AKP hükümetinin tüm itirazlara rağmen dayattığı 4 4 4 sistemi, kızları eğitimden uzaklaştırdı. Sadece İstanbul´da, ortaöğretim çağında olup da okula kaydolmayanların yüzde 51.96´sı kız

AKP iktidarının "reform" olarak sunduğu 4 4 4 eğitim sistemi, yürürlüğe girdiği bir yıl içinde tüm karşı görüşleri haklı çıkardı. EĞİTİM alanındaki yıkım gözle görünür bir biçim aldı. AKP’nin din derslerinde türban takma serbestisi ve geçen yıl değiştirilen Kılık Kıyafet Yönetmeliği ile etek boyu gibi kız çocuklanmn bedenlerini denetlemeye yönelik düzenlemelerin ardından Ortaöğretim Kurumlan Yönetmeliği’nde bu defa çocuk yaşta evliliği teşvik eden bir düzenleme yapıldı. 4 4 4’e karşı çıkan eğitim bilimciler ve sendikalar, bu sistemin kız öğrencilerin örgün eğitime katılımını engelleyeceğine ve çocuk gelinlerin önünü açacağına dair endişelerinin doğru olduğunu gösteriyor.

181 bin çocuk gelin
Düzenlemeye göre, öğrenciyken evlenenlerin kayıtları Milli EĞİTİM Bakanlığı’nın (MEB) e-okul sistemi üzerinden açıköğretim liselerine veya mesleki açık öğretim liselerine yönlendirilecek. EĞİTİMciler, bu uygulamanın doğrudan kız çocuklarını vuracağını ifade ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) araştırmasına göre, geçen yıl 16-17 yaş grubunda evlenen erkek çocukların toplam evlenmeler içindeki oranı yüzde 0,3 iken, kız çocukların oran yüzde 6,7 oldu. Bu yaş grubunda evlenen erkek çocukların sayısı 1903 olurken, söz konusu yaşlarda 40 bin 428 kız çocuğu evlendi. Türkiye’de 2012 verilerine göre, 181 bini aşkın çocuk gelin olduğu belirtiliyor. AKP, 4 4 4 eğitim sisteminin propagandasını "zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz" diyerek yapmış; ancak kesintili eğitim sistemi ve açık lise uygulaması ile çocukların eğitim hakkından mahrum bırakılmasının önünü açmıştı. Yapılan araştırmalar, sadece 2012-2013 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde toplam 136 bin 115 öğrencinin örgün eğitimden ayrıldığını gösteriyor.

Okula kaydolmayan 26109 çocuk
Kız çocukları eğitim hakkının gaspı konusunda erkek çocuklara göre çok daha kötü durumda. Yeni eğitim-öğretim yılı hazırlıklarının devam ettiği sıralarda, İstanbul Milli EĞİTİM Müdürlüğü’nün e-okul sistemi üzerinden yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlar elde edildi.
Sadece İstanbul genelinde, kentteki ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki eğitime erişim ve devamın izlenmesiyle ilgili yapılan araştırmaya göre, 26 bin 109 çocuk liseye gitmesi gerektiği halde örgün eğitime devam etmedi. Ortaöğretimde okula kayıtsız çocuk sayısı oranının en yüksek olduğu beş ilçe yüzde 16,2 ile Sultangazi, yüzde 9,91a Arnavutköy, yüzde 9,8’le Esenler, yüzde 8,7’yle Sultanbeyli ve yüzde 8,5’le Esenyurt. Ortaöğretimde okula kayıtsız çocukların yüzde 51,96’sı kız, yüzde 48,04’ü erkek.

İlköğretimin sorunu devamsızlık
İstanbul’da 2012-2013 öğretim yılında 1 milyon 139 bin 528 ilköğretim öğrencisinden okula kayıtsız çocuk sayısı yüzde 0.5’lik bir oranla toplam 5 bin 489- Kayıtsız öğrenci sayısı az olmasına rağmen esas sorun devamsızlık. Yaklaşık 70 bin öğrenci sürekli devamsız. İlköğretimde okula kayıtsız çocukların yüzde 58’i kız, yüzde 42’si erkek. Kayıtsız kız çocuk oranının en yüksek olduğu ilk 5 ilçe, Sultangazi, Esenler, Güngören, Fatih, Kartal olarak sıralanıyor.

Konuşma sırası gençlikte
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik nedeniyle Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Merkez Liseliler Bürosu, Milli EĞİTİM Bakanlığı’nı uyardı. TGB Liseliler, yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandılar: "Bu topraklar; gericiliğe karşı kazanılan zaferlerin, karanlığa karşı yükselen aydınlanma birikiminin, baskıya ve zulme karşı direnen şanlı bir milletin yeşerdiği topraklardır. Bir kez daha yanlış kayayı kaldırıyorsunuz. Gençliğin dinamik kuvvetini mevcut gerici eğitim sisteminize bağımlı kılma çabanızı tanımıyoruz. Abdullah Gül modeli ile dayattığınız ve liselilere evlilik vizesi sağlayan tasarılarınız, zihninizdeki sapkın düşüncelerin en somut yansımadır. Bu uygulama, bugünTürkiye’de sayısı 1 milyona ulaşan çocuk gelinlerin önünü daha da açmaktadır. Henüz hayatı tanımayan 14 yaşındaki kız çocuklarını evlendirerek yarattığınız sağlıksız ve sapkın toplum size başkaldıracaktır! Kontrol altına almaya çalıştığınız gençlik bir kere ayağa kalkmıştır. Bu dakikadan sonra isyanı durdurmak için aldığınız her önlem sonunuzu hızlandıran birer adım olacaktır. Yaratmak istediğiniz ‘dindar gençlik’ modeli Haziran direnişi ile birlikte çökmüştür. Şimdi konuşma sırası gençliktedir."