Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Ocak 2011
ÇAY VE ÇAYKUR RİZE’NİN OLMAZSA OLMAZIDIR

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç çayda ve kivide yaşanan sıkıntıları gazetemize açıkladı. Paliç geçen yıl hazırlanan çay kabub taslağının amacının ÇAYKUR’u yok etmek olduğunu belirterek, “Biz bu tasarının karşısına durarak taslağın kanunlaşmasını engelledik” dedi.

ÇAY VE ÇAYKUR RİZE’NİN OLMAZSA OLMAZIDIR

Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç çayda ve kivide yaşanan sıkıntıları gazetemize açıkladı. Paliç geçen yıl hazırlanan çay kabub taslağının amacının ÇAYKUR’u yok etmek olduğunu belirterek, “Biz bu tasarının karşısına durarak taslağın kanunlaşmasını engelledik” dedi.

 

Geçtiğimiz yıl AKP Rize Milletvekili Sayın Ali Bayramoğlu öncülüğünde hazırlanan çay kanun taslağı Sayın Başbakan tarafından veto edildi. Sayın Başbakan bu taslağı veto etmesinin sebebi sizce neydi?

 

Nevzat Paliç: “Sayın Başbakanımızın ilimizden olması ve Rize’deki dönen dolaplara karşı istihbarata hakim olması bu taslağın veto edilmesinin sebebidir. Biz oda olarak çayda yeniden yapılanmaya tarafız. Bayramoğlu öncülüğünde hazırlanan taslakta iyi şeylerin yanında üreticinin de aleyhinde olan maddeler vardı. Onlara karşıydık. Bizim ilkemiz bellidir. Çay müstahsilinin lehinde olan her şeye evet deriz. Bu kanun taslağını hazırlayanları 2001 yılından beri tanırım ve ne istediklerini çok iyi bilirim. Amaçları kendi çıkarları uğruna Çaykur’u dolayısıyla çay üreticisini yol etmekti. Biz bunları bildiğimiz için hazırlanan taslağa hayır dedik. Eğer taslak çay müstahsilinin lehinde olsaydı hayır dememiz mümkün değildi. Tabii ki çayda bir düzenleme yapılmalı, ama yapılacak düzenleme üreticinin zararına değil yararına olmalı. Bu taslağı hazırlayanlar Sayın Başbakanı nasıl yanıltırız diye düşünüyorlardı. Ama Başbakanımız istihbaratını iyi yaparak bunların oyunlarına alet olmadı. Sayın Başbakanımız baştan beri bu olayın içinde değildi. Çay kanun taslağı hazırlayıp deyip Başbakana süsleyip sundular. Ama Sayın Başbakanımız bunlara gereken dersi verdi. Bir milyon insanı ilgilendiren bir konuda Sayın Başbakanımız araştırmadan onaylamazdı, öyle de yaptı.

 

Kaçak çay hakkındaki düşünceleriniz nelerdir, konseyin kurulması kaçak çayı önlemez mi?

 

Nevzat PALİÇ: “Özel sektörün bu günkü durumlara düşmesinin bizdeki tespitleri kaçak çaydan dolayıdır. Kaçak çayın önlemlerini alsınlar. BU konseyin kurulmasını en çok ben istemiştim. Çünkü kaçak çayın önlenmesine çare olur diye düşünmüştüm. Kaçak çaya çare bulalım. O kadar denetimsiz özel sektörleri denetim altına alalım. Ama bu işlemleri yaparken ÇAYKUR’a dokunmayalım. ÇAYKUR’u dışarıda tutalım. Özel sektöründe alım yeri aynı yerde, ÇAYKUR’un alım yeri de aynı yerde. Vatandaş ÇAYKUR’un kapısına gittiğinde kepenkin çekilmiş olduğunu görüyorsa ve kotası dolduğu için ondan sonra özel sektöre yönleniyorsa bunun bir mantığı kalmaz. Vatandaş çay bezi arkasında isteyerek, canı gönülden özel sektöre çayını getirdiği zaman benim için o zaman her şey düzelmiştir. O duruma özel sektörü nasıl getiririz. Onu düşünmek bir çare bulmak lazımdı. O hususta çalışmalar yapsınlar onda varız. Ben bu konseyde bir eksiklik daha görüyorum. Ulusal çay konseyinde uluslar arası ithalatçılar olamaz. Olmaması lazım. O zaman ulusallık anlamı kalmaz. Ulusak çay borsası olacak. Uluslar arası çay ithal eden adamda yöneticisi olacak. Üyesi dahi olamaz. Bu etik değildir diyorum. Çünkü maksatlı kullanan olabilir. Burada ithalatçık ve şaibeli yöneticilerin olmaması lazımdır. Bu konseyin birici göreci kaçak çayı önlemesidir. İkincisi özel sektörü disipline etmesi lazım. Özel sektör çaylarını daha kaliteli duruma getirip ÇAYKUR’la yarışır duruma gelmeleri lazım. Özel sektör en büyük zararı kendi kendine veriyor. Aslında özel sektörün kaçak çayla mücedale etmesi lazım. Özel sektörün büyük bir çoğunluğu mağdur ediliyor. Burada mağdur olan özel sektör fabrika sahipleridir. Hem üretici mağdur oluyor, hem onlar mağdur oluyor. Kaçak çay ortadan kalktığı zaman özel sektöründe tamamen yararına olacaktır.”

 

Kuru çay ithaline nasıl bakıyorsunuz?

 

Nevzat PALİÇ: “Bunun belli kuralları konmuş, kurallar çerçevesinde serbesttir. Kanunen serbest olan bir şeye benim bir şeyler söylemem yanlış. Biz millet olarak kendi çayımızı içmek durumundayız. Halbuki kendi çayımız ithal ettiğimiz çaylardan daha iyidir diyorum. Herhangi ilaç kullanmadan üretilen çay sadece Türk çayıdır. Hiçbir kimyasal madde katıştırılmadan üretilen tek çay bizim çayımız. Ben kendi çayımı tercih ederim. Yüzde 145, 2 dolar üzerinden gümrüğünü vererek, ediyorsa bunun bize zararı olmaz. Fazla bir rakamda değil. Türkiye’de aslında üretim eksiktir. Üretim tüketimi karşılamamaktadır.”

 

Sayın Paliç, siz Riza Kivi Birliği Başkanısınız. Kivinin Rize’deki durumu nedir? Rizeli kiviye nasıl bakıyor?

 

Nevzat PALİÇ: “Bizim amacımız bu bölgeyi kivi bölgesi yapmaktır. Bu yıl kivi hasadı bayrama rastladığı için kısa sürdü ve kivi ucuza gitti. Kivi son dönemde yarış atlarına direnç kazanmaları, enerji vermeleri için kullanılıyor. Bu da gösteriyor ki kivi her geçen gün değer kazanıyor. Kivide Tarım Kredi Kooperatifleri Çaykur vazifesi görecek. Artık üreticimiz kiviyi satamam derdi kalmayacak. Kivi bu bölge için çaya alternatif ürün değil ek üründür.

Bu bölgede üretim artırılmalı. Eğer kivi üreticisi kredilerle desteklenirse 20 yılda kat edeceğimiz yolu 3-5 yılda kat ederiz. Şuan 7 bin ton kivi üretimi yapıldı. Hasat dönemi bayrama rastladığı için kivimiz ucuza gitti. Eğer üretici biraz sabratseydi, bayramdan sonra daha yüksek fiyatla kivi satabilirdi.”

 

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.