ÇALIŞANLARI YOK SAYAN MECLİS
Uyum yasalarının iktidar partisi tarafından iki yıldır çıkartılamamış olmasının yükünü çalışanlar çekiyor. Liberal AKP ve sosyal demokrat CHP ve Meclis´teki diğer partiler hep birlikte, ülke çalışanlarını yok sayıyor. Meclîs sorumluluğunun gereğini 24 ay geçmesine karşın yerine getirmiyor

Uyum yasalarının iktidar partisi tarafından iki yıldır çıkartılamamış olmasının yükünü çalışanlar çekiyor. Liberal AKP ve sosyal demokrat CHP ve Meclis’teki diğer partiler hep birlikte, ülke çalışanlarını yok sayıyor. Meclîs sorumluluğunun gereğini 24 ay geçmesine karşın yerine getirmiyor,
12 Eylül 2010 Referandumu sonucu 26 maddesi değiştirilen "İleri Anayasanın" çalışanlarla ilgili olarak; 51, 53 ve 54. maddelerinde yapılan yeni düzenlemeleri hatırlıyor musunuz? Toplu Sözleşme Düzeni, Kamu Görevlileri Sendikalan Düzeni ve Grev-Lokavt Düzeni’nden söz ediyorum.
12 Eylül 2010 Referandumunda Anayasa ‘nın bu üç maddesinde yapılan değişikliklerin zorunlu kıldığı "uyum yasalannın" akıbetini biliyor musunuz? Calışanlann çalışma düzenine ilişkin uyum yasalarından, referandumun üzerinden yaklaşık 23 ay geçmiş olmasına karşılık, sadece 20 ay sonra, geçtiğimiz Mayıs ayı sonunda, çıkanlmış olan Kamu Görevlileri Sendikalan Yasası yürürlüğe girdi.
Toplu-iş İlişkileri, Grev ve Lokavt yasalan ile ilgili "uyum yasaları" ortada yok. Türkiye’de Toplu-iş sözleşmesi görüşmeleri yapılamıyor. Ücretler yerinde sayıyor Toplu-İş İlişkileri Kanun Tasansı, Kamu Görevlileri Sendikalan Kanunu Değişiklik Tasansı TBMM gündeminde. 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu öncesinde çok iddialı söylemlerle, işçi ve memur örgütlenmesinde ileri haklann getirileceği savıyla yola çıkılmıştı.
Referandumun üzerinden geçen yaklaşık iki yıllık sürede, Anayasa değişikliği ile getirilen ileri düzenlemeler, 2012 Ocak ayı sonuna kadar bir türlü Meclis gündemine inmedi. Yürütme ve yasama organlan, aradan geçen bir buçuk yıllık süreye karşın, 2012 yılının başında calışanlann, başta çalışma koşulları olmak üzere, ücret ve toplu-sözleşme haklanna ilişkin düzenlemeleri Meclis’te görüşülür hale getirmedi.
Bu "uyum bekleyişi" nedeniyle, kamuda memurlar, 657 sayılı Devlet Personel Yasasının yürürlüğe girdiği 1970 yılından bu yana, "ilk kez" yeni yıla ücret artışı alamadan başladılar. İşçi kesiminde de, iş kolu baraj düzeyinin saptanmasındaki belirsizliğe bağlı olarak, yeni dönem toplu-iş sözleşmelerinin akıbeti meçhul hale geldi.
İşçi ve memur, ülke çalışanlannın büyük bir kısmı belirsiz bir yıla girdi. Memurlarla ilgili "uyum yasası" ancak Mayıs sonunda çıktı. Memurlar ve onlann maaşlanna paralel düzenleme yapılan emekliler, 2012 yılının ilk altı aylık döneminde 2011 yılı ücretlerini almaya devam ettiler. Memurlar ve emekliler yeni ücreti ancak yılın ikinci yansından itibaren almaya başladılar. İşçiler ise alamıyor.
