Deri işçileri Sendikal Hak ve Örgütlenme özgürlüğü için mücadele ediyorlar!
Deri-İş Sendikası tarafından yapılan açıklama:
Dünyanın tanınmış moda markalarıPrada, Mulberry, Aerosoles, DKNK, Samsonite ve Marks&Spencer üretimlerini DESA nın İstanbul/Sefaköy, Çorlu ve Düzce’deki işletmelerinde gerçekleştiriyorlar.
6 Günlük iş haftası ve 10 saatlik işgünü için işçilere 650-700 TL ücret ödeniyor. Çocuklar ve Gençler üretime katılıp çalıştırılıyor. Tonlarca Endüstriyel artık, deri ve kimyasal madde düzenli aralıklarla DESA’nın arazisinde illegal olarak yakılmaktadır. Lüksün bedeli istanbulda Kirlidir. Oysa bu Markalar büyük şehirlerde (Paris, Cenevre, New York, Berlin, Londra vb.) lüks mağazalar işletiyorlar.
İşçi sağlığı, iş garatisi ve emniyeti, kollektif pazarlık hakkı, Karara katılma, sosyal güvence ve çalışma Ergonomisi bu şirketlerin tanımak istemediği yabancı kavramlardır. DESA kurduğu Taşeron şirketler aracılığı ile güvencesiz çalışma ve praeker koşulları yaygınlaştırıyor. Evlere İş verilmeye başlıyorlar.
Yöntemleri, kriminalleştirmek, provakasyon ve işten Atmadır;
Türkiyede Sendikal örgütlenme ve TİS hakkının nasıl bir yasal kuşatma altında olduğu biliniyor. % 10 işkolu ve %50 1 ‘lik işyeri barajlarının yanında, işverenlere tanınan çoğunluk ve yetki tespitleri itiraz hakları Uluslar arası Emek örgütlerinin de gündemindedir. (http://survey.ituc-csi.org/?page=legal&id_pays=130.)
DESA geçtiğimiz iki ay içerisinde istanbuldaki işletmelerde 14 işçiyi Sendika üyesini işten attı. Kullandıkları yöntem aynı; yasa dışı provokasyon, mobbing ve kriminalize taktikleridir. Sendika ve Hukukun olmadığı bir sektör yaratma sadece DESA’nın amacı değil. SUNİ DERİ’dede süren Deri-İş Grev çadırı 18 Ocak günü ‘Kimliği meçhul’ kişilerin saldırısına uğradı ve çadır yakıldı. Ardından Silahlı Jandarma tarafından söküldü. Çadır 7. kez tekrar kuruldu ve direniş devam etmektedir.
Deri işçileri Devletin ve işverenlerin keyfi tutumuna karşı
Adalet mücadelesi veriyor ve Dayanışma bekliyorlar!
Bu çağrımız aynı zamanda, Kardeş sendikaların dayanışmalarına güç katan, Avrupada TEKEL ve UPS mücadelesine katkı sağlayan sendikal insiyatifler ve Göçmen örgütlerine dayanışma davetidir. Deri İş sendikası yeniden ve uzun süreli bir hak mücadesine girmek durumundadır. Hepiniz Deri-İş’in geleneğe bağlı kalacağından ve sosyal-adalet mücadelesini devam ettireceğinden emin olun! Uluslararası emek örgütleri ve kardeş sendikalarımızın çalışmalarına desdek vermenizi bekliyoruz.
Değişmez talebimiz şunlardır;
– Prada, Mulberry, Aerosoles, DKNK, Samsonite, und Marks&Spencer Avrupa sosyal çalışma standarlarını tanıdığını açıklamalı, Uluslararası Şirketlerin sosyal yükümlülükleri içeren ILO/IAA 2006 yı tanımalı ve uygulamalıdırlar.
– DESA demokratik hak ve özgürlüklere saygı göstermeli, Sendikayı tanınmalı, Deri-İş ve üst ögütlerimiz olan ETUF-TCL ve ITGLWF ile diyaloğa başlamalıdır.
– İşten atmalar durdurulmalı ve atılan tüm işçiler işe geri alınmalıdır.
– Yönetim kuvveti olarak ‘Yürütme’ temel demokratik (örgütlenme, kollektif mücadele ve Grev) haklara riayet göstermelidir.
İstanbul, 16.02.2011
Hasan Uluşan (Gen.Teşk. SEKRETERİ)