62. Hükümet Programı´nı Davutoğlu Meclis´te okudu. 58, 59, 60 ve 61. Hükümetlerin devamıydı. Başka türlü olması beklenemezdi. Emperyalizme bağlılık, ulus devletin tasfiyesi, yabancı sermayeye sınırsız özgürlük, piyasa ekonomisi, kamu kurumlarının tasfiyesi ve özelleştirmeler, programın esasını oluşturuyor. Ve tabi ki çalışanların haklarının gasp edilmesi ve köleleştirme…

 62. Hükümet Programı’nı Davutoğlu Meclis’te okudu. 58, 59, 60 ve 61. Hükümetlerin devamıydı. Başka türlü olması beklenemezdi. Emperyalizme bağlılık, ulus devletin tasfiyesi, yabancı sermayeye sınırsız özgürlük, piyasa ekonomisi, kamu kurumlarının tasfiyesi ve özelleştirmeler, programın esasını oluşturuyor. Ve tabi ki çalışanların haklarının gasp edilmesi ve köleleştirme…

Programının özeti bu…

Altını çizmek istediğimiz, AKP’nin yakın dönemde yapmak istedikleridir.

SGK’NIN TASFİYESİ VE ÖZEL EMEKLİLİK

ŞİRKETLERİNE KIYAK

62. Hükümet programı, "2003’te başlayan Bireysel Emeklilik sistemini güçlendirmeye devam edeceğiz" diyor. Bunun anlamı şudur;

1- Çoğu yabancılara ait olan özel emeklilik şirketleri, devlet kasasından beslenmeye devam edilecek.

2- Alacaklarının affı ve teşviklerin kesilmesi gibi yollarla SGK’nın tasfiyesi planı sürdürülecek.

3- SGK’na prim ödeyenlerin SGK’dan kaçmalarını sağlayan emeklilik süresinin uzatılması programı devam edecek.

4- Geçmişte emeklilik hakkı gasp edilenlerin, gaspları devam edecek.

KÖLELEŞTİRME

PROGRAMI SÜRECEK

Davutoğlu Programı diyor ki, "İşsizliği önlemek için işgücü piyasasındaki katılıkların giderilmesi amacıyla Ulusal İstihdam Stratejisi programı sürecek."

Ulusal İstihdam Stratejisi daha önce birçok defa yazdığımız üzere, işsizlere iş bulmak için yatırım yapmayı ya da üretimi artırmayı öngörmüyor. İşsizliği önlemenin ulusal çapta stratejik olanı olarak öne sürülen, yani, sadece bazı bölgeler için olmayan, kısa süreli olmayan ve işsizliğe karşı en temel plan olarak düşünülen Ulusal İstihdam Stratejisi’nin ilan edilen amaçları şunlardır.

1- Kamudaki ve mahalli idarelerdeki işçi kadrolarının tasfiyesinin sürdürülmesi

2- Esnek çalışmanın ve performans uygulamasının yayılması

3- Alt işverenlik ilişkisinin, yani taşeron sisteminin yayılması

4- Özel istihdam bürolarına işçi kiralama olanağı sağlanması

5- Kıdem tazminatı primlerinin özel emeklilik şirketlerine aktarılması.

Özetle, çalışanların köleleştirilmesi saldırısı, sadece çalışanların haklarının ellerinden alınması amacıyla değil, işsizliği önleme iddiasıyla da sürdürülecek.

Böylece, hem çalışanların hakları gasp edilmekte, hem de işsizlere denilmektedir ki, "Çalışanlar size vermek istediğimiz hakların da üstünde oturuyorlar." Böylece işsizlere düşman olarak çalışanlar gösterilmektedir.

ENERJİ, DEMİRYOLLARI

VE PTT SATILACAK

Davutoğlu’nun okuduğu 62 Hükümet Programı, demiryollarında ulaşımı hızlandırdık, konforlu hale getirdik, "Şimdi sıra sektörün serbestleştirilmesine geldi" diyor.

Anlayacağınız, konfor ve sürat sizin için değildi sevgili Türk vatandaşları.

Alıcılara ballı bir demiryolu sunmak içindi.

PTT için ise, "PTT’yi Anonim Şirket haline dönüştürdük, serbestleştirilmesi için yasal alt yapıyı tamamladık, sektörü 2015 yılında rekabete açacağız" diyor.

2013 yılında başaramadıkları PTT’nin posta işlemlerini satma girişimi, yeniden önümüze gelecek.

Program, "Enerjide dağıtımın tamamını sattık, sıra üretimde" diyor. MALİye Bakanı Mehmet Şimşek, "2014 yılında bugüne kadarki özelleştirmelerin rekor gelirini sağlayacağız. Enerjide üretimin tamamını 2014 yılında satmayı planlıyoruz" dedi.

Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy santrallarının satışını Özelleştirme Yüksek Kurulu’na onaylattılar. Satılacak yeni santralları da ilan ettiler. Soma, Orhaneli ve Tunçbilek santralları ve Mersin yöresindeki 5 adet hidroelektrik santralı.

SENDİKAL HAREKETİN

ÖNÜNDEKİ GÖREV

Program bu. Sendikal hareketin de programı olmak zorundadır. Özelleştirmeler, yabancı sermaye yandaşlığı ve işçiyi köleleştirme amacından ibaret olan bu programı püskürtmektir görev. Bunun yolu ise, Yatağan mücadelesinin başarısından geçiyor. Yatağan’da sorumluluk sendikal hareketinin tümünündür.