Meclis "uyum yasasını" çıkartmadığı için, işçiler eski ücretlerini alıyor. 12 Eylül rejiminden daha geri uygulamalar Meclis, milletvekilleri; calışanların çalışma koşulları ve hakları ile ilgili Anayasa değişikliğinin zorunlu kıldığı "uyum yasalarının", referandumun üzerinden geçen iki yıla karşın çıkartılmamış olmasından hiçbir şekilde rahatsız olmadı. Olmuyor.
Meclis Temmuz başında, 2012 yılı yaz tatiline girdi. Şimdi tatilde. İşçiler çalışıyor, işçilerin bekleyen toplu-iş sözleşmesi görüşmeleri var. İşçiler eski ücretleri üzerinden çalışmaya devam ediyorlar. Yeni Toplu-iş sözleşmesi düzeni belli değil.
Çalışma Bakanlığı 2012 yılı başından bu güne, sendikalara "toplu-iş sözleşmesi yetkisi vermeyi durdurmuş durumda. Anayasaya göre "angarya yasaktır". İşçilere uygulanan ise angaryadır. Meclis ve milletvekilleri görmüyor. Yıldırım Koç işçi sınıfına, "12 Eylül 1980 döneminde bile böyle saldın olmadığını" yazdı. Kuşkusuz haklıdır.
Yeni Türkiye’nin ücretleri Ücretlerinin belirlenmesinde Toplu-İş İlişkileri Kanun Tasansı’nı bekleyen sendikalı işçi sayısı 810 bin kişidir; bu sayı, 22.4 milyon kişiyi bulan toplam çalışan sayısının yüzde 3.6’sını oluşturuyor. Sendikal haklardan yoksun 21.5 milyon kişi için ücretlerinin referansı "asgari ücret" oluyor.
Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi programında yer alan yıllık enflasyon tahminlerini ve yıllık enflasyon gerçekleşmelerini, Türkiye için ücret düzeyinde, esas ücret konumunda olan asgari ücret yıllık artışlan ile birlikte gösterdik. Altı yılın dört yılında artış enflasyonun gerisinde; iki yılda ise üstünde kaldı. Çoğunluk işçi ücretleri Merkez Bankasınca TÜFE’ye endekslenmiş olarak belirleniyor. Sendikalı işçi ücretleri ise belirlenemiyor. Haziran 2012 sonunda yıllık enflasyon yüzde 9.2 olarak TÜİK tarafından tespit ediliyor.
Çalışanlar yok hükmünde Uyum yasalarının iktidar partisi tarafından iki yıldır çıkartılamamış olmasının yükünü çalışanlar çekiyor. Liberal AKP ve sosyal demokrat CHP ve Meclis’teki diğer partiler hep birlikte, ülke çalışanlarını yok sayıyor. Meclis sorumluluğunun gereğini 24 ay geçmesine karşın yerine getirmiyor.
Aslan sosyal demokratlar ve kaplan liberaller, çalışanların ücret hakkının 2012 yılı içinde ayaklar altına alınmasından, yok sayılmasından rahatsız değiller. 2011 yılının ikinci yansında, seçimler sonrasında, 2012 yılına girmeden, Aralık ayında Meclis Kuruluş Yasası yenilendi ve Meclis çalışanlanna ve danışmanlara yüzde 100 seviyesini aşan ücret artışları getirildi. Yılın son günlerinde de hızla, çok kısa sürede, Cumhurbaşkanı vetosuna karşın, milletvekilleri ve emeklilerinin maaşlan düzenlendi.
2012 yılı için yüzde 16-44 arasında artışı yapıldı. Daha da ötesine geçildi ve yeni vekillerin emeklilik primlerini bütçeye yükleyen bir uygulamaya yasada yer verildi.
Meclis Anayasa yapabilir mi?
Kendisi için ücret artışlanna hızlı bir düzenleme ile yapan, memurlar ve emekliler için ücret düzenlemesini ancak 20 ayda yapabilen, işçilerin toplu-iş sözleşmesine ilişkin yasal düzenlemesini ise 24 ay, iki yıl, geçikmesine karşın hala yapamamış olan bu Meclis’in "Yeni Anayasa" yapabileceğine ve onun için gerekli olan "uyum yasalarını" zamanında çıkarabileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu soruyla bitiriyorum.