ÇAYKUR’DA GREV GÜNÜ
ÇAYKUR işçisi, geçmişe dönük hak kayıplarının giderilmesi için bugün grev yapacak. Grevi hükümetin kendilerine dayattığını belirten işçiler, Artık bu süreci göstereceğimiz direniş belirleyecek diyor
Tekgıda-İş Sendikası 10 bin üyesi bulunan ÇAYKUR’da bugün greve çıkıyor. 2009 yılından beri süren yetki davasını kazanan sendika, işverenle 5 yıldır yapamadığı toplu iş sözleşmelerinden doğan hak kayıplarının giderilmesini istiyor. ÇAYKUR Yönetimi’nin ise sendikanın taleplerinden, yetki tartışmalarına neden olan Öz Gıda-İş’e üye işçilerin de yararlanmasını şarü, toplu iş sözleşmelerini anlaşmazlığa sürükledi. Grevi ve yaşanan süreci Aydmlık’a değerlendiren çay işçileri, ÇAYKUR Yönetimi’ne ve AKP Hükümeti’ne bir ders verme niyetinde.
ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, dün yaptığı basın toplantısı ile "Greve kilitlendik" diyen emekçilerin gücüne işaret ederek, grevin Bölge için 10 büyüklüğünde bir deprem anlamına geldiğini söyledi. Sütlüoğlu, grev öncesi "Her taraf yıkılır, herkes bu enkazın altında kalır. Daha sonra oluşacak tsunami dalgalan herkesi sürükler, götürür. Herkes aklını başına alsın" uyarısında bulundu. ÇAYKUR Yönetimi’nin, AKP Hükümeti’nden ‘oluf alamadığı için uzlaşmadığına inanan işçiler, "Bu grev karannı asıl düşünmesi gereken ÇAYKUR Yönetimi ve AKP Hükümeti’dir" diyor. ‘Son zam 10 yıl önce yapıldı’ Grevi Aydınlık’a değerlendiren işçilerin görüşleri şu şekilde: Orhan Çakır (eski Trabzon Of ÇAYKUR Çay Fabrikası imalat ustası): İşçimiz bu grevi bekliyordu, greve tam anlamıyla kilitlendik. Zaten bu grevi bekliyorduk. Sayın müdürümüzün ve Başbakan’ın bizi duymasını bekliyoruz.
Bizim istediğimiz fazla bir şey yok. İşçimizin, enflasyon üzerinden 5 yıllık geriye dönük ödeme hakkımızı istiyor. ÇAYKUR işçisine 10 yıldır hiç zam yapılmadı. Halen Erbakan’m yaptığı zam ile devam ediyoruz. Zekariye Yılmaz (100. Yıl Çay Paketleme Fabrikası imalat işçisi): İşçi arkadaşlarımızın yüzde 80’ni bu greve hazır. İstediğimizi almak için meydanlara çıkıyoruz. Bu yörede hem işçiyiz hem de üreticiyiz. Biz bu taleplerimizi, yıllar önce de dile getirdik. Bizi hiçe sayan iktidara, buradan bir ders vermek istiyoruz. ÇAYKUR Yönetimi’nin ve iktidarın da sağduyulu davranmasını istiyoruz. Biz günlük 23,5 lira ücret istiyoruz ancak elimize geçecek olan 17,5 lira. Bize bunu versinler istiyoruz. Vermemekte ısrar edecek olurlarsa, bizler de devam edeceğiz. Ercan Çakmakçı (Salaha Fabrikası Baş Temsilcisi): Mevsimlik ve kadrolu tüm ÇAYKUR işçisi greve hazır.
ÇAYKUR İşçisi hakkını, emeğini istiyor, 2009’un 1. Ayından beri yapılamayan toplu sözleşmelerinin haklarını istiyor. Bu mücadele sadece ÇAYKUR İsçisinin hakkı için değildir. 2009’da başımıza gelenler ÇAYKUR’un özelleştirilmesinin alt yapısıydı. Bu mücadele aynı zamanda özelleştirilmesi gündem de olan ÇAYKUR içindi. Bu grev’de üretici de arkamızda. Geçen yıl Başbakan’ın Rize’de ‘Özel sektöre karışmam’ demesi, üreticinin de tepkisini çekmişti. ÇAYKUR bu bölgenin geçim kaynağıdır. Çay olmazsa burada toplumsuz huzursuzluklar yaşanır. Bu grev kararını asıl düşünmesi gereken ÇAYKUR Yönetimi ve AKP Hükümeti’dir. ÇAYKUR Yönetimi, ilk etapta bu işin çözülmesinden yana olduğunu belirtmesine rağmen, tek başına olmadığı yönünde ve ‘iktidar ne derse o olur’ anlamında bir izlenim verdiler. Biz de diyoruz ki; Rizeli siyasetçileri, Başbakan’ın ilinde yaşıyoruz.
