Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Şubat 2017
BU KRİZ 2001 KRİZİNDEN DAHA DERİN

Türkiye´deki ekonomik krizlerin en önemli nedeni, Türkiye´nin kazandığından çok döviz harcamasıdır. Bir ülkenin kazandığından çok döviz harcaması, bir ailenin kazandığından çok para harcaması gibidir.

BU KRİZ 2001 KRİZİNDEN DAHA DERİN

Türkiye’deki ekonomik krizlerin en önemli nedeni, Türkiye’nin kazandığından çok döviz harcamasıdır. Bir ülkenin kazandığından çok döviz harcaması, bir ailenin kazandığından çok para harcaması gibidir. 

Bir aile ayağını yorganına göre uzatmazsa, büyük sıkıntı yaşar. Türkiye ekonomisi de ayağını yorganına göre uzatmıyor, belirli aralıklarla ekonomik kriz yaşıyor. 
 
1998-2001 ekonomik krizi büyüktü. Sabit fiyatlarla milli gelir 1999 yılında yüzde 6.1 oranında ve 2001 yılında yüzde 9.4 oranında küçüldü. Çok sayıda şirket iflas etti. Onbinlerce insan işten atıldı. 
 
Türkiye bu krizden ABD emperyalizminin taleplerine EVET diyerek çıkabildi. Kriz kullanılarak Ecevit’in başbakanlığındaki 57. Hükümetin çözülmesi, erken seçime gidilmesi ve emperyalizmin politikalarına uygun davranarak Büyük Ortadoğu Projesi içinde rol üstlenen AKP’nin iktidara gelmesi sağlandı. 
 
DIŞ TİCARET AÇIĞIMIZ ÇOK DAHA BÜYÜK 
 
2001 Şubatında zirvesi yaşanan ekonomik kriz öncesindeki bazı verilerle günümüzdeki durumun karşılaştırılması ortaya çok daha vahim bir tablo çıkarmaktadır. 
 
Türkiye’nin dışa bağımlılığını artıran bir etmen, yurtdışına sattığı maldan (ihracat) çok daha fazla ithalat yapmasıdır, ihracat ve ithalat arasındaki fark günümüzde 2001 yılındakinden çok daha büyüktür. 
 
Türkiye 2014 yılında 242 milyar dolarlık ithalat yaptı. İhracatı ise 158 milyar dolardı. Dış ticaretimiz 85 milyar dolar açık verdi. 2013 yılındaki açık daha da yüksekti, 100 milyar dolardı. 
 
Peki, 2001 krizi öncesindeki dış ticaret açığı ne kadardı? 1999 yılında 14 milyar dolar, 2000 yılında 27 milyar dolar, 2001 yılında 10 milyar dolar. 
 
Yurtdışından mal almada Türk Lirası kullanamazsınız. Döviz bulacaksınız. 1999 yılında bulmanız gereken döviz 14 milyar dolardı, 2013 yılında 100 milyar dolar olmuştu. 
 
İhtiyaç duyduğunuz dövizin bir bölümünü gelen turistlerden, yurtdışındaki işçilerin gönderdiği paralardan karşılarsınız. Bunu da hesaba kattığınızda ortaya çıkan tablo yine yetersizse, "cari açık" söz konusudur. Bu açığı dışarıdan çeşitli biçimlerde para temin ederek kapatmaya çalışırsınız. 
 
Cari açık 1999 yılında 0.9 milyar dolardı. 2000 yılında 10 milyar dolar oldu. 2001 yılında cari açık yoktu, cari fazla ortaya çıktı (4 milyar dolar). 2013 yılında ise cari açık 64 milyar dolardı, 2014 yılında 44 milyar dolar oldu. Ekonomik kriz nedeniyle ithalat azalınca 2015 yılında 32 milyar dolara indi. 

DIŞ BORÇLARIMIZ ÇOK DAHA BÜYÜK 
 
Ülke kaynaklarını geliştirmeyenler, cari açığı kapatmada ve ekonomi için kaynak yaratmada borçlanmaya gider. Günümüzde Türkiye’nin dış borcu, geçmiştekinin kat kat üstündedir. 
 
Türkiye’nin özel sektör ve kamu sektörünün toplam dış borcu 1999 yılında 103 milyar dolardı. Bu borç 2000 yılında 119 ve 2001 yılında 114 milyar dolar oldu. 
 
Türkiye’nin özel sektör ve kamu sektörünün toplam dış borcu 2013 yılında 388 milyar dolardı, 2016 yılında 421 milyar dolara çıktı. 
 
Eskiden özel sektörün fazla dış borcu yoktu. Özel sektörün toplam dış borcu 1999 yılında 48 milyar dolar, 2001 yılında 42 milyar dolardı. Özel sektörün günümüzdeki dış borcu 299 milyar dolardır. 
 
Bu verilere bakıldığında, Türkiye ekonomisinin bugünkü durumu, 2001 krizindekinden çok daha kötüdür. 
 
1 ABD Dolan 2001 yılı Ocak ayında 0.67 liraydı. Aynı yıl Ekim ayında 1.61 liraya yükselmişti. 
 
Bakalım önümüzdeki günlerde nerelere kadar yükselecek. 
 
Diğer taraftan, 2001 krizinde büyük siyasi ödünler karşılığında Türkiye’yi ekonomik bataktan çıkaranlar, günümüzde bataklığa daha da gömmeye çalışıyor. Hadi hayırlısı.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.