CANIMIZ NAYLONDAN DEĞERSİZ
Kastamonu´da 36 gündür grevde olan SCF Entegre işçilerinden Sadık Şehirli, fabrikada bir arkadaşının gözleri önünde öldüğünü anlattı: Burada canımız naylon parçasından değersiz.
_10371.jpg)
Kastamonu SCF Entegre Orman Ürünleri Fabrikası’nda 27 Ocak’tan bu yana grevde olan Ağaç-iş üyesi sunta işçileri ile neden sendikalı olduklarını, grevi ve taleplerini konuştuk. 30 yıla yakın süredir fabrikada çalıştıkları halde bin 200 lira maaş aldıklarını anlatan işçiler, çalışma koşullarının son derece kötü olduğuna ve fabrikada yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekti.
Uykusuzluktan ve borçlarını düşünmekten çalışamaz hale geldiklerini belirten işçiler, fabrika yetkililerinin kendilerini insan yerine koymadıklarını dile getirdi.
‘3 arkadaşı kaybettik’
Grevdeki işçilerden Ekrem Hasdemir, 27 yıldır bu fabrikada çalıştığını, bin 200 lira maaş aldığını söyledi. Hasdemir, neden sendikalı olduklarını şu sözlerle anlattı: "Ağır sanayi işi yapılıyor ve iş kazaları yaşanıyor burada, toplam üç arkadaşımızı bu kazalarda kaybettik.
Ücretler çok düşüktü ve ücret dağılımı dengesizdi. Askeri sistem vardı, komutan-er ilişkisi yaşı yorduk. Fabrikadaki idari görevliler tarafından insan yerine konulmuyorduk. Biz de geçen yıl haziran ayında sendikalaşmaya gittik, imzalar toplandı.
Sendika barajını daha ilk günden aştık, ama işveren ‘imzalar sahte, bunlar benim işçilerim değil’ diyerek mahkemeye başvurdu, iki kere Yargıtay’a giden davanm sonunda kazanan biz olduk."
Mahkeme sonrasında toplusözleşme sürecinin başladığını ifade eden Hasdemir, patronla sendika arasında beş alti görüşmenin yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle greve çıktıklarını belirtti.
İşverenle ters düşünce…
Fabrikada 27 yıldır çalışan bir diğer işçi Hüseyin Şahin de asgari geçim indirimi ile birlikte bin 110 lira maaş aldığını söyledi. Sevkıyatta ambar sorumlusu yardımcısı, yani idari personel olarak çalıştığını belirten Şahin, "Ama işçi maaşı alıyorum, işverenle ters düşünce yerimizi hemen değiştirip ağır işlere yolluyordu bizi" diye konuştu.
Sendikal örgütlenmeden önce her birimin ayrı ayrı müdürle görüştüğünü söyleyen Şahin, "Maaş dağılımında dengesizlik olduğunu dile getirdik, düzenleme ve iyileştirme yapılmasını istedik. Müdür bize kapıyı gösterdi. Biz de sendikalaşmaya karar verdik" dedi.
BİZ KAZANACAĞIZ
Fabrikada 19 yıldır çalışan Fatih Özelci, yapılan mesailerin ay sonunda bordroya geçirilmediğini, mesai ücretlerinin verilmediğini, bunun yerine izne çıkarıldıklarını anlattı. Bayramlarda da Greve çıktıklan günden bu yana patronun olumlu sayılabilecek hiçbir tutum sergilemediğini söyleyen Özelci, "Birlikte mücadele ederek kazanacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.
ORADA NE İŞİ VARMIŞ
Fabrikada 25 yıldır çalışan Sadık Şehirli de fabrikadaki kötü çalışma koşullarına ve yaşanan iş kazalarına dikkat çekti. Şehirli, şunları kaydetti: "Elektrik teknisyeniyim. Çıkan bir yangında motorların kayışlarını koparmaya çalışırken sol elimi kaptırdım. İki üç yıl önce bir arkadaşımız gözlerimin önünde yandı, eridi. İki kişi onu söndürmeye çalıştık, fakat on gün sonra yaşamını yitirdi. Bunun üzerine işletme müdürü ‘Orada ne işi varmış’ dedi ve suçu işçiye attı, akabinde bize içerideki imalatı etkileyen en büyük bandı kurtarıp kurtaramadığımızı sordu. Yani burada bir insanın canı bir naylon parçasından daha değersiz.
Ölen arkadaşımızın ailesine iki daire aldılar ve olayı kapattılar." Vardiyaların iki saat ileri alındığını, sabahın beş buçuğunda fabrikaya geldiklerini anlatan Şehirli, "Uykusuz oluyoruz ve bu da dalgınlık yaratıyor. Daha iyi şartlarda, daha iyi maaşla çalışmak istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz" şeklinde konuştu.