Bakalım Başbakan’mmız çay işçisini, çay üreticisini ne kadar çok seviyor. Bu süreçte bunu göreceğiz. Ahmet Saralı- (Tek Gıda-İş Sendikası Rize 4 Nolu Şube SEKRETERİ): İşçiler, 4 yıl boyunca İsrail’in, Filistin’e uygulamadığı bir zulüm görmüştür ve işçiye Tek Gıda-İş Sendikası sahip çıkmıştır. Şuan Tek Gıda-İş Sendikası’nm alacağı her karara, işçi canı gönülden uyacaktır. Grev kararı işçi için çok iyi olur ama bölgemiz için iyi olmaz. Biz bu sorumluluğun bilincindeyiz fakat bizimi taşıdığımız sorumluğu, ÇAYKUR yetkililerinin ve bu bölgenin siyasetçilerinin de taşımasını istiyoruz. İşçi haybeye, havadan bir şey istemiyor, hakkını istiyor! Vereceklerde, başka çareleri yok. Ziya Önçırak (Ardeşen Çay Fabrikası işçisi): Akıllı olsunlar ve istediklerimizi versinler, bizlerde doğru düzgün bir şekilde çalışalım. Ersin Gültekin (Işık Çay Fabrikası çalışanı): Grevin iyi bir şekilde, birlik ve beraberlik için de amacına ulaşmasını bekliyoruz. ÇAYKUR’a mesajımız ise : Biz fazla bir şey istemiyoruz, geçmiş yıllardaki kayıplann telafisini istiyoruz.
Amacımız ÇAYKURU yıkmak değil, bu kuruma sahip çıkmak. Onur Uygur (Çay işçisi): Grev emekçinin en son başvuracağı ve tek zafer alabileceği yoldur. Artık ÇAYKUR işçisi olarak, bu greve hazırız. Bundan sonra söz meydanlarda, sokaklarda. ÇAYKUR işçisi, boşu boşuna sokağa çıkmak istemez. Bu bize dayatılan bir şey. Eğer iktidar isteseydi, bu sorun çözülürdü. Emperyalist, neoliberal politikaların bize dayattığı bir şey bu, artık sokakta göstereceğimiz direniş belirleyecek bu süreci. ÇAYKUR işçisi, aynı zamanda çay üreticisi de, bu durumun sıkıntılarını ben de yaşayacağım ama fedakarlık yapılmadan hiç bir hak elde edilmez.
Tek Gıda-İş Sendikası ile ÇAYKUR ve Kamu İşverenleri Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanmasının ardından 10 bin işçiyi kapsayan grev kararı, yarın sabah 58 işletmede uygulamaya konuluyor.
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ise yaptığı yazılı açıklamada ÇAYKUR’daki grevin, son 20 yılda kamudaki en geniş katılımlı işçi eylemi niteliği taşıyacağını belirtti, "Gelin inattan vazgeçin işçilerin haklarını verin, anlaşalım" çağrısında bulundu. Türkel, greve Sendikal Güç Birliği Platformu’na (SGBP) bağlı Türk-İş üyesi sendikaların başkanları, DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş Sendikası yönetimi ile Rize ve çevre illerdeki partiler, sivil toplum ve esnaf örgütleri de destek verdiğini belirterek şunları ifade etti: "Bu grevin bir hafta veya 10 gün sürmesiyle birlikte fabrikaların yeni yaş çay kampanya dönemine yetişmeme durumu var. Kampanya döneminin açılmasıyla birlikte grev devam ettiği için müstahsil çayını toplayamayacak ve çay dalında kalacaktır. ÇAYKUR’un yamsıra yöre halkı da büyük bir riskle karşı karşıya kalacaktır. Başka bir çıkış noktamız kalmadığı noktada bu grev kararım almak zorunda kaldık. Ancak ÇAYKUR işvereni ve onun adına Kamu İşverenleri Sendikası bize hukuksuzluğu dayatıyor. Bizim çalışanlarımızın taleplerini görmezden gelmeye çalışıyor."