BU GİDİŞ, GİDİŞ DEĞİL
Prof. Dr. Boratav ve Yeldan’a göre, cari açığın büyüklüğünden çok, finansmanındaki kalitesizlik en büyük risk.
Dış kaynağa bağımlı olduk
Prof. Dr. Korkut Boratav: Ayakta durmak için, yani büyümek için değil ayakta durmak için dahi Türkiye’nin dış kaynağa gereksinimi vardır. Bu zafiyet belirtisidir. Geçen dönemde, Libyalı muhaliflere çanta içerisinde dolar götürüldüğü söylendi. Bu aslında dil sürçmesi ile yapılan itiraftır ama net hata noksan işlemidir. Bu şekilde para götürülebilmişse, benzer şekilde gelebilir.
Sorunun özü finansmanda
Prof. Dr. Erinç Yeldan: Kaynağı belirsiz para, yurtdışı sıcak para hareketleri olarak değerlendirmek mümkün. Sorunun özü, cari işlemler açığının rakamsal büyüklüğünde değil finanse ediliş biçiminde yatıyor. Türkiye, özellikle 2011 yaz aylarından başlayarak açığı, kaynağı belirsiz, yurtdışından sıcak kaynaklarla karşılıyor. Cari açığın finansmanındaki bu kalitesizlik 2012 için en önemli risk.
İktisatçılar, cari açıktaki 77 milyar 89 milyon dolarlık “rekoru” ve 12.4 milyar dolarlık “kaynağı belirsiz parayı” değerlendirdi.
Prof. Dr. Korkut Boratav, cari açığın kronik bir sorun haline geldiğini belirterek, “Ayakta durmak için, yani büyümek için değil ayakta durmak için dahi Türkiye’nin dış kaynağa gereksinimi vardır. Bu da üzücü bir olaydır. Zafiyet belirtisidir” dedi.
Tasarruf oranı artmalı
Cari açık sorununun çözümü için yapısal dönüşüm, planlama operasyonu gerektiğini anlatan Boratav, “Yeni baştan her şeyin dönüşmesi lazım. Ancak bütün bunları yapmak için de Türkiye’nin ulusal tasarruf oranını yükseltmesi lazım ki hareket serbestisi olsun. Tasarruf oranı düşükse dış açık vermek kaçınılmaz olur” diye konuştu. “Kaynağı belirsiz para girişi” konusunda da değerlendirmelerde bulunan Boratav, eğer Türkiye’deki bankalar off-shore işlemleri yapmıyorlarsa, kaynağı belirsiz hesap arttırışı gerçekleştirmiyorlarsa, yani “talimat üzerine meçhul bir şahsa hesap açmıyorlarsa”, paranın da kaydının olacağına işaret etti.
Türkiye’deki bankaların, denetim sisteminin “kaynağı belirsiz para” girişini önlediğini tahmin ettiğini belirten Boratav, “Türkiye’deki bankacılığın böyle bir bankacılık olmadığını tahmin ediyorum ama kesin de söyleyemiyorum” dedi. Boratav, bir başka yöntemin de yurtdışından “bavulla-kamyonla” döviz taşınması olduğunu, bunun da kayıt dışı para girişi anlamına geldiğini kaydetti.
Kaynağı belirsiz para
Geçen dönemde, Libyalı muhaliflere çanta içerisinde dolar götürüldüğünün söylendiğine dikkat çeken Boratav, “Bu aslında dil sürçmesi ile yapılan itiraftır ama net hata noksan işlemidir. Bu şekilde para götürülebilmişse, benzer şekilde dış dünyadan Türkiye’ye bazı çevreleri desteklemek için para girebilir efektif olarak veya off-shore yöntemi ile… Bana göre işin özü budur” dedi. Boratav, Araplarla “sıkı fıkı ilişkiler içinde olunduğunun bilindiğine” de işaret etti.
Siyasi amaçlı, birilerini desteklemek için verilen paranın kayıtlı da, kayıt dışı da olabileceğine dikkat çeken Boratav, “Kayda geçmemesi isteniyorsa, Libya’daki muhaliflere götürülen para gibi kaynağın Türkiye’ye girmesi de mümkündür” diye konuştu.
Türkiye’nin sanayi büyümesinin ithalata bağımlı olduğunu, yurtdışından ithalat olduğu sürece ekonominin genişlediğini belirten Yeldan, “IMF kendi raporunda da belirtti bunu. Bu bir itiraf aslında. IMF’nin Türkiye’ye uzun süredir önermekte olduğu politikaların da iflas ettiğinin itirafı niteliğini taşıyor” dedi.
Finansman kalitesiz
Erinç Yeldan, finansal sermaye girişlerinin yavaşlaması ve cari açıktaki “kalitesiz finansman” durması durumunda Türkiye’nin ciddi bir durgunluğa girmesinin kaçınılmaz olacağına dikkat çekerken, 2012’de yaşanacak olan durgunluğun sert mi yoksa yumuşak mı olacağının, cari işlemler açığının finansmanının nasıl gerçekleştirileceğinin sonucuna göre şekilleneceğini söyledi.