Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
17 Mayıs 2013
BU MÜCADELEYİ SINIF KAZANIR

Pakmaya, bu kent halkının, kurulduğundan beri şikayetçi olduğu kuruluşlardan biridjr. Hem hammaddesi, hem mamul ürünün kokusuyla kenti çekilmez kılan kuruluşlardan biridir. Bazen de, atık sularıyla dereleri, oradan da Körfez´i kirlettiği olmuştur. Kazanmaya gelince her açıdan acımasız, bedel ödemeye gelince şahin kesilen bir kuruluş…

BU MÜCADELEYİ SINIF KAZANIR

Pakmaya, bu kent halkının, kurulduğundan beri şikayetçi olduğu kuruluşlardan biridjr. Hem hammaddesi, hem mamul ürünün kokusuyla kenti çekilmez kılan kuruluşlardan biridir. Bazen de, atık sularıyla dereleri, oradan da Körfez’i kirlettiği olmuştur. Kazanmaya gelince her açıdan acımasız, bedel ödemeye gelince şahin kesilen bir kuruluş…

Sanayici olarak, ilkçağ yatırımcılarını aratmayan tercihleriyle de tanıdık Pakmaya işverenini. Çağdaş dünya sanayinde, işçiler, işverene karşı örgütlü olurlar ve toplu pazarlık yaparlar. En azından, 20. yüzyılda bu böyleydi. Bu yapılanma bertaraf edilmek istense de, halen böyle.

Ama, Pakmaya’da toplu pazarlık yapmak da ne demek?

Sendikalı işçi olmak ne demek?

İşçiler ekmeğine susamış, işten atılmak için yer mi arıyorlar?

Evet, işverenin öncü gördüğü 6 işçi, Türk-iş’e bağlı Tek Gıda-iş Sendikası’nı örgütlemeye çalıştıkları gerekçesiyle işten atıldı. Bu işçiler, işe geri dönmek için 2 aydır direniş yapıyor. Çok sayıda kişi, kuruluş ve sendika bu direnişe destek veriyor. Ama, hiçbir destek, işvereni rahatsız edici boyutta olmadığı için işçilerin lehine değişen bir durum yok.

Bence olamaz, olmayacak da…

Çünkü; işveren, bu mücadeleye sınıfsal olarak bakıyor ve sermaye yasalarının gölgesinde "ben atarım" diyecek kadar pervasız olabiliyor ve "kim nereye giderse gitsin" rahatlığıyla hareket edebiliyor.

Peki, karşısında işçi sınıfı ne yapıyor?

Hiçbir işvereni rahatsız etmeyen, Karlarını azaltmayan, Üretimi sınırlandırmayan, İhracat ve satış dengesini bozmayan, Sözde direnişlerle hak alacağı beklentisi içinde, bir zamanlar el üstünde tutulan çalışan kimliğine sahip olduğu fabrikanın önünde, yalıtılmış, yalnızlaştırılmış bir kavga veriyor.

Binlerce işçi, hergün 3 vardiya halinde önlerinden servis otobüsleriyle geçiyor. Onların zor durumunu görüyor ama hepsi o kadar.

Hiçbir fabrikada üretim durmuyor, İşçiler, bütünlüklü olarak üretimden gelen gücünü kullanmaya halen yanaşmıyor, Hal böyle olunca da, işveren neden karşı talepleri dikkate alsın ki?

CHP Milletvekilli Mehmet Hilal Kaplan, Pakmaya işçisini ziyaret ederek, iyi niyetli girişimlerinden söz etmiş ve geçtiğimiz günlerde konuyu TBMM’ye de taşıması dolayısıyla oluşan havadan olumlu bir sonuç alacağı umudunu paylaşmış işçilerle.

Ve, "geri alınmanız için gerekli girişimleri başlatacağım" sözünü vermiş. Kaplan’ın iyi niyetinden şüphem yok, ama gerekli girişimi başlatmak lafı, bu direniş ölçeğinde çok hafif kalmış. Çünkü, herkes çok iyi biliyor ki, işverenin tercihi, işçilerin örgütsüzlüğü yönünde.

Sayın Kaplan, işvereni, işçilerin örgütlenmesinde serbest bırakılmasına mı ikna edecek? Elbette ki hayır. Onun girişimi, bu yüzden atılan işçilerin geri alınması yani o işçilere bu ekmek kapısının kapanmaması. Bunu, sayın Kaplan belki başarabilir. Ama, ya sonrakiler ne olacak ?

Her örgütlenmek isteyen işçi, çağdığı bir anlayışla işletmelerinden kovulursa, bir tane Mehmet Hilal Kaplan değil, yüz tanesi gelse sorun çözülmez. Kaplan’ın iyi niyetine elbette teşekkür edilir ama unutulmamalıdır ki, genel başkanları akil insanlar listelerinde yer alan konfederatif yapıların işçi sınıfı çıkarlarını savunması olanaksızdır.

Bu girdaptan çıkışın yolu sınıf mücadelesin geçmektedir, gerisi, boş laf…

DİĞER HABERLER
1990-1992 YILLARINDA BAĞITLANAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ
1990-1992 YILLARINDA BAĞITLANAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ

1990-1992 yıllarında bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde kıdem tazminatı ve ihbar süreleri.

MİLYONLAR AÇLIĞA MAHKUM EDİLECEK EDILECEK
MİLYONLAR AÇLIĞA MAHKUM EDİLECEK EDILECEK

2010’dan beri enflasyon hedefini tutturamayan TCMB, ücretlere beklenen enflasyona göre zam talep ediyor. Ekonomistler ise ‘asgari ücretliye refah payı verilmeli’ diyor.

HALK 10 YILDIR NAS’IN ALTINDA KALDI
HALK 10 YILDIR NAS’IN ALTINDA KALDI

Asgari ücret zammında tartışmalar yüzde 25 oranında takılı kaldı. Nas inadı ise krizin faturası sırtına yüklenen yurttaşın ücretlerinin açlık sınırını 130 ayda 12 kez görmesine sebep oldu. Ekonomi Gazetecisi Ekinci “Açlığı değil, insani ücreti tartışmak gerek” dedi.

ENFLASYONA DEĞİL, BÜYÜMEYE ENDEKSLENMELİ: ASGARİ ÜCRETTE ENFLASYON KAPANI!
ENFLASYONA DEĞİL, BÜYÜMEYE ENDEKSLENMELİ: ASGARİ ÜCRETTE ENFLASYON KAPANI!

Hükümet ve sermaye çevreleri asgari ücret zammını resmi enflasyonun bile altında tutmak istiyor. Bu, bölüşümün daha da kötüleşmesi demek. Asgari ücreti enflasyon kapanından çıkarmak lazım. Bunun dışına çıkıldığında çok daha yüksek artışın mümkün olduğu görülecektir.