Son olarak İstanbul Tuzla’da kurulu Rimaks Fabrikası kapandı, fabrikada çalışan 400’e yakın işçi işsiz kaldı. Rimaks yönetimi bir süre önce Tuzla’daki fabrikayı kapatıp Bartın’daki fabrikada üretime ağırlık vereceklerini duyurmuş ve işten çıkarmalara başlamıştı. İşten çıkarılmayan işçilerin iş sözleşmesi de 3 Mart’ta feshedildi. İşçiler üyesi oldukları Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası’na, bu sürece seyirci kaldığı ve haklarını korumadığı için tepki gösterdi. 

 

Gazetemize konuşan işçiler şunlan söyledi: "Sermaye kendi çıkarını düşünür, oysa sendika yöneticileri işçilerin çıkarını düşünmeliydi. İşyerinin kapanma sürecinde yaşadığımız hak gasplanyla ilgili konuştuğumuz sendika baş temsilcisi, işçinin temsilcisi değil de işverenin vekili rolünü üstlenmeyi görev edindi. 3 Mart’ta çıkışımız verildi, ama bize iki günlük ödeme yapıldı. Bize toplu sözleşme gereği 3 ayda bir 165 lira değerinde alışveriş çekleri vermeleri gerekiyordu, ‘Hak etmediniz’ diyerek vermediler. Bizleri savunmaktan aciz olan sendika yöneticileri ve işyeri temsilcisi ise bizlerden iki günlük 60 TL sendika aidatı kesti. Bu sorunları aktardığımız işyeri baş temsilcisi Hasan Güneş arkadaşlarımıza hoş olmayan tavır ve davranışlarda bulundu." 

 

Rimaks işçileri olarak TEKSİF yönetiminin duyarsız tutumunu kınadıklarım belirten işçiler, işyeri baş temsilcisi Hasan Güneş hakkında da işlem yapılmasını istedi. 

 

Global Eva işçileri de haklarını istiyor 

 

İstanbul Esenyurt’taki Global Eva fabrikasında ise geçen ay işten çıkarılan 120 işçi, maaş alacaklarını ve tazminatlarını istiyor. Fabrikanın ocaktan bu yana üretim yapmadığını, şu anda da kapalı olduğunu söyleyen işçiler, karşılarında muhatap bulamadıklarım dile getirdi.

 

Emekçinin Sesi gazetesine konuşan işçilerden Habib Köymen, şunlan anlattı: "2 maaşımı ve 10 senelik tazminatımı alamadım. Haberimiz olmadan 6 Şubat’ta işten çıkarıldık. 13 Şubat’ta bize senet verildi. O günden bu yana kimseye ulaşamıyoruz, karşımızda muhatap yok. Ocağın 28’inden beri makineler çalışmıyor. Makineler durduğundan senetler imzalanıncaya kadar fabrikaya gidip geliyorduk. Şahsına ait makineleri patron Murat Bilgiç geceleyin alıp götürdü. Senetleri kardeşi Seda Bilgiç imzaladı." Avukatların kendilerine "Davayı kazansanız da muhatap olmadığı için sonuç alamazsınız" dediğini aktaran Köymen, "Bina kira, içeride kalan makine ve hammaddeler banka ve firmalar tarafından hacizli. Ne yapacağımızı bilmiyorum" dedi.