Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
18 Mayıs 2011
CARİ AÇIĞIN ÖNLENEMEYEN YÜKSELİŞİ

Cari İşlemler açığı mart ayında 9.8 milyar dolara ulaştı. Eğer on iki aylık verilerle birikimli olarak hesaplarsak, cari açık 60.5 milyar doları buluyor.

CARİ AÇIĞIN ÖNLENEMEYEN YÜKSELİŞİ

       Cari İşlemler açığı mart ayında 9.8 milyar dolara ulaştı. Eğer on iki aylık verilerle birikimli olarak hesaplarsak, cari açık 60.5 milyar doları buluyor.

       Gene aynı hesapla, geriye doğru son dört çeyrek dönemin milli gelir verileriyle orantıladığımızda da yüzde 8i aşan bir değer buluyoruz.

       Türkiyenin dış dünyayla olan ekonomik ilişkilerinin reel sektör açısından özetini veren cari işlemler dengesi, bu veriler ışığında sürdürülemez boyuttadır ve acilen daha makul düzeylere çekilmek zorundadır.

       Finans burjuvazisi, cari işlemler açığının ardındaki spekülatif nitelikli (sıcak para) sermaye girişlerinin boyutlarından son derece mutlu gözükmekte ve sermaye hareketleri üzerine getirilebilecek kısıtlardan büyük rahatsızlık duymaktadır. Bu çevrelere göre cari işlemler açığına karşılık Türkiye yeterli uluslararası rezerv birikimine sahiptir ve herhangi bir çalkantı durumunda bu rezervler güvence sağlamaktadır.

       Oysa bu sav tamamen yanlıştır. 2011 Şubat ayı itibarıyla TC Merkez Bankasının (brüt) döviz rezervleri 83.1 milyar, finansal sistemin toplam net uluslararası rezervleri ise 111.1 milyar dolardır. Türkiyenin mevcut dış borç stokunun büyük bir bölümü ise özel şirketler ve bankacılık kesimine aittir.

       Özel sektörün toplam dış borç stoku 2010 sonunda 189.6 milyar dolara ulaşmış idi. Kısa vadeli dış borç stokumuz ise 77.7 milyarı bulmaktadır. Dolayısıyla, şu soruyu sormak gerekir: Çoğunluğu özel sektör şirket ve bankalara ait olan söz konusu dış borçların, bir çalkantı durumunda bağımsız bir kuruluş olan Merkez Bankası tarafından üstlenilmesi beklenilebilir mi? Her fırsatta merkez bankalarının bağımsızlığını savunanlar, son derece yüksek maliyetlerle biriktirilmiş olan döviz rezervlerinin sorgusuz sualsiz mevcut dış borç yükünü karşılamak için kullanılamayacağının eminiz ki farkındadırlar.

       Ancak, cari işlemler sorunu sadece bir kırılganlık tehlikesi ve kriz tehdidinden ibaret bir olgu değildir. Cari işlemler açıklarının ardında spekülatif finansal köpükler ve istikrarsızlık unsurları yatmaktadır.

       Dünya ekonomisi 20. yüzyılın ikinci yarısında bu tip finansal şişkinliğe dayalı üç kriz dalgası yaşamış idi. Bunlardan birincisi, 1970lerde petrol fiyatlarının artışına bağlı olarak küresel ekonomide yaygınlaşan petro-dolarların bir borç krizinin önkoşullarını yaratması ve sonucunda da 1980lerin borç tuzaklarına yol açması idi. Daha sonra 1990larda internet ve dot.com adıyla anılan teknoloji spekülasyonuna dayalı bir finansal şişkinlik ve bunun yol açtığı Meksika ve Asya krizlerini izledik. Son olarak da 2000li yıllarda ABDnin dış ticaret dengesizliklerine ve konut piyasasındaki varlık fiyatlarının aşırı şişkinleşmesine dayalı 2008-2010 krizini yaşadık. Şimdi ise son dönem küresel krizi aşmak için başvurulan mali genişlemelerin küresel emtia piyasalarında yepyeni bir emtia enflasyonuna yol açmasını izlemekteyiz. Küresel mal piyasalarında aşırı şişkinleşen emtia fiyatları bir yandan da spekülatif sıcak para akımlarıyla birlikte devinim kazanmakta ve yaratılan yoğun sermaye bolluğu Türkiye benzeri yükselen piyasa ekonomilerinde yeni köpükler ve dış açıklara neden olmaktadır.

       Sanal kıtlık rantlarına ve fiyat spekülasyonuna dayalı yeni finans köpüğü bir yandan da dünya çapında yoksulluğun derinleşmesinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Dünya Bankasınca yapılan tahminler emtia fiyatlarındaki her yüzde 10luk artışın, günde 1.25 dolar olarak çizilen mutlak yoksulluk sınırına 10 milyon insanın daha itildiğini göstermektedir. Dünya Bankasına göre, geçen haziran ayından bu yana emtia fiyatlarındaki spekülatif enflasyon nedeniyle yoksulluk sınırının altına 44 milyon kişi daha itilmiş durumdadır.

       Görüldüğü üzere, cari açık sorunu ve ardındaki spekülasyon köpüğü sadece Türkiyede değil, tüm küresel ekonomide kırılganlık ve yoksulluk üreten bir sürece dönüşmüştür. Bu koşullar altında merkez bankalarının finansal akımları sadece faiz ve zorunlu karşılıklar gibi yurtiçi tedbirlerle değil, Tobin vergisi ya da Robin Hood vergisi gibi adlarla da anılan finansal işlem vergileri ve sermaye hareketlerinin doğrudan kontrolünü içeren yeni tedbirlerle dizginlemeye yönelmesi kaçınılmaz gözükmektedir.

DİĞER HABERLER
PINAR SÜT VE PINAR ET’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
PINAR SÜT VE PINAR ET’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Pınar Süt ve Pınar Et arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Atasu ve Su Ürünleri Gıda (Elmacık Su) arasında aralık ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 1999-2002 döneminde Türkiye’yi Bülent Ecevit’in başbakanlığında 56. ve 57. Cumhuriyet Hükümetleri yönetti. Bu yıllar çalışma yaşamı ve TİSK’in tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki 56. Cumhuriyet Hükümeti (IV.Ecevit Hükümeti) 11.1.1999-28.5.1999 döneminde görev yaptı. 18 Nisan 1999 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde DSP oyların yüzde 22,2’sini (136 milletvekili) alarak en büyük parti […]

KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR
KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR

Emekli olmak için temelde yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını sağlamak gerekiyor. Bir kişinin emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartının sağlanması gerekiyor.