Örgütlü olduğu 58 ayrı çay fabrikasına grev kararı asan Tekgıda-İş Sendikası, 10 bin Çaykur işçisinin 20 Nisan’da greve çıkacağını açıkladı. Tekgıda-İş Sendikası, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAY-KUR) ve bağlı işyerlerinde çalışan üyeleri adına Kamu-İş ile 4 aydan bu yana sürdürdüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması üzerine bir hafta önce grev kararını işyerlerine asmıştı.

Önceki gün Rize’ye giden ve Çay İşletmeleri Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu ile bir görüşme yapan Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, bu işin bittiğini grevden başka yol kalmadığını açıkladı. Türkel yaptığı görüşmeler sonrası dün Tekgıda-İş Rize Bölge Başkanlığında şube başkanları ve sendika üyeleri ile bir araya gelerek süreci değerlendirdi. Grev silahını kullanmaktan başka çare kalmadığını belirten Türkel; "5 yıldan beri sendikal haklarımız hukuk dışı bir şekilde gasp edildi, bin 500 sayısı 9 bin sayısından çok gösterildi. Sendikamız üyesi emekçi kardeşlerimizi çok çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldı. Birçok işçi arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir takım uygulamalarla sürgün edildi. Bugüne kadar hep Çaykur dedik aman Çaykur’a bir şey olmasın dedik. Artık bugünden sonra işçimiz emekçimiz diyeceğiz. Hakkımızı almak 5 yıldır gasp edilen haklarımızı almak için Grev silahımızı kullanmaktan başka bir yol bizlere bırakmadılar" dedi.

ŞANLI DİRENİŞ BAŞLATACAĞIZ

Çaykur’da örgütlü oldukları bütün iş yerlerinde geçen hafta grev kararını astıklarını hatırlatan Türkel, "Şimdi buradan Grev tarihini de ilan ediyorum. 10 bin emekçi kardeşimizle beraber 20 Nisan’da 58 ayrı işyerinde grev yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Rize, Artvin ve Trabzon sokakları ısınacak. Biz dün TEKEL direnişiyle tarih yazdık mücadeleden korkmayan hak aramaktan yılmayan bir sendikacılık geleneğimiz var. İşçi sınıfının hakkını hukukunu korumak için Çaykur’da şanlı bir direniş başlatacağız. Grev öncesi Rize ve diğer illerde bütün sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere gidip yaşananları anlatacağız ve grev yürüyüşümüzü 20 Nisan’da başlatacağız. Biz emeğimizin hakkını istiyoruz bu hakkımız verilmezse söke söke alacağız".