ÇİFTÇİYE VE İŞSİZE SENDİKA
Yargıtay, Çiftçi-Sen ve Tütün-Sen´e vize verdi. İşsizler sendikası Umut-Sen resmen kuruldu fakat Bakanlık engel çıkarmaya devam ediyor.
Yargıtay, Çiftçi-Sen ve Tütün-Sen’e vize verdi. İşsizler sendikası Umut-Sen resmen kuruldu fakat Bakanlık engel çıkarmaya devam ediyor.
YARGITAY, Çiftçi-Sen’in kapatılmasını öngören mahkeme kararını haksız buldu. Yargıtay bir benzer kararı da Tütün-Sen için verdi. Kararlarda, çiftçilerin örgütlenmesini engelleyecek hiç bir düzenleme olmadığı anımsatıldı. Çiftçiler artık sendikalarında örgütlenebilecek.
ÇALIŞMA Bakanlığı, işsizlerin sendikası Umut-Sen’in kuruluşunu engellemek amacıyla hukuku çiğnedi. Bakanlıktan Emniyet’e gönderilen yazı: "İstihdam dışı olup, emek sermaye ilişkisi içerisinde bulunmayan işsizlere sendika kurma hakkı tanınmamıştır."
Bakanlık, Umut-Sen’in kuruluşunu engellemek için yasayı yok saydı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, işsizlerin ve güvencesizlerin sendikası Umut-Sen’in kuruluşunu engellemek için, hukuku bile çiğnediği resmi belgeyle ortaya çıktı. Sendika, "ayaklar altına alınsa" da hukuka başvurarak İş Mahkemesi’nde dava açacağını açıkladı
Güvencesiz işçiler ve işsizlerin sendikası, Umut-Sen’in kuruluşunun sendikalar yasasına aykırı şekilde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından engellenmeye çalışıldığı resmi belgeyle ortaya çıktı. Güvencesiz İşçi ve İşsizler Sendikası (UmutSen), dört ay önce kuruluşuyla ilgili başvuru evraklarını İstanbul Valiliği’ne götürdü. Buna göre, Sendikalar Kanunu gereğince evraklarını teslim eden sendikanın kurulmuş olarak kabul edilmesi gerekiyordu. Ancak sonrasındaki gelişmeler beklenildiği gibi kanunun öngördüğü şekilde olmadı.
Sendikanın ilk başvurusunu yaptığı merci olan Valilik, Umut-Sen’in evraklarının üst yazısını imzalayıp, konuyu İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Sendikalar Masası’na havale etti. Sendikalar Masası ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bir genelgesini gerekçe göstererek ısrarla evrakı teslim almaktan kaçındı. Fakat sonuçta Umut-Sen, kuruluş evraklarını 30 Ekim 2012 tarihinde posta yoluyla teslim ederek resmen kuruldu. Ama bununla bitmedi.
Dernekler Masası’ndan sendikaya alındı belgesi aylarca verilmedi. Aylar sonra ise Dernekler Masası, evrakları böyle bir görev tanımı olmamasına karşın kanuna ve yönetmeliklere aykırı şekilde gerekçeler öne sürerek geri iade etti. Evrakların iadesinin ardındaki asıl skandal ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Sendikalar Masası’na gönderilen yazılı emirle ortaya çıktı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan gönderilen resmi yazıda, açıkça yasa ve yönetmelikler hiçe sayılarak, dahası bakanlık kendisini mahkeme yerine koyarak, Sendikalar Masası’ndan Umut Sen’in kuruluşun engellenmesini istiyordu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın kendisini mahkeme yerine koyarak Umut-Sen’in kuruluşunu engellemeye çalıştığı Dernekler Masası’na gönderilen belgeyle ortaya çıktı.
YARGININ GÖREVİ GASP EDİLDİ
Umut-Sen’in avukatları ortaya çıkan bu resmi belgeye ateş püskürdü. Yapılan açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yargının görevini hiçe saydığına dikkat çekildi. Açıklamada, "Yazı, hem yürütmenin yargının görevini devraldığının açık bir göstergesi olarak tarihi bir önem taşımaktadır, hem uluslararası sözleşmelere yaptığı atıflarla kendi içinde çelişmektedir, hem de ilginç bir biçimde işçi sınıfının örgütlenme sorunlarını tartışarak türünün ilginç bir örneğini oluşturmaktadır.
Bakanlık, yargının görevini gasp etmiştir. Sendikaların yasaya uygunluk denetimi, kuruluş işlemlerinden sonra ve Mahkeme tarafından yapılmak zorundadır. Bu aşamadan önce, hiçbir kurum çıkıp da, ‘bu tüzük olmamış’, ‘bu ismi beğenmedim’ gibi kendi yetkisi dışında abuk subuk nedenlerle sendikanın evrakını almama hakkını haiz değildir. Somut olayda yaşanan işte bu şekilde bir saçmalıktır. Bakanlık sanki mahkemeymiş gibi davranarak, sendikanın tüzüğü ve kapsamı üzerine "hüküm" bildirmiştir. Yani, Anayasal bir suç işlemiş, görevini kötüye kullanmış, yetki gaspı yapmış ve en önemlisi bu memlekette artık kuvvetler ayrılığı ilkesinin Anayasa’da yer alan bir küçük söz grubundan ibaret olduğunu açığa çıkarmıştır"denildi.
BAKANLIK KENDİ KENDİSİYLE ÇELİŞTİ
Açıklamanın devamında Bakanlığın yazısının çelişkilerle dolu olduğuna mizahi bir dille dikkat çekildi. Bakanlığın, yazıda önce mevcut yasalarda işsizlerin sendika kurabileceğine dair bir hüküm olmadığını belirttiği daha sonra ise Türkiye’nin de kabul ettiği uluslararası sözleşmelerle işsizlerin de sendika kurma haklarının olduğunu belirttiği kaydedildi. Açıklamada, "Görüldüğü gibi işsizlerin sendika kurma ve üye olma hakkı’ olduğunu, biz söylemiyoruz. Aksine, bizzat bu hakkı gasp eden Bakanlığın kendisi söylüyor. Biz daha ne diyelim?"denildi.
İŞ MAHKEMESİNE DAVA AÇILACAK
Açıklamada ayrıca Bakanlık, yazısının en sonunda, "Türk hukukunda istihdam dışı olup, emek sermaye ilişkisi içerisinde bulunmayan işsizlere sendika kurma hakkı tanınmamıştır" diyerek, işsizleri emek ve sermaye dışında tariflemesiyle de tarihe geçtiğine dikkat çekildi. Açıklamada bunların dışında, Bakanlık tarafından ayaklar altına alınsa da, hâlâ yürürlükte olan mevzuat uyarınca Umut-Sen’in, kurulduğu ve tüzel kişilik kazandığı kaydedildi.
Son olarak, İş Mahkemeleri’nde açılacak dava ile sendikanın kuruluşunun tespit ettirileceği kaydedildi.