Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
02 Temmuz 2012
BÜYÜME ‘YUMUŞUYOR’, SORUNLAR KATILAŞIYOR…

2012’yi yarıladık. Yani, 2 çeyrek yıl geride kaldı. Veriler biraz geriden geliyor, yılın yarısının ekonomi performansı olduğu gibi resmedilemiyor henüz. En önemli gösterge, büyüme. Yani milli gelirdeki artış.

BÜYÜME ‘YUMUŞUYOR’, SORUNLAR KATILAŞIYOR…

2012’yi yarıladık. Yani, 2 çeyrek yıl geride kaldı. Veriler biraz geriden geliyor, yılın yarısının ekonomi performansı olduğu gibi resmedilemiyor henüz. En önemli gösterge, büyüme. Yani milli gelirdeki artış. Bu yazı 1 Temmuz Pazar günü yazıldığı için pazartesi saat 10da TÜİKçe açıklanacak (açıklanan) ilk 3 ay verisini size yorumlamak, tabii ki mümkün değil. O nedenle tahminlerle ilerleyeceğiz, yılın ilk yarısına ilişkin

2009’da yüzde 5e yakın daraldıktan sonra 2010 ve 2011in tamamında ortalama yüzde 9a yakın büyüyen Türkiye kapitalizmi, beraberinde su kaynattı. Yani dış kaynak ile büyüdüğü, döviz harcamaları döviz gelirlerini çok geride bıraktığı için, milli gelirinin yüzde 10u dolayında, (77 milyar dolarlık) cari açık verdi. Bir dünya rekoruydu bu. Açık ki, böyle devam etmek akıl kârı değildi. Onun üzerine, bu kadar yüksekten uçmaya uygun bir ekonomi olmadığını -Allah’tan!- fark ettiler ki, yumuşak inişe karar verdiler ve 2012 için yüzde 4 büyüme iyidir, diyerek, bütün senaryoyu bunun üstüne bina ettiler. IMF başta olmak üzere, uluslararası otoriteler, yüzde 4ü de çok iddialı buldular, bir-iki puan aşağısını öngördüler.

AKP iktidarının, Orta Vadeli Programında da öngörüldüğü gibi, 2012nin tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme hedefi gerçekleşmesine uygun politikaların gerçekleştirildiğini düşünürsek, bu oranda büyüme, aslında sadece kişi başına gelirin yüzde 2.7 artması anlamına gelecek. Önceki iki yılda ise kişi başına artış ortalama yüzde 7.5 olmuştu. Dolayısıyla, hedef gerçekleşse de, kişi başına büyümede üçte iki büyüklükte hız düşüşü yaşanacak.

Peki, yüzde 4 büyüme hedefinin neresindeyiz? Sanayi üretimi, dış ticaret, dış kaynak girişi gibi göstergeler, geçen yılın büyüme temposunda olmasa da, ekonominin birdenbire inişe henüz geçmediğini, en azından ilk çeyrekte bunun fark edilir biçimde yaşanmadığını gösteriyor. 2012nin Ocak-Mart dönemini, 2011inki ile kıyaslamak gerekir. Kış aylarına denk gelen ilk çeyreklerde, yıllık pastanın ancak yüzde 22-23ü üretiliyor. Eğer programda öngörüldüğü gibi, yüzde 4 büyümeye uygun seyrediyorsa her şey, o zaman ilk çeyrekte 2012 pastasının yüzde 23ünün üretildiğini, bunun da yüzde 4-5 arası bir büyüme anlamına geldiğini söyleyebiliriz.

Aynı şekilde, eğer yüzde 4 büyüme hedefine uygun seyrediyorsa bütün göstergeler, milli gelir pastasının yüzde 24ünün üretildiği ikinci çeyrek, yani bahar aylarında, bu kez ikinci çeyrekte ekonominin yüzde 4 dolayında büyümüş olduğunu kestirebiliriz.

***

Avrupanın, değil büyüme, küçülme derdi ile kıvrandığı bir dönemde, yüzde 4 milli gelir artışı, kişi sayısına vurulduğunda yüzde 7.5ten yüzde 2.7 artışa düşüş anlamına gelse de, kimilerince başarı sayılıyor. Ama bu büyümenin arka yüzünü, yarattığı kırılganlıkları azaltıp azaltmadığını da anımsamak gerekiyor. Yüzde 4 büyüme, Türkiyenin cari açığını ancak milli gelirinin yüzde 8ine indirebiliyor, ki bu bile yine cari açıkta dünya rekortmenliği demek. Ekonomi hız keserken niteliksel, yapısal dönüşüm geçirmiyor. İhracatla, hizmet satışıyla döviz kazanan, buna karşılık ithalatı azaltarak döviz kaybını azaltan bir dönüşüm yok ortada. Bu da cari açık kamburu ile yaşamak demek. Fitch, S&P gibi derecelendirme kuruluşları da hep bunu hatırlatıyor.

Yumuşak inişe geçmiş ekonomi, artan iş talebine de cevap verememekten malul. Resmi işsizlik oranı yüzde 10 gibi görünüyor ama, gerçekte, işgücüne katılım düştüğü için, özellikle kadınlar eve yöneldikleri için oran vahim görünümlü değil. Gerçekte ise işsizlik çok daha yüksek boyutlarda.

2012’nin ilk çeyrek verisiyle yine birileri kasılacak, hamasi nutuklar atacak ama onlara hatırlatmalı: Cari açığı daraltamayan, istihdamı artıramayan bu büyüme, borç yaratıyor, dış borç kamburunu büyütüyor ve sektörel olarak da sorun biriktiriyor. Dış borç stoku mart sonunda 318 milyar doları aşarak milli gelirin yüzde 40ına dayandı. Büyüme iç pazara dönük. Ancak aileler borçlandırılarak ekonomi çarkı döndürülüyor. İstanbul rantına hücum, büyümenin temel sloganı. İnşaat, lokomotif sektör olarak kullanılıyor. Sanayi, ihracattan çok iç pazara, daha çok da inşaata çalışıyor. Ama bu inşaat odaklı birikim modeli oldukça sağlıksız ve yarattığı balonlaşma, sermaye değil, hızla gerilim biriktiriyor.

DİĞER HABERLER
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Barry Callebaut Türkiye arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?