ÇAYKUR’DA HÜKÜMET OPERASYONU SÜRÜYOR
Çay bitkisinin yetişme ve hasat sezonu belliyken ve kampanya döneminin mevsimsel şartlar gereği Mayıs sonlarında başlaması gerekirken, yaptıracağı iş olmadığı halde mevsimlik işçileri 1 ay önce işe çağrıldı.

Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, hükümetin ÇAYKUR’da halkın parasıyla grev kırıcılığı yaptığını belirterek, “Beş yıl önce başlayan, ÇAYKUR’dan Tekgıda-İş’i tasfiye etme projesi tüm hızıyla yürümektedir. ÇAYKUR özelleştirilecek kurumlar arasındadır. Yandaş, sessiz ve dümen suyunda giden bir sendika aranmaktadır. İşte başından beri yürüyen büyük operasyon budur” dedi.
ÇAYKUR grevi, katılımın çok düşük olması sebebiyle fiili olarak sona ermesine karşın Tekgıda-İş Sendikası, anlaşma olmadan grevi bitirme kararı almayacak. Bu arada yerel ve ulusal basında “İşçiler grevi sattı”, “İşçiler yapmazsa sendika ne yapsın” şeklinde haberler yer alınca Mustafa Türkel, dün bir yazılı açıklama yaparak, “üyelerine hiçbir kırgınlıkları olmadığını ancak grev kırıcılığına öfkeli olduklarını” dile getirdi.
GREVİ KIRMANIN BEDELİ 20 MİLYON
ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’nün alenen grev kırıcılığı yaptığını belirten Türkel, şunları söyledi: “Çay bitkisinin yetişme ve hasat sezonu belliyken ve kampanya döneminin mevsimsel şartlar gereği Mayıs sonlarında başlaması gerekirken, yaptıracağı iş olmadığı halde mevsimlik işçileri 1 ay önce işe çağırmıştır.
Yılda 4 ay çalışıp, 12 ay geçinmeye çalışan ve artık kazandığını da tüketip, borca yaşamaya başlamış olan işçilerin, bu bir aylık fazladan gelire hayır diyebilme şanslarının olmadığı ortadadır. ÇAYKUR Genel Müdürlüğü bu fazladan ve bir iş karşılığı olmaksızın geçirilecek süre için 20 milyon TL bedel ödeyecektir. Bu parayı sözleşme masasında sendikaya teklif etmemiştir. Tersine grevden bir hafta öncesine kadar paranın adı bile telaffuz edilmemiş, son haftadaki görüşmelerde de böyle bir rakamdan bahis bile olmamıştır. Yani toplu iş sözleşmesi masasına getirilse rahatlıkla üzerinde konuşulup uzlaşmaya varılabilecekken, bu para ulufe verir gibi, işçiye dağıtılmış, grev kırıcılığı için kullanılmıştır.”
Yılda 4 ay çalışıp kazandığıyla 12 ay geçinmeye çalışan geçiren mevsimlik işçilerin fazladan bir ay iş ve gelir imkanına direnme gücü gösterememelerini anladıklarını belirten Türkel, “İşçimize, üyelerimize yönelik bir kırgınlığımız yoktur. Arka planda yatan asıl gerçeğin, kendilerini böylesine bağımlı hale getiren ve özgür iradelerinin baskı altına alınmasına izin veren toplumsal ve siyasi ortam ile yoksulluk ve sömürü düzeninin olduğunun çok iyi farkındayız” diye konuştu.
OPERASYON SÜRÜYOR
Grev kırıcılığının kamu parasıyla yapıldığına, hükümetin de bu paranın harcanmasına onay verdiğine dikkat çeken Türkel, “Beş yıl önce başlayan, ÇAYKUR’dan Tekgıda-İş’i tasfiye edip, yandaş ve emin ellere teslim etme projesi tüm hızıyla yürümektedir. Orta vadeli program bellidir. ÇAYKUR özelleştirilecek kurumlar arasındadır. Çöpsüz üzüm istenmektedir. Yandaş, sessiz ve dümen suyunda giden bir sendika aranmaktadır. İşte başından beri yürüyen büyük operasyon budur” dedi.
TEKEL’de olduğu gibi ÇAYKUR’da da, Tekgıda-İş’in meydanı özelleştirmecilere terk etmeyeceğini bildiren Türkel, ÇAYKUR işçilerine şöyle seslendi: “Önemli olan büyük resmi görüp, tuzağa düşmemektir. Yöre halkı, işçisinden, köylüsüne, esnafına, tüccarına kadar, ÇAYKUR varsa ekmek teknelerinin işleyeceğini, özelleştirildiği andan itibaren mutlak yoksulluğa sürükleneceklerini asla hatırdan çıkarmamalıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)