CUMHURBAŞKANI GÖREVİNİ YAPMALIDIR
Güdümlü sendika yaratma çabası Hükümetin kendisine biat eden güdümlü sendikalar yaratmak çabası açıktır. Bazı sendika ve konfederasyon yöneticileri üye sayılarını kendi çabaları ile değil hükümet desteği ile sağlamak için sendika özgürlüğü kavramını rafa kaldırmıştır.
Sendika özgürlüğü kavramı demokrasinin varlığı için bir ön koşuldur. Kavram olarak varlığını Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmelerinde bulur. 1948 de kabul edilen 87 nolu Sendika Özgürlüğü Sözleşmesi ve 1949 da kabul edilen Toplu Pazarlık Hakkına ilişkin 98 sayılı sözleşmesi hükümlerine göre sendikaların hükümetler karşısında bağımsızlığını titizlikle koruması son derece önemlidir.
Her iki sözleşme de T.C. Hükümetleri tarafından onanmış ve Anayasa’nın 90. maddesi hükmü gereği iç hukuk hükmü niteliğini kazanmıştır. Bu onama sonucu hükümetler kesinlikle çalışanları sendika tercihine, yönetimine ve yöneticilerin seçimine asla müdahale etmemek durumundadır. Bu kesin zorunluluğa rağmen yakın geçmişte ve halen hükümet ve yandaşı sermaye grupları gıda işkolunda, ormancılık işkolunda, belediyelerde işçilerin sendika seçimine müdahalede bulunmaktadırlar.
Güdümlü sendika yaratma çabası Hükümetin kendisine biat eden güdümlü sendikalar yaratmak çabası açıktır. Bazı sendika ve konfederasyon yöneticileri üye sayılarını kendi çabaları ile değil hükümet desteği ile sağlamak için sendika özgürlüğü kavramını rafa kaldırmıştır.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı’na son derece önemli bir görev düşmektedir. Anayasa’nın 108. maddesi Cumhurbaşkanı’na Devlet Denetleme Kurulu aracılığı ile her türlü işçi ve işveren kuruluşlarında inceleme, araştırma ve denetleme yapma görev ve yetkisini vermektedir. Bu yetki sendikaların uluslararası sözleşmelere uyumunu, Çalışma Bakanlığı’nın yansızlığını, işçilerin sendika seçimini özgürce yapıp yapamadıklarını da denetlemeyi içeren bir yetkidir.
Hak-İş’ten sendika seçme özgürlüğüne darbe
Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar yukanda saydığımız işkollarında Çalışma Bakanlığı’nın toplu sözleşme yapma yetkisini belirleme konusunda yanlı davranma eğiliminden yararlanarak kamu makamlarının, kamu işverenlerinin ve siyasilerin baskısını da arkalarına alarak işçilerin sendika seçme özgürlüğünü yok etmektedirler.
Bakanlığın bu konuda ki yanlış kararlan yargıdan döndüğü halde sendika özgürlüğünü yok etme çabalarına desteği sürüp gitmektedir. Müdahaleler belgelenmen ILO’ya sunulmalı Bu ülkenin sayıları az da olsa ilerici ve yurtsever sendikalarına bu konuda tarihi bir görev düşmektedir.
Bu sendikaların yöneticileri hükümetin ve yandaşı sermaye gruplarının sendika özgürlüğünü bertaraf eden müdahalelerini belgelemeli ve bunları ILO, ETUC ve ITUC yönetimine sunmalıdır. ILO’dan bir Araştırma Komisyonu (Fact Finding Mission) istemeli ve sendika özgürlüğünün hükümet tarafından yok edilişini kanıtlatmalıdır.
Hak İş Konfederasyonu’nun üye olduğu ETUC ve İTUC’a sunacaklan belgelerin kanıtlayacağı gibi sendika özgürlüğünün yok edilmesi için hükümet ile işbirliği yapan bu konfederasyonun sendika özgürlüğü konusundaki duruşunun incelenmesi istenmeli ve gerektiğinde uluslararası kuruluşlardan ihracını gündeme getirmelidirler.