Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
15 Kasım 2016
DEVİN AYAĞA KALKACAĞI ZAMAN

Bağımsız ve demokratik bir Türkiye´de yaşamak istiyoruz. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinde de son derece önemli bir kazanım olacak.

DEVİN AYAĞA KALKACAĞI ZAMAN

Bağımsız ve demokratik bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bağımsız ve demokratik bir Türkiye, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesinde de son derece önemli bir kazanım olacak. 

Ancak işçi sınıfımızın çok büyük bölümü henüz sessiz. Sayıları 18 milyonu aşmış, nüfus içindeki payları yüzde 70’e dayanmış olan işçi sınıfımızın çok büyük bölümü AKP iktidarına, sermayeye, emperyalizme karşı tepki vermiyor. 
Üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi. 
Çoğu gazete ve kitap okumuyor, televizyonlarda ciddi programları seyredip kendini geliştirmeye çalışmıyor. Kendisini doğrudan ilgilendiren kanunları bile gerektiği gibi bilmiyor. Ücretlerini veya kıdem tazminatlarını alamayanlar, işten çıkarılanlar, özelleştirme nedeniyle hak kaybına uğrayanlar tepki veriyor, ancak genel bir hareketlenme yok. 
Bu insanlar ne zaman kitlesel tepki verecek? 
Bu durumu açıklamadan siyasi mücadele verilmez. 
 
ANARŞİSTLERİN ÇÖZÜMÜ 
 
Önemli anarşistlerden Kropotkin’in çok önemli bir makalesi vardır: İsyan Ruhu. 1880 yılında yayımlanan bu makalenin özeti şöyledir: Halk mevcut düzene karşıdır; ancak harekete geçmekten korkmaktadır. Halbuki devlet ve hakim sınıflar öyle zannedildiği kadar güçlü değildir. Eğer anarşistler eylemleriyle devletin güçsüzlüğünü kanıtlarlarsa, kitleler ayaklanacaktır. 
Anarşistseniz ve sessizliğin nedeni olarak tespitiniz halkın korkusuysa, terör eylemleriyle bu korkuyu silmeye çalışırsınız. 
 
KOLAYCILIK VE BİLİM 
 
Eğer işçi sınıfımızın durumunun giderek kötüleştiğini ve buna rağmen sesini fazla çıkarmadığını düşünüyorsanız, bunu açıklamanız gerek. 
Dünyaya bakışınız kolaycılıksa, nasıl açıklıyorsunuz? 
Bizim millet cahildir; 
Bizim millet hâlâ "bir lokma bir hırka" anlayışından kurtulmadı, şükredip duruyor; 
Bizim insanımız dilenci oldu, belediyelerin ve AKP yanlısı kuruluşların dağıttığı paraya ve yiyecek paketlerine kanıyor, götürüp oyunu onlara veriyor; 
İnsanlarımızı inançla kandırıyorlar; 
Bu işçilerden bir halt olmaz; 
İşsizlik korkusu hepsinden önemli, diyorsunuz. 
Sorunlar artıyorsa ve sessizlik hakimse, "kolaycı anlayışlar" ancak böyle görüşler üretebilir. 
Kolaycıysanız, somut şartların somut analizini yapmıyor, işçi sınıfının potansiyel gücünü görmüyor, insanları anlamaya çalışmıyor, onlara tepeden bakıyorsunuz. 
Bilimle ilginiz alakanız yok. 
 
DEV UYANIYOR 
 
28 yıl önce, İKİBİNE DOĞRU Dergisi’nin 3-9 Nisan 1988 tarihli sayısında "Dev Uyanınca" başlıklı bir yazım yayımlanmıştı. 1988 yılının sonlarında SEKA grevleri başladı. 1989 Nisan’ında da Bahar Eylemleri gündeme geldi. 
Dev yeniden uyanıyor. 
Bugüne kadar hareketli değildi, çünkü ücretlerde ciddi bir düşme yoktu, tam tersine asgari ücretin satınalma gücü (mücadeleye gerek kalmadan) yükseliyordu. Memur aylıkları ve emekli aylıklan da artıyordu. 
Kredi kartı ve tüketici kredileri kurtarıcıydı. 
Fazla mesailer de işe yarıyordu. 
Şimdi dünya ekonomisi krizde. Türkiye ekonomisinin krizi derinleşiyor. Türkiye ile ABD arasında bir savaş yaşanıyor. ABD ve AB emperyalizmi ekonomi silahını kullanacak. Fethullahçı casusluk ve terör örgütü, Türkiye ekonomisini göçertmeye çalışıyor. Suriyeli göçmenler ciddi sorun yaratıyor. Askeri operasyonların maliyeti yükseliyor. 
Ayrıca siyasi iktidar zayıflamış durumda. 
Genelkurmay başkanını hapse atıp kuvvet gösterisi yapan bir hükümet yok artık. 
Tüm bu gelişmeler, işçi sınıfı mücadelesinin kendiliğinden gelişeceğinin göstergesi. 
Bahar Eylemleri ve sonrasında, sorunlar düzen içinde çözümlenebilmişti. Günümüzde bu da mümkün değil. 
Kolaycılıktan kurtulup bilimle uğraşalım.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.