmanın önündeki engeller kalkarsa kayıt dışı çalışma da ortadan kalkar. Sendikalı çalıştırma teşvik edilmeli. ‘İleri demokrasi’ demek, işçilerin hak ve özgürlüklerinin de önündeki engellerin kaldmlması demektir" diye konuştu.
İŞÇİLER KARARLI
Küçük oğluyla birlikte 247 gündür direnişte olan Gaye Erarslan, "Onurlu bir şekilde direnişimizi sürdürüyoruz. Biz sendikalı olarak işimizi geri istiyoruz. Çocuklarımızla 247 gün değil, 400 gün olabilir, işimizi sendikalı olarak kazanana kadar mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
11 yıldır çalıştığı fabrikadan sendikalı olduğu için atılan Turan Demirci de, İstanbul’a sürgüne gittiği dönemde çocuğunun ruhsal travma yaşadığım anlattı. "Biz çocuğumuzun geleceği, ekmeğimiz için sendikalaştık" diyen Demirci, kazanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.