ÇADIRDAKİLER…
Çadırda işçiler yandıktan 75 dakika sonra sigortaları yapıldı… Ki Allah korusun… Bir şey olursa…
Çadırda işçiler yandıktan 75 dakika sonra sigortaları yapıldı…
Ki Allah korusun…
Bir şey olursa…
Sigortalı olmak isteyene 45 soru soruyorlar…
Bir sakatlığı var mı?..
Tansiyon falan…
Sonra göz muayenesine…
İşçiler yanarak öldükten sonra kavuştukla sigorta, yeryüzünde en hızlı sigortaya kavuşma süresidir ayrıca…
Bunu bir Türk başardı…
İnşaatın müdürü "koş" dedi…
Rahmetli öldükten 75 dakika sonra, olasıdır ki sağlık karnesi de hazır…
Belki o arada terfi de etmiştir.
Irgatlar…
Şehre geldiklerinde biri yandığında öbürleri de yanıyor…
Yan yana, birbirlerine dayanarak, soğuktan can cana sokularak…
Onu ben bilirim; teneke evlerde, konteynırlarda, barakalarda, naylon çadırlarda… Bir kirli şilte, gazeteye sarılmış kuru ekmekler, kararmış bir de çaydanlık…
Görkemli dünyalar inşa ediyorlar zenginle için…
Aynalı binalar, gökdelenler, burmalı kuleler, cam saraylar..
Gidip inşaattaki işçiye "Küresel ekonomi bu işte… Senin naylon çadırından çıkıyor şu aynalı gökdelen… Sen aç ve yoksul kaldıkça o, aynalıda mı, yoksa işerken müzik çalanında mı oturmayı seçiyor?.. Biraz düşün bunu istersen" desen…
Ezberindeki sözcüktür "Anarşist" der sana…
Karakola ihbar da eder seni…
Hiç sorgulamadan…
"Dünyanın en bereketli toprakları üzerinde… Bu ülke bu kadar zenginse… Ben niye aç ve sefil bu naylon çadırlarda yanıyorum?" diye hiç sorgulamayacak da..
Aynalı binada oturanlar "muhalif" oldular…
O "razı" kaldı…
AKP’nin köylerden, varoşlardan ve gelişmemiş bölgelerden yüzde 74’lere varaı oy almasının sırrıdır bu…
"Tevekkül"dür…
Razı oluş…
Onun için zaten "dindar nesil" lazım, kendi sigortaları için…
Eeee titriyorlar tabii üzerine…
Yandıktan 75 dakika sonra sigortasını yaptılar…
Hiç Allahları yok…