Sendikal Güç Birliği Platformu Bursa toplantısına işçi konuşmaları damgasını vurdu.

       Sendikal Güç Birliği Platformu, 4. bölgesel toplantısını geçen hafta sonu Bursa’da gerçekleştirdi. Büyük bir coşkuyla geçen toplantıya, sorularıyla ve konuşmalarıyla işçiler damgasını vurdu. İşçilerin konuşmalarından bazıları şöyle…

       Tek başına ne işçi, ne memur, hiçbir kesim için kurtuluş yolu olmadığını belirten Kristal-lş üyesi Göksel Aydın, şunları söyledi:

‘Oluşum halka anlatılmalı’

        "Artık adam padişah gibi tuttuğunu kesiyor, attığını atıyor. Onun için bu güçbirliğinden çok şey bekliyorum. İnşallah olumlu olur ve biz de iyi bir sınav veririz. Platform, işçilerin hak ve özgürlüklerini Türk-İş’e hatırlatacak. Büyük hareketler küçük bir kıvılcımla başlar. Bu hareketin de öyle olacağını düşünüyoruz, onun için buradayız. İlk önce bu oluşumun ne olduğunun halka ve çalışanlara iyi anlatılması, irdeler mesi gerekiyor. Bu rüzgarla beraber, hangi çözüm yollan ve ne tip mücadele arayışlarına gideceğimiz hakkında karşılıklı tartışmamız, bir çözüm bulmamız konusunda hemfikir olup o yolda yürümemiz gerekiyor. Bu kutlu yolda, bütün işçi arkadaşlara, bu mücadelede bize omuz veren herkese başarılar diliyorum. Bu mücadelede hep beraber yürüyeceğimizi umut ediyoruz. Bu toplantılarda işçi sınıfının sorunlarının dile getirileceğinden ve çözüm yolları bulunabileceğinden gayet eminiz. Maalesef işçi sınıfının her geçen gün bir hakkı daha yenilmekle; hükümetler tarafından haklarımıza el atılıyor. Biz üretenler ürettiğimiz oranda bu devlet var olacak, hükümetler var olacak, herkes üretimle yaşayacak. Onun için kazanılmış haklarımızı tekrar kaybetmek istemiyoruz."

‘Ekmeğimiz için isyan’

       Kristal-İş Sendikası üyesi Şenol Karakoç ise "Sadece sendikalara değil 7’den 7()’e herkese bir baskı var. Bu baskılar da güncelleme adı altında izah ediliyor. Türk-İş kendisini toparlayıp da bu güncellemelere karşı bir güncelleme yapacak mı, bunu çok merak ediyoruz. Toplu bir şekilde ‘Grev’ diyoruz, bunu insanlar isyan diye anlıyor. Bu bir isyan ama emeğimiz, ekmeğimiz için bir isyan. Siz değerli yöneticilerimiz bununla ilgili bir çalışma yapacak mısınız? Çünkü yetti artık. Bizler dayanacak noktada değiliz. Bizler saat ücretlerimizden daha fazla vererek bu mücadeleye katılabiliriz. Biz işçiler olarak buna hazırız." dedi.

       Bursa Olay Gazetesi İşyeri Temsilcisi Berhan Soner, hükümetin yaptığı en iyi işle, yaptığı ve yapacağı pislikleri örtmeyi çok iyi bildiğini belirterek şunları kaydetti: 

       "Bunu da medya yoluyla, dezerfermasyon yoluyla çok iyi yapıyor. Uzun yıllar medyanın içinde olan biri olarak bu dönem kadar kara propaganda dezenformasyon olduğunu görmedim. Güçbirliği, amaçlarını kitleye ulaştırmak için basını çok iyi kullanmak zorunda. Bunun için neler yapıyorsunuz? Amacınızı madde madde yazarak küçük bir broşürle çalışan bütün kesimlere dağıtmalısınız."

 ‘Ayağa kalkmalıyız’

       Belediye-İş İşyeri Temsilcisi Mehmet Ali adlı işçi de "Benim buraya gelmeden önce güçbirliği ile ilgili pek çok endişem, kuşkum vardı. Ancak burada başkanlarımın ortaya koyduğu tablo ve Türk İş’i getirmeye çalıştıkları mücadele çizgisini dinleyince bu kaygılarım tamamen ortadan kalktı. İşçinin istediği zihniyet bu. Bu zihniyetin peşinden kar topu gibi yuvarlanacağız. Başka şekli yok bu işin. Biz de ayağa kalkmalıyız" ifadesini kullandı.

‘Vatansız kalırsak ne yapacağız?’

       Türk Metal Sendikası üyesi bir işçi ise şöyle konuştu: "1980’den bu yana özelleştirmeci IMF’ci, serbest piyasacı, liberal politikalara karşı kararlı bir mücadele gösterilmedi. Siz bu konuda bir mücadele verecek misiniz? Biz işçiyiz, memuruz, çalışanız ama bunun yanı sıra bu* vatanın evlatlarıyız. ABD ve AB’nin dayatmaları ile Anayasa yapılıyor, ülke bölünmeye sürükleniyor. Vatanımız adım adını çökertilip halkın yarattığı değerler, topraklar satılıyor. Siz bu konularda ne yapmayı ve nasıl bir mücadele yürütmeyi düşünüyorsunuz? Bizler işimizi kaybedebiliriz; ekmeksiz, aşsız kalabiliriz. Ama vatansız kalırsak ne yapacağız? Bazı sendikalar Avrupa Birliğinden para alıyor, bu konudaki görüşleriniz nedir? Benim temennim, Türk Metal Sendikası gibi güçlü bir sendikanın da bu oluşum içinde yer almasıdır."