Adana’da bir fabrikaya SGK müfettişleri tarafından baskın yapılınca patron ve adamları SGK’ya şikayet ettiğini düşündükleri Abdulgani Gezer adlı işçiyi darp etti. Darp sırasında bayılan Gezer üzerine su dökülerek ayıltılıp dört saat boyunca odaya kapatıldı. Daha sonra odadan çıkarılan Gezer “Kusura bakma bir yanlışlık olmuş, hakkını helal et” denilip fabrika servisiyle evine gönderildi.
 

Abdulgani Gezer, Sabancı Organize Sanayide bulunan Aslanlar Alüminyum fabrikasında dört günlük işçi iken çalıştığı işyerine SGK müfettişlerinin gelmesi sonrasında başına gelmedik şey kalmadığını dile getirdi.
 

Pazartesi günü saat 14.00 sularında SGK müfettişlerinin işyerinde kaçak işçi çalıştırılıyor diye baskın yaptığını söyleyen Gezgin, “Baskın üzerine fabrikanın patronu apar topar sigortasız olan 47 işçiyi bir odaya kapattı. SGK memuru patronun beyanlarından ikna olmayıp işyerini denetleyince bizim kapatıldığımız odayı buldu. SGK görevlisi bize ‘Sizin için geldik. Sigortanızı yapacağız. Kimliklerinizi verin. Yoksa jandarma ile gidersiniz’ deyince, kimliği üzerinde olan işçiler kimliklerini verdi, olmayanlar ise ismini yazdırdı. SGK görevlisinin yapacağı işlem sona erdiğinde memura ‘Bize sigortasız çalıştığımız için para cezası gelir mi” diye sordum ve görevli de bana ‘Bu sizinle alakalı değil. İşyeri ceza alır’ dedi. SGK görevlisi kimlikleri sigorta girişleri olacak diye aldı. Patronun bulunduğu idari bölüme geçti. Odada tutulan işçiler tekrar işbaşı yaptı” diye anlattı.
 

Daha sonra yanına bir ustabaşının geldiğini patronun kendisini çağırdığını söylediğini anlatan Gezer, “Bunun üzerine patronun yanına gittim. Patron ‘Sen bizi şikayet etmişsin, Seni görevliyle konuşurken de görmüşler. Şikayet olmasa buraya niye gelsinler” dedi. Ben yeni işe girdiğimi şikayet etmediğimi sadece içerde görevliye ‘Bize bir ceza gelir mi’ diye sorduğumu söyledim. Bunun üzerine patronun yanında bulunan bir kişi 1 metrelik 1 inç kalınlığında alüminyum boru ile enseme vurdu. Bayılmışım, üzerime dökülen suyla uyandım. Tekrar benim şikayetçi olmadığımı söyledim ama dinlemediler, bu sefer çeneme yumruk attılar. Daha sonra beni boyahanede bir odaya kapattılar” şeklinde yaşadıklarını anlattı.
 

Akşam vardiya çıkışına kadar odada alıkonduğunu, bu süre zarfında SGK görevlisinin idari binada sigorta girişlerini yaptığını ifade eden Gezen dayak sonrası başına gelenleri şöyle anlattı; “Dört saat sonra, patronun akrabası ve müdür veya şef görevinde bulunan Yahya Aslan boyahane odasına gelerek beni boyahaneden alıp idari binaya götürdü. Burada bana boruyla vuran adam, ‘Yanlış anlaşılma olmuş. Biz senden şüphelendik. Sen değilmişsin, başkasıymış şikayet eden. Onu bulduk, dövüp gönderdik. Kusura bakma. Hakkını helal et’ dedi. Daha sonra Patron Mehmet Aslan geldi. O da ‘Bu sana ders olsun başkalarının işine bir daha karışmazsın’ dedi.”
 

İşten akşam servisle eve gittikten sonra olanları ailesine anlattığını ve kendisini iyi hissetmediğini söyleyince ailesinin kendisini Çukurova Devlet Hastanesi acil bölümüne götürdüğünü anlatan Gezer, “Çukurova Devlet Hastanesi acil servisindeki görevlilere patronlardan korktuğum için işyerinde iş kazası geçirdiğimi söyledim. Daha sonra amcamla konuşanca amcam ‘Bu işin peşini bırakma sen mağdursun, sana saldırı olmuş. Şikayetçi ol’ deyince salı sabahı Adana Devlet Hastanesine giderek darp edildiğime dair rapor aldım. Raporla birlikte karakola ve savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. işyerinde 16-17 yaşında çocuklar var. Kayıt dışı işçi çalıştırılıyor. Bir sürü haksızlık var. Biz bilinçli olmadığımız için sürekli haksızlığa maruz kalıyoruz. Hakkımı arayacağım. Gerekli mücadeleyi vereceğim” dedi.
 

Gezer numarası görünmeyen telefonlardan tehdit telefonları aldığını belirterek kendisine telefonda “Kendine mukayyet ol, dikkatli ol, yanlış bir şey yapma, çocuklarının başında dur” dendiğini dile getirdi.
 

 

PATRON: BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ, BAŞKA İŞYERİDİR

Telefonla arayıp işçinin dövülmesi hakkında görüşlerini almak istediğimiz Aslanlar Alüminyum Fabrikasının Sahibi Mehmet Aslan, önce “Hangi gazete dediniz?, “Nereden duydunuz”, “Siz kimsiniz, adını öğrenebilir miyim?”, “telefon numaranızı bana söyler misin” gibi bir dizi soru ile bizi sorgulamaya kalktı. Kendisine bir soru sorduğumuzu ve olaya dair neler söylemek istediğini tekrar sorduğumuz Aslan yine “Hangi işçi şikâyet etti”, “İşçinin adı ne” diye sorular sordu.
 

Daha sonra dayak olayının yaşanmadığını öne süren Aslan “Kesinlikle böyle bir şey yok. Başka işyeridir. Karıştırmış, bizim orayla. Bizim fabrikada böyle bir şey olmaz. Siz bana telefonunuzu verin sizi ararım” dedi. (Adana/EVRENSEL)