"Eğer hala sendikal hareketin karşısında duran siyasal partileri iktidara getirmeye devam ederseniz siz daha çok ağlarsınız. Ayağımızın altından kaybolup giden bir kavram var, ‘sosyal devlet’ Ne diyor Anayasa? Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen madde şu: ‘Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir.’ Sosyal devlet nedir? Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 1988 tarihli kararında, ‘Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği, yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü olan devlettir’ diyor. Peki, işçilerle, sendikalarla ilgili alınan kararlar Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına uygun mu? Hayır. Bir işçi sendikasının yasalara uygun aldığı grev kararı Bakanlar Kurulunca ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle iptal ediliyor. Allah aşkına siz hakkınızı nasıl arayacaksınız? Efendim ‘Kıdem tazminatı yokmuş pek çok ülkede.’ Kim dedi yokmuş? Dikta yönetimlerinde olmayabilir ama bütün demokrasilerde var. 1936’dan beri Türkiye’de de var." 

 

"Emeği, alın terini savunan siyasal partiyi iktidara taşıdığınızda sorunların çözüleceğini göreceksiniz" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Aksi halde, bir ağlama duvarının önünde ağlayacaksınız ama karşınızdakinin kişiler değil bir duvar olduğunu fark edeceksiniz ama iş işten geçtikten sonra. Şiddete karşıyız. Demokratik mücadele yöntemlerinin tamamı denenmeli. İşsizliği oluşturan ekonomi politikalarını kim uygulamaya koyuyor, muhalefet mi koyuyor? Mevcut siyasal iktidar. Mevcut siyasal iktidara verilen her destek, sendikasızlaşmayı özendiriyor. İşsizlik sigortasında biriken para, işsizlere gitmiyor. Akp, istedikleri gibi kullanıyorlar.