Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
20 Nisan 2011
ÇOCUKLAR BÜYÜMEDİKTEN SONRA SİZ BÜYÜSENİZ NE YAZAR!

Sadece, “şifreli seçim”e doğru kibir yarışında, liderlerin, (tabii seçime girmesine müsaade edilen) adayların, kimi gazetecinin “mağrur” eda, bakış ve nakışları arasındaki “yalnız ve güzel ülke”den bir hikaye aktaracağım.

ÇOCUKLAR BÜYÜMEDİKTEN SONRA SİZ BÜYÜSENİZ NE YAZAR!

Sadece, “şifreli seçim”e doğru kibir yarışında, liderlerin, (tabii seçime girmesine müsaade edilen) adayların, kimi gazetecinin “mağrur” eda, bakış ve nakışları arasındaki “yalnız ve güzel ülke”den bir hikaye aktaracağım.

Çok hikayede tek hikaye!

 ***

 İzmir’de bir atölyede yangın çıktı.

Bir itfaiye eri ile dört çalışan öldü.

“İtfaiye eri” Ozan, hani şimdi 2 milyon gencin, şıklar ve şifreler girdabında kendine bir gelecek aradığı “üniversite” mezunuydu.

Hani kazdığın (ve ilgilenmediğin) her karışta kadim medeniyetlerin mirası çıkan bu topraklarda, dereceyle mezun olduğu halde bir türlü iş bulamayan, iş verilemeyen bir “Arkeoloji” mezunu.

Tarihi kazmaya adayacağına kendini, şükür bir iş buldu, alevleri yarmaya, enkazları kazmaya atadılar onu.

İşte tam orada öldü itfaiye eri Ozan.

Peşinden bakakalan eşi, onun kucağında bir bebek arkeolog itfaiyecinin tarihe mirası oldu.

Ölmeseydi, kurtarabilseydi, belki işçi Mustafa’yı da kurtaracaktı.

Kurtulabilseydi Mustafa, kalan ömrünü de doğuştan böbrek hastası kızına adayacaktı.

Mustafa kurtarılabilse, belki işçi Harun da kurtulurdu.

Hem ölümden bir kez daha dönmüş olurdu; bir yıl önce başka arkadaşlarına mezar olan kamyona binmeyip kurtulduğu gibi.

Ne ki, işçiyi kamyonda kaçırırsa ölüm; atölyede, madende, tersanede, inşaatta da kovalıyordu.

Patlama oluyor, alev oluyor, gaz oluyor, grizu oluyor, göçük oluyor, kaçak oluyor, ihmal oluyor, umursamazlık oluyor, zehir oluyor, kanser oluyor, hiç olmadı kalp krizi oluyor, kıstırıyordu.

Atölyedeki öteki Mustafa ile eniştesi işçi Yener de, orada hiç olmayabilirlerdi; Antep’teki kendi şirketleri iflas etmeseydi, ekmek İzmir’e sürüklemeseydi, karınca kararınca esnafı, zanaatkarı oldukları işte, geçimi ve hayatı ihmallerle dolu bir atölyenin gazına sıkışmış işçileri olmasaydılar.

 ***

 Bir bebek, 8 yaşında bir minikte yetersiz böbrek bakakaldılar ya babalarının ardından…

Ağrı’da, “oyun oynarken” havaya uçan 8 yaşındaki Baran’ın ardından da arkadaşları bakakaldı.

Kaçıncı çocuk oldu böyle, biliyor musunuz? Ahmet Şık’ın mayında, bombada parça parça olan, bir parçası kopan çocuklara dair fotoğraf kitabında her resme bir hikaye yazmıştık. Bir parça okşamıştık, parça parça kopan çocukları.

Oyuncakları ancak atılmış, düşmüş, tuzaklanmış bomba olabilen çocukların; taş atılan polis aracının yolladığı gaz bombasıyla kafası çatlayan 20 aylık Elif’in ülkesinde, “Üç İstanbul” olsa ne yazar!

“Bir, iki, üç yetmez… Daha fazla İstanbul” yazsan, ne yazar!

 ***

Umur Talu
utalu@htgazete.com.tr
 

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.